Hasret kaldım derdimden; dermanıma..
ne çıkar özlemişim, unutamam gülistanım…
nasıl istersin, yapamam, isyanımı, nisyan edemem!
Zalimin karanlığı, zulmün perdesi örterken günümü,
Gider âh’ım kalbimden
Hüsn-ü zannım öksüz kalır seyreylerken cümle âlemi.
Pençelerini bileyen bilmem kaç binlercesi
Bıkmadan, usanmadan kükrer mazlumun yurduna
Gidemem mazlumun gönlünden,
Çocukluğum
Çocukluğumu istiyorum
Kimsenin bana sorular sormadığı, yollar çizmediği
Sokaklarda köşe kapmaca oynadığım…çocukluğum.
Hava kararınca zorla eve götürüldüğüm
Güneş sise buluta girdiğinde
bağırtılı bir sessizlik çöker pencere camından gurbet çukurovaya
alçak dağların tepelerinden
gelir dalga dalga ezan sesi
sürer koyunu ahıra yaşlı nenem
basma şalvarı
gün gelecek biliyorum
belki de bilmiyorum, –sadece inanıyorum
tüm vicdani ve insani duygularım tek bir yürek
tek bir vücut olarak
son nefesini verene kadar
hiç durmadan!
Tutunamadığımız zamanların geçip gideni
bakmadan ardına, yavaşlamadan
tokezlemeden, durmadan! durmadan geçip gideni…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!