Bir tek kadını tanıyorum
Neolitik devrimden bu yana
Doğumum o tarihlere denk gelir
Ve reenkarnasyona inanırım
Tahmini beşinci hayatım.
Ağlayan sahnelerin güzeldir
bir de küstüğünde
bir gezegen vardır dünyanın dertleştiği
sinop rüzgarı vardır bir de
omuzlarını üşütür
bir de saçların güzeldir
-seni görünce heyecan duymuyorum
başka türlü işte huzur gibisin
bu söylediklerini her yer de söyleme
belaya düşer başın
beni sevmediğini duymasınlar huzurun kalmaz
sinirlerim yıpranmış ve kedimle kavgalıyız
aylardan niye kısasın diye hırpalanmış şubat
hep kendini 29 yapmaya çalışmış durmuş
sen hiç büyümeye çalışmayan on sekizsin
ben yaşlandıkça seni daha çok özlüyorum.
kadın, aşka korkusundan şeytanın
yağmurun buluta telaşından
ekmeğin tuza muhtaçlığından
ve sizin sessiz yürüyüşlerinizden
yaratılmıştır.
bugün kelepir bir radyo satın alacağım
Kışa dair şarkılar dinleyeceğim
Yağmuru seversin bilirim
Camlarımızı kirletse de seversin
Canımı acıtsan da severim
Kestiğin saçlarını bile saklarım.
Ben diyorum ki
bu konu açık, özgür değilim,
aşığım ve vazgeçmek gerekecek ise
demir parmaklıklar benim hürriyetimi almalı
suyun sesi beni sürüklemeli nehirlerden ve
gözyaşlarından önce, ölüm melekleri
Yanlış kesilmiş bu aşkın faturası,
O kadar az serpilmedim yüreğine
Öyle basit cümleler kurmadım
Öyle hissiz dokunmadım hiç ellerine
Öyle çekip gitmedim aşıkların vedalaştığı garlardan
Tutkuyu çizdim satılmayan tablolara
Merhamet sanılan aşka inat,
acıma bana, aşk gövde gösterisidir
gizliden de olsa zamana kafa tutmak için
aşk yaşlanmamaktır dilinde ve kafanda
kum fırtınaları çıkarmaktır denizin ortasında
perdesiz kapısız evler yapmaktır korkusuzca yaşanan
şehir öylesine sessiz durur
karanlık ölümle bakışır
ve ne olursa olur
kalp dirilir durduk yere
oysa anlamaya çalışmakla geçer
düşündükçe,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!