Birinci bölüm:
Yazın kavurucu sıcaklığı herkesi etkiliyordu. Emine ise pencerenin kenarına oturmuştu. Çevreyi seyrediyordu. Aslında seyredecek bir şey yoktu ki. Evlerinin önü hep kayalıktı. Emineler yeni evlerine taşınalı bir iki hafta olmuştu. Burada hiç tanıdığı yoktu. Arkadaşı bile yoktu. Emine sıkılmaktan çatlayacaktı. Eee kız haklı bir kasabada ve kayalıkların arasında kim onu görecekti. Kim onunla arkadaş olacaktı. Buraya gelmelerinin sebebi; babasının işi nedeniyle İstanbul’dan Nazilli kasabasına gelmişti. Emine’nin tek can dostu bebeği Ayla idi. Emine Ayla bebeğini çok seviyordu. Bebeğini annesi Sabiha Hanım kızına özene bezene dikmişti. Kızı için her şeyi yapmaya hazırdı. Emine’nin birde erkek kardeşi vardı. Adı Hasan. Emine Hasan’ı çok seviyor. Hasan’da Emine’yi. Babaları ise inşaatta çalışıyordu.
Ama inşaat grev yapınca işten çıkardılar. Emine, Hasan ve anneleri hayatlarından memnundular. Fakir olmak onların suçu değildi elbet. Emine okula gidemiyordu. Çünkü maddi durumları kısıtlıydı ki bir ekmek alacak paraları bile yoktu. Annesi gizlice çöpleri karıştırıyor, belki bir yemek artığı bulurum diye umutlanıyordu.
Kendini hiç düşünmüyordu. Sadece Hasan, Emine ve eşini düşünüyordu. Neyse ki Sabiha Hanım bir balık çöpü bulabilmişti. Ama bu bir balık çöpüydü. bu balık çöpü pişirilmezdi ki.
Sabiha Hanım elindeki balık çöpünü yere fırlattı. Bağırmaya başladı.
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
SEVGİLİ BURCU O KÜCÜCÜK ELLERİNE SAĞLIK NE DE GÜZEL YAZMIŞSIN.KUTLARIM SENİ.SEVGİLERİMLE..
MÜNEVVER DÜVER
Burcu Hanım;
Böyle güzel yazılarınla seni
Şair Ahmet Ayaz grubuna bekliyorum.
Selam ve dualarımla.
Ahmet Ayaz
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta