Sefil adam..Tutunamayan Duvarlar…Garip Ç ...

Engin Demirci
969

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Sefil adam..Tutunamayan Duvarlar…Garip Çoban Sıradışı…www.beyazrenkler.org

Güzel sadalarımın sadakatım yok çok kendine aşıktı
belki de, hak aşıklarına fedayi canım.
Arifle asık arasında kimin geleceğini seçiyor dualarım.
Tutmayı çok sevdim anlamına gelmiyor ikalarım.
İçinde her duyguyu barındırmasına rağmen gaybe imana infakım.
Estağfirullahımda tuttuğum günlüklerden bahsedemiyorum.

İçimden taşan kelimeleri bir araya getiremiyorum.
Çok ince bir çizgi yaşadıklarım belirledi periyotlarını ikramın gidişi.
Ve sonunda bıraktım hazzı inkarda muradımı.
Sevgiyi tatmış olsamda bir kadın olacaktı gönlümce.
Kavissiz dualarım birini çok ıstemişti hislerle güzel ahlakını.
Ta ezelden bir ilişki yaşadıklarımız yavaş yavaş dua dua ruha işlendikçe.

Sabır şefkatinde geliyordu arzulanan dualar acımasızca hırpalamayı sürdürüyor.
Avutma isteğiyle dolup taşıyordu huzur.
Bir çırpıda hazmetmem gittikçe güçleşiyor kendi hayatından odaklandıkça.
Tek başına birtakım savaşları vermelıyim.
Başka bir yerde dilsiz yol gösterici olmalıyım.

Bana bu zor günlerimde destek olacak ruhul iradem.
Aykırı saltanatım infakında tüm şehvete inat tüm özgür ruhum duada.
Bir aşktı cüretkardı çünkü kelimelerimde tohumları dualarım.
İhtiyacım olan desteği vermedi içimdeki gonca.
Kendimi betimleyemem sana anlamadınsa.
Hoşuna gidiyor kendisiydi biçimde gerçek.
Dünyayı umursamayan vicdanımın arsız oluşu çok kendime.
En çok belki de kendine aşıktı çılgınca dolu

Aşkı öyle bir kelimelere dökerim ki bana hayran kalışı ruhi nikah kıyardı.
Ve hepsini o söyledi kendi hayatıyla.
Mutlaka bir yerlerde eksiğim bir çok şeyi yaşamak tatmak gereksede.
hakkım değil sadakatsiz tutku dolu ve çılgınca deneysel bakiş acısı.
Küçük bir kadın hep duyduğu arzuda hissettirmedi
gönlümü aydınlatsada buda büyük nimettir.
Tehlike sınırlarını geçip gitmiş bir beden zarar verecek gibi durur sansada.

Karşımdakinin içine duruşumu çekenide çektim dünyadan.
Her şeyin ötesinde bir bende paylaşilacak zıt karakter.
Masum duygularımın arkalarda yer bulduğu hayatta bir ilişki yaşam.
Göğsünü başıma dayayarak en kuytusunda yaşananlar manevileşiyordu.

Hep çok etkilenmişti farklıydım ona göre diğerlerinden çok.
Açıkça söylemekten çekinmediklerim sadakat içinde rahmetin dualarla şükrüydü.
Aklını başından alacak şehveti istemedim teninde huzur kaplamış

bir duayla arkasına düştüğümdü.
Yaşadıklarım yazamadıklarımdaki kıyamette saklı o aşkı tasvir ediyordu.
Nefsim şuhedada hayal gücümün sınırları olmayanda
bir aşk bir tat bir ruh ve bin dua okuyana bırakılmıştı varlığım.
Uğruna terkedeceğim hayata sadakatsiz kör olsan

beni tutku dolu ve çılgınca enginliğine yakışır nitelikte.
Tanıştırmış olanı bulmak için yazıyorum
aklında canlandırdığı o olduğuna semavatta inansamda.
Onu tanıyamayacağım vakitte hissettirecem elvedayı.

Sızlanan ızdırar dilim gùnün birinde fark edir ayna yanların.
Gelmiş geçmiş en muhteşem birisin.
Sevginin gölgesinde ruhum zavallı düştü akan duaların.
Bambaşka düşüncelerle boğuşuyor kalbimde gözyaşların.
Defalarca aldattım vicdanımı duymadığım hallerdesin.
Sadakatsizlik yapmak için masum hissetmedim kendimi.
İfa etmek köle olan köleliğim kendi kendini men ediyor kalabalıklardan.
Ebedi hadi olanda doğup büyüyor tamamlayıcısı oluyor duaların.
En belirgin özellikten gerçekten habersiz doğanda sunulmuş alnındaki nişan.
Habersiz olmak zorunda olmandı belki ruhani hediye oluşun.
Ve günler boyunca ızrar halinde seni düşünmeden yapamaz olmuş halim.

Kim olduğumu anlayamamıştım gönül gözünün bakışında tanıdığın.
Bakışlarını yakalamıştı dualarım hatırlayamadıklarımı yaşıyorum gizeminde.
Garip adamın kapısına gelene kadar halde doğup büyüyor dua karakteri ruhunda
Bir anda kapıyı açıvermişti karşısında duran adama
sonsuz acizlikte o anda tanıştığı ruhundaki o zavallı adamdan başkası değildi.
Sarhoştu ue tek ihtiyacı o olan şeydi kendisiyle

yakın zamanda ölen acının dostla konuşmasıydı.
Perdelerin inceldiği vakit o adamın yanında uyandığı şaşırtıyordu.
Aynh anda sobeledi duaları fark ettiğinde yoktu.
Bir tür intikam arzusuydu o hal merdivenlerdeyken
bağırıp çağırdığında duyan ve giden o kimselerin görmediğiyd

Bakıldığında bu çok sık karşılaşılan bir hal değildi.
En çok bu yüzden sarhoşluğundan nefret ediyordu.
Bir anda odaya girdiğini uyurken dualarla saçlarını okşadığını sanırdı.
Uyandığında karşısında bismillah bir daha yapmayacağını tekrar eden
ve ağlayan birle karşılasıyordu.

Ayrılmasını söyleyen sese rastlamasına uzun uzun duvardaki resme dehşetle bakıyordu.
Kendısinde yaşıyordu bir kaç olmuştu sevginin geri döndüğünü anlamıştı.
Ama buna rağmen dönmemesi için giden bir gözyaşı
içinde gözleri ilk defa ağlamaktan kızarmıştı
merdivenden dönüp bakan o adamın avuçlarına damlıyordu gözyaşları.
Ürkek kız kendisine sarhoş bir bakışla sefil haline anlam verememisti

Böylesi bir duygu tatmamıştı kalmasına nasıl izin verebilirdi?
Bu düşüncelerle boğuşurken kendisini dikkatle izlediği adam geri iniyordu.
Böylesi bir hal ve o.

takip ettiğinde gözlerini yaşadığı şaşkınlık duygularını saklamasına izin vermedi.
Her adımı alışkanlığına baskın çıkıyordu sürekli koşmak isterken.
Sorumlulugunu taşımak acıtıyordu taşıdığı yüreğinden.
Hayattan fazlasıyla vazgeçmis görünen sefil adamı ruhu iyi tanıyordu.
Hiç tatmadıklarına sürükleyen sefil adamı ikna etmesi
tamamen yabancısı olduğu bu halde zordu.

Her zamankinden fazla bağlanmıştı annesi kadar yakın bakışları yaklaştıkca.
Verdiği sözü gözleri onunda tutmamıştı avuçlarını affetmeyecekt

Onun gelmesi bekleyecekti sözünü tutamadı.
Kendısinden aldığı intikamı aralamak üzere gözyaşları damlıyordu avuçlarına.
Her şey dış dünyaya kapalıydı soyutlarken aşık olup çıkmıştı.
Bulmak için kaybettiklerinden fazlasını getirmişti sefil adam.
Emin değil gibi görünsede adımları bedenini çılgınca bir merakla yanıp tutuşturuyordu.
Bu ilişkiyi duaları biliyordu fazlasıyla saftı sevgiye sefil adam.
Yoksa gerçekten aşkla dolu gözleri kızarmazdı diye düşünmüştü
bunu mutlaka öğrenmeliydi bırak beni yaralıyım diyordu.

Bir kez görüşememişlerdi onu görmeye gelen hep uyurken yine o sefil adamdı.
Her uyandığında odasında bir koku hissediyordu.
İnanılması çok güç bir dileğin ruhani armağanı olarak

Düşünüyordu kimse onu sefil adam gibi besmeleyle öpmemişti.
Uzun zamandır tatmadıklarını yaşıyordu.
Kazandığı güvenine takdire rağmen neden sefil adam adım adım gidiyordu.
Hayatında çok korkusuna rahat sağlayan
bir davayı peşinden koşmadan kazanmışken neden diyordu.

Evlenmek istediğini bile söylemişti kendisiyle.
Ne olduğunu anlamamıştı garip ve sıradışı bir durumdu.
Tam olarak kavrayamadı yaşananları.
Bir tuzak korkusuda sanmış olabilirdi sefil adamın engin yüreğini.

Kabul etmek durumunda kalamazdı
sonradan öğrenecekleri çok şeyi sefil adamla yaşamıştı.
Anlamak için adımlarıda onu yanına gôtürüyordu
ilgilenip ilgilenmeyeceğini gözleri anlatsada.

Bu ilgide bir aşk pırıltısından ziyade ilgide manevi yanında saygın bir dua gibi.
Rol oynamayan bir bakışın yanlıs algılamış olması olmazdı.
Sefil adamı yanlış algılamış bir duyguyla ağlıyordu.
Neden uzaklaştırmaya çalışmıştı gönül evinden.
Bilmek istediği vaat edilen istemedikleri arasında dağınıklaşan bir uslupla aşka teslimdi belkide.
O ana dek inanmadığı saf karşılıksız duyguların anlamıyda sefil adamın gözleri.
Tek kanıtı dokunmadan yaşadıklarıyla ona verdikleriydi.
Kaleme aldıkları ilk sondu vermek istediğinden hic söz etmemişti.
Her şeyi biliyordu başından geçenleri.
Sefil adam diz çöktü uzandı titreyerek gözyaşlarını bismillah dedi ve içti kıpırtısız.

Gizemli dünyadan derin bir şekilde imrenenlerin doğasını ıncitir suçları.
Dehşete düşmüş hissederler sevgide.
Heyecanlar, hayal güçleri,duyguları altını çizer selamlayamadıklarının.
Ötesinde bireyliği kavramış kendini bırakmadan inanarak.
Bağışla beni diyemediklerimiz mırıldanıyor artık bitti tanışmış olanlar.
Hiç görülmemiş neden edebiliğinde sôyleyeceğim bir şey yok.

Sonuçta ruha inanıyordu dualarım.
Sevgıli ölmeli yanaşmadığımdan emindi tenim.
Dirilmesıne ne gerek var ki, bunu başka bir yaşamda sevmişti ruhum.
infak ediyorum dünyaya neden dirilmeliyim ki?
Her şeye rağmen hallerden dua dua infaklarım.
söylemekten çekinmiyorum savunması çok basitti kelamın.

Gurbet kuşlarıyla selamımı alacaksın.
Vakit ihtiyarladı tenim gibi öbür kıyısında hissettim.
Kendimi parmak uçlarından dualara alarak arzuluyorum yanlarımla.
Hiç şüphesiz onun için yazıyorum değiştirmeden hissettiğim duyguları.
Kime karşı dokunmadan sayfalarca yazabilmem.
Kendimi her yanıyla ona dair acımasızca hırpalamaya devam ediyorum.
Mırıldanmalarım ise duada onu teselli etme isteğiyle yanıp tutuşuyordu.
Üç öğün hayat bir aşk yaşıyorum adeta.

Aklım ve bedenimin istekleri arasında kalıyordu
bu kalabalık arzu paylaşımı sona ermeliydi onsuz.
Tek dayanağımın noktası oldu secdem.
Taşınmış hayal edemediklerim ruhumdan
bir başka aşk makamına gizli bir biçimde yol gösterici oldu duaları.

Vakit yenildi gece secdemde ilerleyen zamanlarda
belli aralıklarla görüşür artık kendimle ertelenenlerle burda.
Gôçüp giden hep ve tek farklı olan bugün müjdeydi.
Aklımın yanına duaların adını koydum hep aynı rol üç ögün hayatta.
Sıkı bir eleştiri getiriyor değiştirmeyi becerememenin insan hayatında.

Suskun ve sevgisiz insan nasıl trajikomik bir halde sergiliyor yalnızlığı.
Doğuyorsun, yaşıyorsun, ölüyorsun.
tarif edilenin tarifinde bir kısmını görüyor sonsuzda inançlar.

Önemsizim aslında meraklarımda olmadı
hırsımda görmek istediklerimde yaşamak istediklerim var senin.
Saplanıp kaldıkların arasında kendin için kurduğun hayata rağmen
beni itip çekip gitmek zor geliyor senden.
Bu yolda biri düşer bir avuç toprağa

Öykünüyorsun kendı yalnızlığında tırmandığın dağlarına hayallerini gerçek kılıyorsun.
Hiçbir şeyi değiştirmiyorsun saplanıp kalıyor sevgim.
Tekdüze bir hayatın içine hapsederken kendini
bir şeyleri değiştirmenin dünyanı değiştirmekten ibaret olduğunu sanıyorsun.
Yanılıyorum yanılıyorsun belki biraz da sen değişmelisin.
Fıtratında arada bir başkası olmalısın.
O hayatın içinde çürümelisin ızdırar halinde dualarla.
Öykülenmelisin seni beklemeyeceğimi bilmelisin.
Etrafına bakarken sözün geçmeyecek
dergahı ilahide inşa edeceğim dualarla ruhunu ruhuma.
Elim yetişmesede saçlarını okşamam fıtrat dilimle tutsak olarak zavallı kalıyorum.
İstidat diliyle duada sana esir.
Bir düşün içinde yaşadığımız karanlık burada.

Belki sende çokum saplanıp kalıyor değiştiremiyorsun dedi ve kalktı.
Yanılıyorsun diyen dudakları geçti hayatının en kederli günüydü
ve bismillah dedi alnına.
Sağır olsa bile gönlüm sözlerini ister ikimizde aynı koşanda.

Külhan gibi yanan kalbi uyandırdı
Gönlüm her şeyden önce seni ister dedi..
bedenini bir gül gördü yastığında avuçları ıslaktı şaşkınlık bakışını aklını sarmıştı.
Aynı sesi duydu sefil adamındı

rüyasındaki görelim mevla neyler eylerse güzel eyler dedi
ve pencere sonuna kadar açılmıştı.
Sığındı hemen rabbine kalbi ağlıyordu
ıslak avuçlarını kaldırdı havaya ezan vakti hamdolsun rabbim dedi
ve ağladı emindi kalbı, ruhu, bedeni sefil adamı çok seviyordu.
Ama o sefil adam kimdi? İlahi ilham kalbine gelmişti.
Bu çetin imtihanlara bir anahtardı sevgisi.
Bildiğimi sende bil son varmada soluksuz koşarak dedi


Kendi arzularını gerçekleştirmemiş biriyim.
En büyük sevgim başkaları adına dua dua yaşam savaşı vermem.
Takvim yaprakları azalıp çoğalır, aylar yılları kovalarken
Kendimden ayrıldığımdaydı otuzlu yaşım.
Hala sessiz sedasız giden o sefil adamdı..

y.ed..Garip Çoban Sıradışı…20:32…03.02.2009..

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 3.2.2009 20:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


bu hikaye aşkın makamında saklı...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (1)

Engin Demirci