Dokuz yüz on iki dünyaya gelmiş,
Müjdeli haberi almış dediler.
Ana kucağında,yerini bulmuş,
İsmi Sefer Ali,olmuş dediler.
Evlenip yuvayı kurmuş bir defa,
Hayat eşi ölmüş sürmemiş sefa,
Ayrılık acısı hayatı cefa,
Çocukları yetim kalmış dediler.
Hasreti bağrına düşen taş gibi,
Garibin gurbeti akan yaş gibi,
Yeniden yuvayı,kuran kuş gibi,
Mevlası yüzüne gülmüş dediler.
Az gülmüş ağlamış,kıtlık yılları,
Yoksulluk içinde,gurbet yolları,
İnşaat işleri,yorgun kolları,
Sefer Ali usta,gelmiş dediler.
Halince yaşamış gönül kırmadan,
Hânedanı ehli dostu yormadan,
Helal kazancına hile sürmeden,
Hayırla yâd olan,kulmuş dediler.
Rüzğar esti kışa,döndü yazları,
Tükendi dermanı,yorgun dizleri,
Gündüz gece oldu,solgun gözleri,
Seslensen duymuyor,n'olmuş dediler.
Hastahane tabip, çare aradı,
İğne serum ilaç kollar morardı,
Yastık yorgan döşek,alsın muradı,
Ebedî hayata, salmış dediler.
Damat kızlar torun, yanına gelin,
Oğul, gelinleri, elveda kalın,
Uzak yakın dostlar, helallık verin,
El hükmü lillah, ölmüş dediler.
Gözeler köyünün, yol güzerğahıdır,
Sultan Süleyman'ın hal güzergahıdır,
Tarihten makbere,sal güzergahıdır,
Aşık Figani'yim, dalmış dediler.
03/02/2009
Aşık Figani
Bağl.başı Mahl/G.Hane
Kayıt Tarihi : 3.12.2016 17:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!