Sefil hânedanlığı Şiiri - Macit Kuruçay

seyyâl şeytanlar bastı yolları
çekildi inine
yer deliğine
hâinâne mâhir
bir o kadar kancık sinsi harâmîler
yazlak kışlak derûnî uykusuna daldılar
kutup ayısı orman kurbağası
akciğerli balık titrek yer sincabı
sarışın kumral çıyanlar
çıngıraklı çıngıraksız
engerekli engereksiz yılanlar
gelenekler gidenekler
kut kılıç yasa
kayboldu
al yazmalı al töre
dağ aşağı kıraç
dazkır bozkır yol oldu
kızgın tavada sıcak gāile kokusu
etli butlu sefillik kızartması
çeviriyor millet mâkûs menhus asgarî kaderini
sıçrıyor yüzümüze cehâlet sefâlet
sıçrıyor gözümüze hıyânet
volkanik kahperengi
külrengi merhalesi
bilmem ki
bu kaçıncı sârî
saydınız mı
saymadınız
mütefekkir bürüne dursun tefekkürüne
katarın katran karası
yolcuların sersefil baygın acı çığlığı
demir üflüyor vebâlı dumanını
dönüyorlar ana doluya
dönüyorlar baba doluya
yanık giryan
yer ırgalanıyor huysuz
mâşerî bir hüzün
dem vurmak
gem vurmak
öyle kolay mı zırcâhile
kolay elbet
al önünden defteri kitabı
kır kalemini
aç bırak
nasıl câhilâne fikir
vesselâm
titriyor derin
hücreleri yerin
atar damarı
toplar damarı
sâyesi dahi görmeden
söktü aldı nalbant
bin yıllık soylu elmas toynakları
indirdi ceplerine
evi barkı döllü döşlü
hârlı mı hârlı ocağı
müsterih mi müsterih
bir vatan var elimizde
gardaşlar
şühedâdan içeri

20 Kasım 2017 Pazartesi