istersem karanlığa gömüp
bekleyebilirim sabırla
doğacak yeni günü...
az bekle
akşam inerken geçsin hele
sığırcık sürüsü gibi kadınlar
dizi dizi...
yaksınlar kor ateşte
sadık nazarlarını
duvarlar hep düş izi...
öyledir
tek sıra değil
sökün gelirler geldimiydi
yanık odun kokusu gibi sinerler
kış görmemiş gül yapraklı kaneviçenin sularından
sofaya...
ama kırgın
ama küskün
ama şefkatli
ama kuzum duman duman
içini dolduruyor
bu kuyu
yusuf un değil
kuş uçar
kervan geçer
uğramaz yamacına...
uyanakaldığı derin uykudan sıçramış
bir damla od
sahanlıkta yol gözleyen menekşe
mor...
bir seferinde
iliğine dayanmış iğne başı gibi
çıkmış sesi
kulakları inanmamış
çok karanlık a kuzu
bu gün de şafak kar
anlık kutup güneşi...
acı çok çekti bu zilletten
kısa cümleler doğdu
sonunda
elifin altında kısa bir nokta
ardarda...
seferiyim
üç günlük dünyada
şöyle derin
şöyle enikonu
nefes almak
yasak bana...
Kayıt Tarihi : 18.4.2011 10:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ülker Ercihan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/18/seferi-15.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)