Pusudayim yine ellerim tetikte
Göz uykusuz beden yorgun sen yoksun
Aynı yerde kahpelikte, mertlikte
Gönül mutsuz, sular durgun sen yoksun
Bir ağustos böceği var ötüyor
Kendince dertlenip üzdün sinemi
Farklı olacaktı, dedin yinemi
Yine ele aldın işte kalemi
Anlat dizelere götürme sakın
Gamlanma yüreğim bu bir son değil
Gönül dertlerini bende koymasında gel
Şafak vakti gün doğmadan, doğmasında gel
Bahar ol gönlüme benim, solmasında gel
Azrail gelip adresim sormasında gel (2)
Çat kapı çıkıpta gel yar, aynı yerdeyim
Salında gel sevdiceğim
Ömrüm tükenmeden önce
Yaşa aşkın baharını
Karakış gelmeden önce (2)
Çık yaylaya, in ovaya
Sahibi Allah'tır bunca hiçliğin
Sanma ki teninde kalır gençliğin
Zamanın içinden boş geçmişliğin
Aynaya baktıkça batar gözüne
Yeşil kırmızı sarmaşık
Dipten başa hep dolaşık
Sorsan zaten herkes aşık
Neylesin sarılan insan
Yağmur yağıyor inceden
Ah be güzelim ahbe
Ayrılık düştü ahde
Nemlenmesin gözlerin
Geleceğim üç vakte
Fazla uzun kalamam
Ne güzel gözlerin var
Sürmelisin sürmeli
Şu yorgun kalbim benim
Her gün seni görmeli
Yürüdüğün yollardan
Sen beni gönlünden söküp atsanda
Yar diye sineme seni sararım
Bırakta karışsın bahtın bahtıma
Kader der alnıma seni yazarım
Yüzkez silsen binkez başa yazarım
Yeşil kırmızı sarmaşık
Dipten başa hep dolaşık
Sorsan zaten herkes aşık
Neylesin sarılan insan
Yağmur yağıyor inceden




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!