SEFİL BARONLAR
500 yıl önce, İspanya'da, Engizisyon zulmünden kaçan Yahudilere kucak açmıştı Koca Osmanlı...
100 yıl önce, Bolşevik isyanında, Çarlık Rusya'sından kaçanların da sığınağı, bu topraklar oldu.
Daha sonra, Hitler faşizminden kaçan çoğu Alman ve bir kısım Avusturyalı ve Polonyalı da, güvenli yaşamı yine Türkiye'de aradılar ve buldular.
Jivkov zulmünden, Bulgaristan'dan kaçan sığınmacılar, kendi soydaşlarımızdı ama, daha sonra Saddam'ın zulmündeki Irak'tan kaçıp, Türkiye'ye sığınanlar ,Peşmergeler'di.
Ve son olarak, Esat'tan canını kurtarmak için Suriye'den bize gelen sığınmacıların içinde, Araplar ve Kürtler vardı.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Üstadım
Yine gaipten eserek sesinizi işittirdiniz, milletimizin
ne kadar asil olduğunu dost ve düşmanın
ittifakıyla itiraf ettiği hakikatleri terennüm
etmişsiniz teşekkürler
SAYGILARIMI SUNARIM
Türk milletinin misafir severliğinin hala anlamayan haçlı kalıntılarına bu ülke bir gün gerekli olursa o zaman anlarla usta kutlarım
Emeğinize., kaleminize sağlık sayın Ünal Beşkese....
Her ne kadar 500 yıl önce kucak açtığımız Yahudileri ve onlarla birlikte bu toprakların diğer kadim halklarını "azınlık" damgası vurarak zaman içinde ötekileştirerek silmeye çalışsak da...
Yazınızın son bölümü bana.., Bulgaristan'dan göç dalgası başladığında Jivkov'un bir sözü üzerine Turgut Özal'ın verdiği cevabı hatırlattı...İSTERSEN SEN DE GEL....:-))
Paylaşımınız için teşekkürlerimle., saygılarımı sunuyorum....
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta