Gel bazı bazı
gel bazı akşamlar gel
boş bırakma sediri
sedirdeki yerini
ruh ver eşyaya ruhundan
kalbi atsın o ölü değil dipdiri
diri kalsın
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
eşya gelir aklıma
Sedir ağacının dibinde
Sedir ağacından yapılmış sediri
ve üstünde nenemin kırk yamalı minderi
nenem jorjetten derdi
çiçekli bir bahçeydi sanki deseni
gelinciği kelebeği lalesi mor sümbülü
kuşları da vardı öterdi
nenem de söylerdi
aşıkmıydı neydi
gel bazı oturalım yine muhabbetle çay içelim
köy ketesi yanında sıcak bir
çay
çay içelim
hala o ince belli cam bardaklar
belki de nenemin çeyizindendi
eşyaya ruh kat ruhundan
ve bir fatiha oku ölülerimize
Sedir ağacına dahi
..
dut ağacım,
yarpraklarına sakladım çocukluğumu....ne olur ben gelmeden gitme...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta