Seferberlik Şiiri - Ruhi Su

Ruhi Su
21

ŞİİR


76

TAKİPÇİ

Seferberlik

Eli silah tutanların gidişiydi bu
Rediflerin, vay anam kur'asının.
Çalgıların da insanlar gibi
Zort zort edeni var
Zom zom gideni var
Uyandım davulun bağnazlığına
Davulun, trampetin
Gerilmiş derilerin muştusuna
Seferberlikti bu, karşı durulmaz.

Bir sesim vardı benim
Bin sesim olsa n'olacak
Çocukların sesiyle adam vurulmaz
Kim getirdi bu savaşı ekmeğin beyazlığına

Şimdilerdeki gibi anımsarım
İkiz bebeklere benzerdi ekmekler
Püren balı gibi kokardı
Biz oldum olası ekmekle doyarız da
Çocukluğum geldi aklıma.

Hep savaşlardan mı kaldı bu yoksulluk
Seferberlik derlerdi ben de bulundum içinde
Pelit, ekmek ağacı, bal ağacıydı bizim Güney'de
Çocuklar ya çok azdı, ya çok ağlamazdı
Ya da ağlamaya vakit kalmazdı.
Hastalık lekeli humma
İlaç kınakınaydı
Gitsin, gitsin de gelmesin
Çocukluğum geliyor aklıma.

Ruhi Su
Kayıt Tarihi : 21.5.2001 10:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Tan
    Hasan Tan

    ' efsanelerden çok önce benim tahta atım varken bir asam vardı
    benim bir asam varken şavkıyıp çöllerde hançer gibi
    kesip dalgalarını kızıldenizin
    yani varken benim bir asam
    hiç mavi serinliklere çıkmamış acıların
    sancıyan yüreklerin
    ağlayan annelerin
    kuşatılan surların
    ifşa edilen sırların kimsesi var mıydı sahi
    bu kadar çok yalnız olanın bu kadar çok kimsesi olur muydu
    olmaz tabi ki
    olmasın benim de bir asam
    tahta bir atım olmasın
    anneler bu kadar çok ağlarken neye yarar ki..'

    Cevap Yaz
  • Mustafa Şahin
    Mustafa Şahin

    Hayır, türedi hırsızlar çıkalı sadece savaşlardan değil!Yoksulluk, şimdilerde 'hırsızların' eseri oldu Büyük Usta Ruhi Su.Özlemle,saygıyla,sevgiyle arıyorum sizi...Tüm 'emeği geçenlere de' saygı,sevgi ve selamlarımı iletiyorum.Dostlukla.(MŞ).

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    “KISA ÇÖP UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALIR ELBETTE…”

    “kısa çöp uzun çöpten
    hakkın alır elbette.
    direnmekle kurtulmakla
    barışla ben amenna.”

    Bizler o günleri görmedik, ama türkülerini çokça dinledik…
    Kendimi bilmeye, düşünmeye, bir şeyleri idrak etmeye başladığım yıllarda özellikle Hasan Mutlucan ve Ruhi Su’nun o Davudî sesleri hem çok hoşuma gider, hem oldukça etkiler, hem de içimi bir ürperti kaplardı.
    Yine bir şeyler mi olacak?
    Ne oluyoruz, savaş ihtimali mi var?
    Sanki bu iki değerli sanatçımız sadece çok özel günlerde, olağanüstü günlerde, savaş ihtimalinin belirdiği günlerde veya kahramanlık günlerinde dinlenirmiş gibi, TRT Ankara Radyosu özel yayın yapardı.

    Ruhi Su’nun şair yönünü bilmiyordum.
    Bu vesileyle öğrenmiş oldum.
    Kendi ifadeleriyle “seferberlik” yıllarını bizzat yaşamışlar. Zor yıllar olduğunu, dediğim gibi çok dinledik. Büyüklerimizin gözlerine bulutlar çöker, yüreklerinde ıstırap ve hayıflanma duygularını yeniden yaşadıklarını hisseder, seslerindeki o raşeleri, o titremeleri çok belirgin şekilde duyardık.

    Ruhi Su denilince, ilk aklıma gelen, “Bilmem şu feleğin bende nesi var” türküsü olur.
    Yâd ederek yine o türküyü açtım ve dinledim.

    Sevgi ve saygılarımla…

    Hikmet Çiftçi
    26 Ocak 2014

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kutlarım günün şiirini hayatın acımasız gerçeği savaşın ayak seslerini ne güzel anlatmış.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Nuri İnanç
    Mustafa Nuri İnanç

    güzel bir şiir,üstadı en kalbi duygularımla kutluyorum.eyvallah

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Ruhi Su