Şefaatin içini kuyu gibi oyarak,
Küfür, nifak ve şirkten ne varsa doldurmuşlar.
Ödülü allı-pullu bir pakete koyarak,
Getirenin kendinden olduğunu sanmışlar.
Oysa ki birisine lütfuyla vereceği,
Bir hediyeyi Allah, biriyle verebilir.
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Devamını Oku
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Şefaat İstemek
Şefaatin içini kuyu gibi oyarak,
Küfür, nifak ve şirkten ne varsa doldurmuşlar.
Ödülü allı-pullu bir pakete koyarak,
Getirenin kendinden olduğunu sanmışlar.
Oysa ki birisine lütfuyla vereceği,
Bir hediyeyi Allah, biriyle verebilir.
Ya da bir ecir ile hak etmiş hediyeyi,
Bir nebi veya mürşit eliyle verebilir.
Asla o şefaatlar Peygamberden değildir,
“Biz vermeden şefaat edecek olan kimmiş”,
Bu, Ayet-el Kürsü’den Rab’bin bildirisidir.
O halde şefaatçi Rab’den başka değilmiş.
Ey nefsim! İyi bil ki; Rab’den başka kimseden,
El açıp ta şefaat dilemeyesin asla.
Bu senin için şirktir, Rabbe sığın bu kirden,
Akıl, kalp ve ruhunu ancak Rabbine yasla…
MUHTEŞEM SÖYLEYECEK SÖZ KALMAMIŞ
'Dünyadaki her şey size şahitlik edecektir.'
Şefi olmak, şahitlik etmek. Birine kefil olmak gibidir. Kelimenin temelinde..
Dünyada yaşarken yapılan işlerin hepsine, işlere şahit olan her şey şefi olacaktır. İster iyi anlamda ister kötü anlamda.
Ancak, şefaat denilince, cezalanacak birinin cezadan kurtarılması anlamına alınması vardır ki, bunun olması zordur.
Rabbimin cezalandıracağı birini hiç bir kimse kurtaramaz..
Allah resulü kızı için, 'ey kızım fatıma, peygamber kızıyım diye güvenme. Ben bile huzurdaki hesapta kendimi düşünüyorum' anlamında ifadesi vardır.
Ki, ayetlerin çoğunluğunda bu böyledir.
Ancak, resulde, müminlerde, dünyada iyi bir müslüman olarak bildikleri için şahitlik edip,
'Ya rabbi biz onları müslüman ve iyi bir mü'min biliyorduk' diyecekler ve 'Rahmetine sığınırız' diyeceklerdir.
Ancak, günümüzde şefaat denilince, sanki bazıları, dünyada olanca suçu işleyecek, Ama birilerini çok sevecek, mesela resulü, mesela ilim erbabı olduğuna inanılan birilerini, (ki, velilik, mürşitlik, birincisi insanın gözüne göre, ikincisi rabbin gözüne göredir. dünyada insanların veli veya mürşit bildikleri, rabbin huzurunda günahkar çıkabilir.. Dolayısıyle dünyada mürşit veya veli bilinenlerin, veli veya mürşit olduklarını belgeleyen hiç bir şey yoktur) hesapta, Rable arasına sokarak iltimas yaptıracakmış gibi bir havaya sokarlar.
Hiç bir şekilde Rabbimin huzurundaki hesapta iltimas yoktur ve şefeatin böyle bir anlamı da yoktur. Şefaata, günahkar kulun, bazı Allah'ın sevdiği kulları kendine vekil edinerek, günahlarım için iltimas yaptırırım düşüncesinin imanla bir ilgisi yoktur.
Rabbim kur'anda mekkeli putperetlerin şefaat inanışlarını adım adım ret etmiştir. Değişik sorgu noklarıyla..
Bu konuda son hüküm. Şefeat ancak Allah'a aittir.
Çok yerinde ve taşları yerine oturtan(haddim olmadan) bir sunum olmuş bence.Yürekten kutluyorum.
Çok önemli bir konuyu temas etmişsiniz...Her halimizle dikkatli olmamız gerektiği hususunda ince ince dokuyup işlemişsiniz şiirinizde...
Allah razı olsun üstadım
Allah bizleri şirke, nefse ve azgınlığa düşmekten korusun.Allah'ın ayetleri açık ve seçik Kuran'ı Kerimde'dir.O tek ve gerçek tartışılmaz kaynağımızdır.Allah bizleri Kuran vatan millet bayrak yolundan ayırmasın inşallah.Nice insanlar vardırki hala ona uymaz sapkınlıkta inat ederler.İşte onların ahireti karanlıktır.Yüreğinize sağlık efendim Allah' a emanet olunuz saygılarımla ümüt güngör
tebrikler sevgili kardeşim.çalışman her zamanki gibi güzel şiir olmuş,hatta muhteşemdi.yazan elleriniz yarzdıran yüreğiniz dert görnesin.kardeşimin sayfasına esenlikler ve başarı dileklerimi getirdim,lütfen kabul buyrun.....
baki selam.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta