RUHUMUN KUYTU DERİNLİKLERİNDE,
BİR KIZ ÇOCUĞU GİZLİYORUM, HENÜZ ERGEN.
GÖĞSÜMÜN SOL YERİNDE
BİR MAVZER, ATEŞLENMESİ HENÜZ ERKEN
HA BUGÜN, HA YARIN DERKEN
BİR KADIN, KAPIYI ÇARPIP GİDEN
Eskiden silah taşırdım belimde;
Şimdiyse gurur, senle birlikte
Gövdemin en şık yerinde.
Eskiden maşuka aşık bir sevdaydım,
Kollarımda sen.
Ne saçını tarayan rüzgar,
Ne yüzünü yıkayan güneş,
Ne de sen varsın artık…
Yüreğimin dehlizindeki tahtına
Sükûnetle oturmuşsun.
Asıl!
Asıl ki tetiğe…
Kanla sulansın toprak
Parçalarım savrulsun meydana.
Ağlayan çocuk seslerine aldırma!
Gecenin koynunda, serkeş bir ben
Cebimde kıvrılmış yatan bir çakı takviyesi,
Belimde soğuktan kaskatı olmuş bir namlunun korkuya direnişi…
01.10.2009
Bir parça kalır, benden emanet.
Bilmem eder misiniz ihanet?
Sükûtu takar koluma giderim.
Bu demdir aslında size hasret
(10.06.2009 / 08:25)
Dikiş tutmaz delik cebimin astarında
Takılı kalmış bir sevdasın sadece…
Yokluğun anlaşılmaz,
Varlığın hissedilmez.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!