Bir kadın...
Çok acılı.
Bir adam...
Çok sancılı.
Bir hikaye...
Henüz başlamamış.
Önce ay tutuldu...
İnsanlar ay'ı örnek aldı.
Ayın kimin için ne için tutulduğunu bilmediler.
Güneşe aşık dedi biri... öteki yanıyor onun için dedi...
Bir diğeri yazık dedi iç geçirerek!
O hiç güneşin yüzünü görmedi.
Seni görünce yürümeyi unutuyorum sevgili...
Oysaki bana yürümeyi babam öğretmişti.
Bir kadın..
Adı şiir gibi olmalı..
her seslendiğimde yüreğimi okşamalı..
Bir kadın..
Gözlerine her baktığım da uçurumun kenarında çılgınca şarkı söylediğimi görmeli..
Bir kadın..
Geceye bir şiir bırakmak isterdim saçlarının renginde,
Gözlerinin maviliğinde..
Kağıda fısıldamak istiyorum bu gece senin teninde..
Usta bir şair vardı; "Adının geçmediği hiç bir bahanem olmadı."derdi.
Ben ise;
Elime imge bulaşsa, saçlarından bilirim.
Akşam olur hüzün çöker mektup beklerim sevdiğimden.
İçimdeki heyecan dışımı söker fazla geç yazma haber beklerim senden.
Buralara uğramaz postacı her gün insanlar ölüyor kalmıyor alıcı.
Kederi fazla mutluluğu acı unutmak geçici hasret kalıcı.
Bilmezsin!
Kelimelerinin tesirini..
İki çay isterdik hep.
Hep aynı cafede aynı yerde...
Pardon iki çay lütfen biri açık.
Çay sevmezdim aslında.
Kadın ne güzel tebessüm ederdi.
Kızıl'da çok yakışıyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!