Sedir Şiiri - İlyas Tunç

İlyas Tunç
9

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sedir

Savrulmalar

İmgelem derin bir depremdir. Tüm zamanları alt üst eder. O zaman nesneler mekanlarını tanıyamaz olurlar. Balıklar kuşlar gibi dallara tüneyebilir, kaplumbağalar kanatlanıp rüzgâra karışabilirler.

Geçenlerde incecik duyargaları üzerinde yürüyen bir deniz anasına rastlamıştım. Sordum; nereye? Örümcek olmaya dedi. Demek ki örümcekler deniz analarını yadsırlar. Örümcekleri de kırkayaklar yadsır. Beni de ölüm yadsıyacaktır.

Öldükten sonra nasıl dönerim, bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Ölürsem öğrenirim. En çok da bir sedir ağacı olmak isterdim. Humbaba ki kocaman gövdesiyle gölgemde uzun uykulara dalardı; onu unutmadım. İnsan unutmaz. Bellekleri vardır. İyi ki imgelem gücümüz belleğimizin kalıntılarından yepyeni dünyalar yaratıyor. Yoksa çıldırırdık.

Bu dünyadan sıkıldım. Ölümü imgeliyorum. Tüy dökülmesi gibi bir şey olsa gerek; hafif ve uçucu. Kuşlara sormalı. Bunları düşünürken öldüm. Herkesin boyun eğip sustuğunu hatırlıyorum.

Susmak, saygıdır. Bana ağıtlar yakmayınız. Ölüm saygı ister. Ayağımıza gelmez. Biz ona gideriz. Çağırdı ve gittim. Hepsi bu kadar! Kokusu kutuplara varan o sedir ağacıyım artık. Birazdan yapraklarımla Humbaba’nın yaralarını saracağım. Sonra da serin gölgemde bir güzel uyuturum onu.

Gölgeler ki nesnelerin varlığını ortaya koyarlar. Gölgemi bana bağışlayan bir ışık olmalı. Ondan uzaklaştıkça küçülüyorum. Tanrım! O ışıksan eğer arkamdan geliver ki gölgem hep kılavuzum olsun.

İlyas Tunç
Kayıt Tarihi : 11.10.2018 13:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Tunç