ey bana gülmeyi öğreten öperken ellerimi
cenneti ayağının altına serdiği Rabbimin ey
çocukları oyunlarını tüketmiş bir şehirdeyim
delikanlı yürüyüşleri parklarına sıkıştırıp
yetim kalan çocuklara dağıtan hüznünü
adını koyalım
gümüş tenli hırslarla döşenirse dilin kaldırımları
ta uzak bir haneden ünlenir mi sevilmeye
ünlenmez
çürümüş kelime artıklarıyla kanımdaki
inilti nöbetlerine tutuldum çırılçıplak
ruhumu sokan akrep de ölünce
kocaman gözleri ağladı gölgelerin beni
ey dağları deli düşlere bıktıran şirin seni
I
bir leyla düşlemesidir bu
ölgün uykulara kanmak olmaz
aşk getirdim ellerimle savulun
içimde yaşanmamışlık bir yan
sesimi gererek geçtim gündüzden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!