Sefa Sür Şiiri - Yorumlar

Osman abi

Geçmiş gitmiş dünü hiç yâd etme,
Gelmemiş yarın için feryad etme
Geçmişe geleceğe bünyâd etme
Hâlihazırla yetin ömrü berbad etme.

Şekil çok hoş,içerik biraz karışık mı ne hocam.
Bünyad bina temel esas demekse geçmişe geleceğe bina etmede anlam sapması
yada karışıklığı yok mu?

Genelde, dünya insanιna hür beyin olan, buluşlar, ozanlar, düşürler, bilginler hatta din adamlarι ve düşünürlerin ortak özellikleri YASAKCI değil, teşvik edicilik, kardeşlik, özgürlük ve dostça sağlιklι birlikte bir yaşam şeklinde özetlersek; kimi zaman burada biri şarap içiyor ya da digeri içmiyor detaylarιna kadar inerek, bir kaşιk suda bir birlerini boğazlayacaklar durumlarιnda bir bit yeniği yok mu? Nedir bunlar..?

Örnek Hayyam Sefa sür derken şarap içmeyi buna dahil ediyorsa.. alkolist ol meyhaneyi dağιt, sabah-akşam iç ona buna saldιr mι? Diyor..Hiç sanmιyorum..

Yunus Emre: “Bana seni gerek seni” derken..aşk-sevi dergahι içinde yüzün derken.. karşιna çιkan ilk sarιşιna (af buyurunuz) tecavüz et mi diyor.. Forumm insanιn birincil gereksinimi karşιlanιrsa dünya da savaş olmaz şeklinde ki kuramιnι getirirken, bir birinizi yiyin bitirin mi diyor?

Mevlana: “Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..” derken Pazarda kadιna sarkιntιlιk et..ya da olurya bazen dünya terse döner gibi; kadιn birine aşιk olur ama erkeğin sevgilisi vardιr ve pas vermezse, tut bir katil, erkeğin sevgilisini öldürt mü diyor..


Sonuç, her düşünür, bilgin, psikolog aptal değil ki har vur harman savur insan oğlu diyen niyetli olsun..Onun (insan) kötülüğü ve canavarlaşmasι kendi doyumu olsun..Sadist olan bilgin ve düşünürler hep birilerinin emrinde güdümünde olanlar..buna örneği Hitler güdümündekileri verebiliriz..ama onlarda korkularιndan olsa gerek..

O halde birisinin biri şeyi yapmasι-yapmamasι YASAKCI zihniyet olarak ortaya gelmesinde ki bit yeniği nedir acaba!.

YASAKCILIK, insana yemesine içmesine kadar olan boyutlarιyla konan kurallar ta o başlanğιç tarihinden bu yana evet insana NE VERMİŞTİR acaba? Dünya temizlendi mi.. Bu ne bitmez bir pislikmiş ki pislik pislik doğruyor.. Hele ki özellikle KAPİTALİST nerdeyse nüklüer pisliğiyle dünya tabakasιnι dahi deldi..Ve bu kapitalist dinsiz mi, şarap içmiyor mu yoksa! Doğru sadece üretiyor biz de insan oğlu tükticiyiz.. Uzak değil bakιn bunlara..,bir google ile bakιn dünyamιza!


Bu bit yeniğinden birtanesi şöyle: diyelim ki biz sayιn KANRA555 ile şarap, ama ayarιnda, içmeden cennete gidilemeyeceğini daha bebekten bu yana bilmiş-öğrenmiş olalιm ve bunu ta kemiğinmize, bilinç altιmιza kadar işlenmiş olsun..

Ve diyelim ki NACİ bey ile sevgili UZAGIM ha bire.., içki içmediklerini çünkü cehennemde cayιr cayιr yanmak istemediklerini ve bizi ince kalιn şiirleri, deyişleri ile KANRA555 le cehenmeliğe örneklik demeye gitirsinler...

Eger biz KANRA555 le bize işlenmişliğin dιşιna çιkamιyorsak tabii ki Naci bey ile Uzagιm’ιn her bu konuda sözleri, örnekleri, şiirleri, kaynaklarι, ayetleri Cennete gitmemize tehlike oluşturur. Esasιnda bu alanda tehlike öyle olunacağι gerçek-gerçeksizliğinde değil, bizim beynimizde oluşturulan tehlikedir!
Ve her kem sözleri, yazιlarι bize batar. Bizde beynimizde ki çuvaldιzι çιkartιr, ha bire biri içki diye hapşιrsa ona inne sokarιz..ok atar..elimize olsa kurşun (tabii mecazi) sιkarιz..

Mesele başkasιnιn cennet cehenem meselesi değil…bizim cennet düşümüzün kabusa döndürülme girişimine savaşιmdιr!..

Evet işin bir bit yeniği burda olabilir de.., degerleri neler?

Neyse..biz tekarar Hayyam’a dönelim bu sefer Hollandaca:

Hoe armzalig, een hart,
dat niet weet te beminnen, dat niet dronken
van liefde kan zijn. Als je niet verliefd bent,
hoe kan je dan genieten van het verblindende licht van
de zon en van het zachte schijnsel
van de maan?

Değerli şair,içsel bir çatışma yaşıyor.Hem diyor ki:Bırak geçmişi,geleceği eğlenmene bak;hem de diyor ki ne yapacaksın dünya saltanatını ,bir gün bırakıp gideceksin.Doğrusu ben,ehl-i dil mi yoksa ehl-dîl mi olduğunu anlayamadım.

Saygı ile.. Filozofların hayatı yorumlama biçimi, elbet insanoğlunun mutluluğu noktasına yönelik. Filozofun biri, Hayyam gibi haz noktasında toplamış hayatı. Köşe yazarlarından biri, O'na gönderme yaparken, 'Sefa Pezevengi' deyimini kullandı. Doğrusu üzüldüm. Şu anda bu filozofların görüşüne aykırı davrandığım halde; yani yan gelip kahvemi içip keyif çatacağım yerde, tutmuş, hiç görmediğim insanların savunmasını yapmaya kalkışıyorum. Bir başka sitede -önceki yıl- René Descartes'a yapılan bir haksızlığa dikeldim. Yabancı bir yazar tutmuş, 'Düşünüyorum; öyleyse varım.' söylemini çürütmeye kalkışmış bir kitabında. Şu ukalalığı yapmaktan da kaçınmadım:
'Dekart benim doktora tezim değil; ama elli yıllık arkadaşımdır.'
Ömer HAYYAM'IN hayatında belirtildiği gibi HAYYAM, akıl kılıcıyla bilim ormanında insanlığa yol açmış bir kahraman. Dekart'ın düşünmeyle ilgili söylemini, altı yüz yıl önce değişik versiyonda insanlığa armağan etmiştir. Ayrıca ve çok önemli olarak, cebirsel problemleri analitik düzlemde ilk kullanan bir matematikçidir. R.Dekart, Hayyam' buluşundan esinlenerek analitik kavramları genel formda sunmuştur insanlığa. Şu anda Ömer Hayyam'ın bir buluşu, -kavrayabilmem için- masamda beni bekliyor: Üçüncü derece denklemin, analitik düzlemde çözümü. Matematikteki Binom açılımıyla ilgili buluşu, ayrı bir deha gösterisi: HAYYAM ÜÇGENİ. Altı yüz yıl sonra, matematikçi-fizikçi Paskal bu üçgeni ya bulmuş ya da yaygınlaştırmış.
Her oluşumu, olayı, elbet koşulları içinde değerlendirmek gerekir. Hayyam'ın yaşadığı dönem, ilâmiyetin doğuya yeni yayıldığı dönem. O yıllardaki isanların dinsel yorumu ne denli bilimsel olabilir ki!? Bugün bile zorluk çekmiyor muyuz? Peki, böyle bir isnanı dünya nasıl tanımış ve biz Türkler, ne zaman tanışmışız?
Efendim, bir İngiliz bilgin (1800'ün başları olmalı.) Doğu araştımasına çıkmış. İran ve çevresinde bir Hayyam ismini, ülkede çalkalanır görmüş. Araştırmış; -demeli- köyüne değin gitmiş. Ülkesine dönen bilgin, elde ettiklerini İngilizce'ye tercüme etmiş. Daha sonra Amerikalı bir bilgin, kendi ülkesinde tanıtmış. Biz Türkler de Amerika'dan almışız. Yıl, herhal 1800'ün sonları olmalı.Gelip geçmiş tüm bilginlere, şairlere Tanrı'dan rahmet diliyorum.
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*

En basit şeylerin dahi temizlenmesi için bir yol ve yöntem var.
Kirli olan şeylerin temizlenmesi için muhakkak ki bir şeyler yapılmalı.

İnsan denen, fikren ve ahlaken kirlendiği zaman dünyayı kirleten mahlukun dış görünüşü ile genelde temiz görünmesine rağmen,
Gerçek kiri ve kirliliği aslen içinde iç âleminde iken,
Bir kısmı ahlaksızlığı ve mütecaviz fiilleri ile (içki içmekte sadece bunlardan birisi) çevreyi kirleten bir kısmı da,
Hayatı anlamsızlaştıra inkâr ile insana ve insanlığa ihanet eden mahlûkun İÇİM TEMİZ SEN BENİM İÇİME BAK DEMESİ NE GARİP.

İÇİNE BAKTIM.
İSKELETİ ET KAN VE KEMİK.
ESAS İÇİ İSE MİDE VA BARSAKLARI,
ONDA DE NER OLDUĞU MALUM.

ÇİRKİNŞEYLERİ TARİF ANCAK MİDE BULANDIRI.

İnsana yakışmayan davranışlarda bulunup içim temiz diyenlerin dikkatine.

Bıkkınlık verdi bu kavgalarınız
Kim haklı ise çekilsin bitsin bu niza
Haklı vicdan sahibiyse çekilir
Haksızda vicdan bulunmaz zira

Aşağιda, Yunus Emre’ den bazι örnek olarak sunduklarιm.., Ömer hayyam’la, farklι zamanda, farklι ortamda, farklι konumda ve farklι yeme-içme, gezme-görme, yazma boyutlarιnda olmalarιna karşιn, özde buluştuklarι bir dip noktada oluşlarιndandιr:

İkisi de insanι, ama Müslüman, ama Hιristiyan vs, ama içen, ama içmeyen boyutlarιyla insan olarak görmeleri ve tüm dünya alemin bir kardeş olduğunu vurgulamalarιdιr, insan kim olursa olsun kin gütmezler, biri hayatιn zevkini sefasιnι hoşnutluğnu yaşamanιn insan degeri olduğunu, digeri ise aşk-sevginin insanιn özü olduğunu hep işlemişlerdir ki o noktada da asasιnda ikisi de insan özünde buluşmuş olduklarιnιn göstergesidir!
Açιn bakιn bütün dünya düşünürlerin irdelendiği literatürlerine..Araplarιn ki hariç hepisi yukarda ki nokta da buluşur.

Nûra doğru uluyorlar çakallar dört bir yandan...
Ne akıldan hisseliler , ne adâlet , îmândan...
Ha bre İFTİRA atmak,onların tüm silâhı ;
Vicdan kara , yüz kapkara , nasip hiç yok izandan...

İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?

Ömer Hayyam.
Gerçekten büyük şair.

İşte sözün güzeli,
Davet eder ezeli,
Vaat ediyor ebedi,


EY İNSAN SEN ALA KÜLLİHAL Ö L E C E K S İ N !!!!!!
ALLAH’A VE AHİRETE İNANCIN!

AHİRETTE SENİ KURTARACAK SALİH BİR AMELİN,
Y O K S A !!!!

Senin gibi fani olan şu dünyada,
Yaşayacağın bir ramaklık kısa bir ömürde!
Bırakacağın mala mülke, şana şöhrete, evlad-ü iyale G Ü V E N M E.

En çok sevdiklerin!
Yoluna öldüklerin!
Seni gömmek malına mülküne konmak için sabırsızlanıyor!!

Ölümün anında döktükleri sahte gözyaşlarına sakın aldanma!!
Onlar TİMSAHIN GÖZYAŞLARIDIR.

Arkandan mirasını böler yer.
Yetmezse NEDEN DAHA FAZLA BIRAKMADI DİYE BİR DE GÜZELCE KÜFREDER.

Hayatın hakikatinden kaçan zavallılar.
Fikren ve bedenen sarhoşluk yolunu seçmekle kurtulacaklarını mı sanıyorlar?

Hey hat!!
Ölüm öldürülmedi!

Hayat bekaya kalb olup başkalaşmadı!
Acz-i beşeri fakrı insa-i azalmadı arttı ölüm eskiye nazaran sürat kazandı.
AZRAİL FAZLA MESAİ YAPIYOR!

N E Z A M A N A K A D A R deve KUŞU GİBİ BAŞINI KUMA SOKUP SAKLANDIĞINI SANACAKSIN.

Seni ve hücrelerini yaratıp hayatlı kılan Allah’ın seni görmediği gaflet oyununu nezamana kadar sürdüreceksin.
ECEL ASLANI ARKANDA!
KABİR KUYUSU ÖNÜNDE.
BELA VE MUSİBETLER DÖRT BİR TARAFINI SARMIŞ.

SEN HALA KENDİNİ SARHOŞ EDİP UNUTMAYA UYUŞMAYA KOKUŞMAYA ÇALIŞIYORSUN.

N E D E N?

UYAN!
SENİ ÖLÜM SEKARATI DALDIĞIN GAFLET UYKUSUNDAN UYANDIRMADAN !!!