Geçmiş günü beyhude yere yâd etme,
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Niceleri geldi, neler istediler,
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Pişirmeye ne gerek var unu doldur ağzına
Bağlamada vardır diye ip dola boğazına
Tokat bile atıyor da insan karı - kızına
Üzümün mü katlanmalı her şeklinin nazına?
Konuyla ilgili bir dörtlüğümü, rahmetli Ömer Hayyam'dan özür dileyerek, asıyorum.
Dörtlük 3
üzümün şirası helal olur
sirkesinden de turşu kurulur
tadı buruk olunca mey olur
içilince neden haram olur?
Hasan Buldu
belli ediyor kendini
Valla adı sanı belli olsun, gelip söylesin.
Alır cevabını, gider.
Tamam tamam.
Şöyle diyeyim:
Ömer Hayyam son derece zeki bir insandı.
Zannımca zekâsı o kadar parlaktı ki; aklının zekâsına yetişmekte güçlük çekmiş olması kuvvetle muhtemeldir.
Bu şâir ; şiirlerinde , hiç bir şeyi dert etmeyin , yalnız kendinizi düşünün , dünyâdan azami derecede zevk almaya bakın, için sabahlara kadar,eğlenin, başkalarının dertleri varsa var onları hiç umursamayın diyor...Bu tutum EMPERYALİSTLERİN düşünce tarzıdır...Hedonizm yani zevk eğlenceden başkasını düşünmemek bir nevi yozlaşmadır...Allahsızların , solcuların bu şâiri tutmalarında bir çelişki vardır...Onlar her halde DİNE-ALLAH'A şaşı bakmasından ötürü,öteki dünyâyı alaya almasından dolayı bu şâiri seviyorlar...Hani solcular açların durumundan etkilenir ;TOK-AÇ meselesini irdeler ve YALNIZ KENDİ KEYFİNİ düşünüp öyle hareket etmekten kaçınırlardı ...?
Önce açıkladık, sonra dedik.
Ve zeki olduğunu da ikrar ile söyledik.
Ahmak kelimesini halk arasındaki hakaret kastı dışında ve bu tanımlama doğrultusunda ele alıp akıldan ziyade zeka unsurunun ağır bastığı bir kişilik olduğunu söylemek istedik dersek daha iyi anlaşılırız muhtemelen.
Bu anlamda -aslında hepimizin- aynalarımızı çıkarıp bakmamızın zamanı olduğunu da ilave ederek...
E ben zaten dememiş miydim adam ahmak diye :)))))))
Demiştim!
O halde bunca izahat niye?
eyvallah !
“Dün özledim de seni coştum birden bire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere.
Bir ses yükseldi ta yukarıda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!”
****
Ömer Hayyam zamanının düşünürü, hümanisti ve filozofu. Her adımında nefesinde onun insanı ‘odak’ noktası gördüğü eserlerinde öyle net ki, tartışma dahi götürmez.. Hele ki bu günün şiiri dörtlüklerinde nelerde gizimde değil; insanın, doğanın canlının, cansızı bu dünyanın bilakis ev sahipleri olduğu, ölümün son yani bir bitiş olduğu ve yaşarken, onurlu biçimde ve birlikte, onun doyumuna varmanın sevgi, aşk kadar gereksinimine, güzelliklere coşku ve neşeli olmalara vurgu yaparak..., insan insan insan diyor...
Bu denli eserleriyle dörtlükleriyle her şeyin meydanda olduğu Ömer Hayyam’a olduğu gibi yobazlar nelerde neler yapmamışlardır. Ya elastik gibi o kişiyi kendi yörüngelere çekmek için ikiyüzlülük ve sahtekarık ya da o kişiyi yok etme kin ve düşmanlık gütmüşlerdir. Ya da bileğini bükemediklerin karşısında bukalemun gibi renkten renge girerek takkiyeye sarılmışlar ama ya da bakmışlar ki kendileri dahada güçlü, ne baş ne de taş- duvar yerde bırakmaz şekilde kesip, yakıp-yıkıp yok etmişlerdir.
Nasıl Atatürk karşısında bu iki yüzlülüğü göstererek onu yürekten seven milyonlara ve yurdunu özden sevenlere dişlerini geçiremedikleri için kimi yobazlar, ona dahi sahip çıkmaya çalıştığı gibi, Ömer Hayam olayı da aynen bu gidişata olanlara adeta canlı bir örnektir..
Evet zamanının koşullarına rağmen aşılanmamış özgür ve SORGULAYAN beyin Ömer hayyam’ı bir kere daha gidelim:
“Benden Muhammet Mustafa' ya saygı ve selam:
Deyin ki, hoş görünürse, bir şey soracak Hayyam:
Neden Yüce Efendimizin buyruklarında
Ekşi ayran helal da güzelim şarap haram?”
Saygıyla..
Demin bir şiirin altına düştüğüm ve Hakkı Selçuk Bekâr'ın yorumuna paralellik arzedeceğini düşündüğüm bu sığ satırları sizinle de paylaşmak istedim. ( Ben bencilim yaw, nasıl isteyebilirim paylaşmayı Allah Allah..)
Aklı yüreklendirmeli, yüreği akıllandırmalı diyor şair.
Çünkü biliyor ki gül bahçesini sevmek yürek işi, gülü harac-ı mezat etmek akıl. Sevmek, koklamak, aşık olmak yürek işi, evlenmek, katlar yatlar almak, banka hesapları akıl..Şiir söylemek türkü çığırmak yürek işi, bunları ranta alet edip para kazanmaya çalışmak akıl...
akıl diyor kapitalisttir, yürek sosyalist:) Çünkü; akıl korunmak ister, acıdan kaçınmak ister, yürek harlanmak, dağlanmak, kıymık kıymık doğranmak ister..
Heyyy gidisinin gidisi.. gönlüm..
Bu şiir ile ilgili 192 tane yorum bulunmakta