Sefa Sür Şiiri - Yorumlar

oğlum necdet..sen inandığın yolda devam et..

herkes birbirini rahat bıraksın,herkes bildiği gibi yaşasın..yoksa bu yolun sonu karanlık..çok karanlık!

parayla mı saldılar sizi bizim başımıza,,

herhangibir ihalenin buraya sevkedilmiş bir parçasımısınız yoksa?

Sayın Hasan Bey,
'ACİZ' kelimesini ne kadar vurgulasak yetersiz kalır sanırım..
Kendimize ve davranışlarımıza hakim olduğumuzu düşünen her insanın ne büyük bir yanılgıda olduğunu açıklamak için kaç kitap yazmak gerekir bilemem...
Kişilerin kişiliklerini,düşünce ve davraışlarını belirleyen ve tamamen ellerinde olmayan bu faktörleri saymakla tüketemeyiz sanırım...
genetik yapısı
aile çevresi
toplumsal etkiler
bireysel tecrübeler
genel eğitimi
.......
......
Yamyamlığın çok normal kabul edildiği bir toplumda yetişen bir çocuğun,bu düşüncenin aksine düşünmesini hangi mantık bekleyebilir ve onu bu tutumundan dolayı yargılayabilir ???

Bu ,biz zavallı insanları şekillendiren milyonlarca örnekten sadece biridir ve bu gerçeği kavrayabilecek hiç bir zeka ,mantık tanrının insanları cennet ve cehennemle yargılayabileceğini kabul edemez... ve cennet ve cehennem kavramı olamazsa bunun varlığını temel prensip olarak kabul eden hiçbir din de mantığa sığamaz...

ahmak sensin necdet bey...!
ağzını bozma dayarım yoksa geçen günkü şiiri yine

sen önden yür hakka da bize yolu göster..
söylediğimiz budur

Hiç bir varlık dünyaya kendi irade ve isteği ile gelmedi amma hayttan her an şikayet ile Yaratıcıya isyan ve inkar bayrağı çekenlerin gitmesini engelleyen hiç bir kimse de yok.
Hiç olmak için bunca sıkıtılara inatla göğüsgeren yaşama şansı yakalar ise sonunda sevimsiz bir yaşlılık ve korkunç bir ölüm için hayatın çilesine katlanan AHMAKLARI ANLAMAK mükün görünmüyor.

Allah’ın adaletini, yaşadıkları hayatın anlam ve manasını anlamayanların anlamasını beklemek elbette an lamsız bir beklenti olur.

Allah dünyada eşit yaratmadıklarını dünyada da eşit muameleye ve imtihana tabi tutmadığı gibi ahirette de eşit değerlendirmeye tabi tutmayacaktır.

Dünyada göz verdiklerine gözün kıymetini anlamaları için bazı insanları gözsüz yaratmış olsa bile, göz vermediğine gözü aratmayacak gelişmiş bir kulak ve burun vermiş olduğunu unutmamak gerektir. Sonra göz vermiş oldukları bir gözlüğü optik ilmini bilen mahir bir gözlükçüsüz olamayacağını iddia etmelerine rağmen kâinat ile irtibatlı ve bir kâinat kadar sanatlı olan gözlerini tesadüfe havale edenlerin gözleri onları cehenneme sürüklerken böyle bir göz ile haramlara kapalı bir gözsüzlük mukayese edildiğinde gözsüz kimsenin gözü olmadığından önemli bir kaybını olmadığını mantıklı insanlar anlar. Amma her şeyi sanat sebep ve sonuç ilişkisi içinde değerlendirdiği halde hayatına bir anlam kazandıramayanlar BOŞ YAŞADIKLARINDAN DOLAYI Yaratıcının her işinde binlerce sanat ve hikmet olduğunu nasıl anlasınlar.

Ağzındaki küçücük bir et parçası olan dile metumat (tat ve lezzet veren nimetler.) adedince tat alma duygusu veren, küçücük bir kulağa mahlukat adedince çıkarılan seslerin kişisel özelliğini ayırt eden bir kulak veren Allah’ın sair işlerindeki adaleti sorgulamak hayatının anlam ve manasını bilmeyenlerin anlayacağı kadar basit bir mesele değildir.

Herkes haddini bilmeli.
Hastalık hakkında doktor,
Hukuk hâkime,
İnşaat mühendise sorulurken!
Herkes uzmanlık alanında konularına açıklık getirirken.

Nedense insanlığın dünya saadeti ahiret selametinin temininde tek kurum olan din hakkında hepte APTAL DİNSİZ KÂFİRLER AHKÂM KESER.

İnanarak yaşamını anlamlandıracak kadar akıl ve mantıkları, intihar edip hayatın ağır yük, elem ve sıkıntılarından kurtulacak kadar cesaretleri olmayan acı sonlarını öteleyenler önce hayatlarına anlam kazandıracak bir mantık geliştirsin sonra Yaratıcının akılları yetmediği hikmetli işlerini de işin uzmanı olan birinden sorsunlar.

Bir saatte yazılan bir şiire İKİ GÜN DÜŞÜNDÜKTEN SONRA YORUM YAZMAYI BİLGELİK olarak gören süper zekâlılar kendilerine ilgilenecekleri BAŞKA BİLGELİK ALANLARI ARARSA daha isabetli bir iş yapmış olur çevrelerini de rahatsız etmemiş kendilerinde rahatsız eden sözler işitmemiş olurlar.

Allah'ı bilmek için ÖNCE AKLLI VE MANTIKLI OLMAK VE HAYATIN MANA, MAKSAT VE ANLAMI HAKKINDA akıllı ve mantıklı bir düşünceye sahip olmayı gerektir.

Hayatın anlamını idrak etmeyenler HAYATI YARATANI HANGİ AKILLARI İLE ANLASINLAR?

12 milyon resmi, resmi olmayan rakam belki onun iki katι, yurdumuzda yoksul var. Sayιsι 7 milyara yaklaşan dünya insanιnιn kaçι kιtlιkda, aç-sefil olduğunu bir kenara bιrakalιm, kaçι acaba dünyanιn sefasιnι, mutluluğunu yaşιyor!

Allah ve Tanrι varlιğιna inanan mutlaka onun adaletine inanmasι ne denli saf ve güzel koşulsuz bir içsel güvense.. Bazι Öküz ve inekler malesef bu fakir-fukaranιn hiç olmazsa..Hayyam, Bektaşi, Aziz Nesin’in mizahιyla birazcιk tebessüm etmesine dâhi karşι devrim yapar gibi karşιnιza çιkιyorlar..:
“Ah sizi kιtlιk diyarιnda ana rahmine düşmüş dinsiz imansιz Afrikalιlar sizi”, “vah 22 milyon dinli, ama aç-sefil sιnιrιnda Hayyam’la sefa süren günahkar yoksullar sizi mi?” diyorlar acaba!

Neyse biz HAYYAM ..a devam; fakirlerin sofrasιnda ki soğana katιk ola:

私にAçıverのドアが生ける神です。
生きてMinnetsiz誰もが私にとっては十分です。
私は自分自身をそれを着るように、ワインを飲んで
ていない自分自身で問題を認識。

****
Açıver大门，我是一个活的神;
Minnetsiz人活着就是对我足够了;
喝葡萄酒，让我穿上它自己
不知道在我自己的麻烦。

****
Açıver deur het vir my is 'n lewende God;
Minnetsiz iemand om te lewe is genoeg vir my;
Wyn om te drink, sodat ek dit dra myself
Nie bewus van die probleme op my eie.

****
Allah'ım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.

Not: Çeviri Google..den..: Bakιn ki siz şu Türkçenin zenginlik ve gücüne..Ne Japonlar, Çinliler ve Afrikalιlar (hatta denedim Arapça ya çeviriyi o hele hiç olmadι!) AÇIVER ile Minnetsiz’i tanιyamadιlar bile..-:)..Gördünüzmü, siz siz olun şiirde, edebiyatta, romanda, kendinizi ifade etmede özünüzden kaçιp başkasιnιn kucağιna, dil bazιnda, oturmayιn!

Hiç bir varlık kendi iradesiyle dünyaya gelmedi; dolayısı ile imtihan gibi savsatanın insanlar ve diğer canlılar arasında bir adaletsizlik görüyorum. Böyle bir şeyi yüce Allah'ın biz insanlara anlatıldığı gibi olduğunu zannetmiyorum. Her ne kadar diğer canlılardan akıl yoluyla farklı olsak dahi, sonuçda, birer aciz kuluz. Elbetteki hatalarımız olacaktır. Zaten büyük suçlar işleyenler için, Allah bize akıl vermiş ve bu aklı, suç işleyenler için, gereken cezayı her ülke kendi kurallarına göre veriyor.

Yani demem oki: ceza da, ödül de bu dünyada.

Sayın Mücella Hanımın bahsettiği o test'in , hiç ama hiç eşit olmayan tüm yarışçılarını ,oldukları haliyle tanrı yarattıysa....Bir topal,bir kör ve bir maraton koşucusunu 100 metre koşusuna sokan tanrının adalet kavramına ne kadar değer verirdiniz acaba ???
Tanrının böyle bir kavram çelişkisi içinde olmayacağını kabul edersek, cennet ve cehennem kavramı da suya düşmez mi????
Cennet ve cehennem kavramı suya düşerse,tanrı kavramı nereye gider acaba ???

Nedense gözümün önünde yeşil bir çayırlık canlandı. İleride iki karaltı. Yaklaşınca bir de ne göreyim. Öküzün biri ineğin birine ' sefanı sür' diye şiir okuyor. Bu duruma şahit olan bilge bir kaplumbağa lafa karışıyor. 'Bre gafiller, bu çayırın sahibi kimdir? Emanetçisi kimdir? Mirasçısı kimdir?. Sürekli homur homur yemek, içmek yerine biraz da ekip biçmeye çalışsanız da, atalarınızın kemiklerini sızlatmasanız, gelecek neslinizin de ahını almasanız daha iyi olmaz mı? Çayırı, sizi ve her şeyi yaradan sizi bir ... çukuruna da atabilirdi. Pislikte debelenip dururdunuz, ömrünüz ah vah ile geçerdi, eğlenmeyi aklınıza bile getiremeden bir an önce ölmeyi isterdiniz. O zaman ölüm size kurtuluş gibi gelirdi. Bugünkü sizi azgınlaştıran rahatlıkta, bir türlü yanaşmadığınız dua ve niyazı o zaman dilinizden düşürmezdiniz. Sıkıntıda sabreden, bollukta şükredenlerden olun. Bu fani dünyanın bir imtihan dünyası olduğu ve ahiret âlemindeki yerinizin bu imtihanı geçip geçemeyeceğinize bağlı olduğu size tebliğ edilmedi mi?”
Herkese huzurlu, hayırlı günler dilerim.