Şeffaf Siyah Ve Mavi Şiiri - Özlem Ayşe ...

Özlem Ayşe Çiçek
763

ŞİİR


33

TAKİPÇİ

Şeffaf Siyah Ve Mavi

Bir akşam üstü,
Öğlenin hemen koynundan çıkmış bir güneşi,
Gölgede bırakırcasına,
Okul bahçesinde bir ağaç altında,
Kırık dökük bir selamlaşma ile,
Sesini kulaklarımdan kalbime doğru itmiştin.
Bilmem hatırlıyor musun?

Yağmurlu bir akşam olur kendisi,
Yıldızlı bir akşam,
Gün batışını seyrederken biz,
Balkonlu bir evin balkonsuz camından,
Kahve kokulu bir gece yarısı,
Ulan sabaha karşı,
Bir öpücük ile düğümlenmişti ruhumuz sırılsıklam.
Saç diplerinde ki teri bile anımsıyorum,
Sakallarındaki kokuyada vesselâm.

Omiriliklerine öpücükler konuşan ilk kadın ben miyim dersin?
Ya da avuçlarından ruhuna ulaşmak istercesine koklayan?

Sen siyah bir adam, şeffaf kelimeli...
Ben yine mavi,
Ne bir eksik ne bir fazla yani...

Sağanak yağmurlu bir şehir gidişi,
Sana sarılarak hasretimi kusmuştum hani...
Içimde ne kaldıysa üzerine bulaştırarak,
Ben gittim,
Sende öyle...
Sen tam...
Ben eksik, hep yarım güncelerimde bile...
Bir yanım üzerine bulaşmış bir şekilde,
Kaç sarılış saydım bilemezsin içimde...

Hele o sokak ortası,
Tesadüf sonrası,
Kollarımı açışım vardıya sana.
Bir kez bile umursuyor olsaydın gerçekliğimi,
Şeffaflığın, şeffaflığımı deler geçerdi.

Yağmurlu bir terk ediliş üzeri,
Kabı büyük kendi küçük bir başkalaşmış gülümsemede,
Beni yarım yamalak uğurlayışın,
Aklıma zarar!
Yüreğime ziyan işte!

Kokunu, sesini tenime teyelle.
Canımı yak!
İz bırak!
Ki böyle adamların izi olmalı bir yerlerde.
Büyük kalpli bir kadının, yara dolu dehlizlerinde mesela,
Ya da hiçliği bile kıymetsiz bir kadının,
Gelişi güzel sevişmesinde.
Kaybolmamalı böyle adamlar,
Ucuz sürtüklerin eteklerinde...

Bir gece yıldızlar sıra ile kayarken gökyüzünden.
Konuşmalı onlar,
Sesleri ile Kesikler atmalılar,
Hatıraları boktan kadınların kalplerine...
Biriktirmek vardı şimdi böyle adamları,
Bir ılık kahve sonrası,
Yıldızlı bir hikaye arkası...

Gider ayak sevmemeli diyorum şeffaf siyahlar...
Belkilerime kaç adam daha sığdıracağım Tanrım!

"Senin gibi kadinlar benim gibi adamları neden sevmez ki" diyip durduğun,
O gece yarısını, cok sevdiğin ellerim ile teyelledim kulaklarıma...
Şimdi saat bir otobüs yolculuğunu,
Yalın ayak terk ediliş geçiyor...
Sanki benim olmayan anıları koku diye çekiyorum boynundan...
Sevme beni!
Ki zaten durum böyle!
Avuçlarından öpmüşlüğüm var öylece...
Günahlarını namusum saymışlığım...
Senin yerine yanmışlığım var, sen bilmezsin!
Sana asırlarca susamışlığım...
Seni en güzel ben severim yine...
Bakma bana bugünde saydam alınganlığım...
Bugün de ayak üstü sev beni yalvarırım.

Öyle bilmiyorum ki sevilen bir kadın olmayı...
Hep üvey kalıyorum,
Canı yanmış adamların koynunda...
Bana bakma!
Saçmalıyorum siyah bir kalem,
Mavi bir kâğıtla sevişirken odamda.
Şimdi keseceğim Kalbimdeki cenin sevgini bileklerinden,
Korkma!
Yine katil ben olurken,
Sen hep şair kalacaksın...
Haklısın!
Beni en güzel sen sevdin.
Yıldızlı bir gece vakti...
Ayak Üstü en derinden...

Özlem Ayşe Çiçek
Kayıt Tarihi : 5.6.2015 20:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Özlem Ayşe Çiçek