Gecelerin ıssız tenha saatlerinde
Bütün canlılar uyuyor tatlı uykusunda
Yanlız uyumuyan canlı bir tek o vardı
Yüregindeki hicranla her an ağlardı
Akan gözyaşları ve sonsuz bir hüsran
Bu acının içinde ruhsuz kalmış bir insan
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
duyguları güzel anlatıyorsunuz sevgili Ferah
'Akan gözyaşları ve sonsuz bir hüsran
Bu acının içinde ruhsuz kalmış bir insan'
şekil açısından da dize ortalarını bile düşünmüşsünüz anladığım kadarıyla. ince eleyip sık dokumaktır bu.
ve ardından gelen
'Hayat yolunda bitkin sürüklenmekte
Yorgun adımlarla sefil ilerlemekte '
dizeleri böyle bir anlam taşırken şiirin sonunda şaşırıp kalıyoruz, son dizesinde, hatta son dizenin ortalarında..
'Gidiyor ve azgın dalgalara sefili çılgınca sürüklüyor'
yani burada sanırım 'sefil' i 'sürükleyen'den ayırıyorsunuz. kanımca, o zaman, böyle bir meçhule sürüklenme/sürükleme olgusu, tam anlamıyla bir yitip gitme olamaz size göre?
kutlarım. çok güzeldi sayın Uslu
akın akça
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta