Ne olacakmış dünyanın hâli?
Ne olacaksa olsun,
Diye sövesim gelir...
Ulan benim ömrüm
Zaten koca bir talan
Milyonların içinde...
Ne diye sorarsınız sanki halimi;
gözlerimin alacasından da mı anlamazsınız kıyametlerimi?
ben susturmaya uğraşırken
ne diye dürter durursunuz sanki;
acılarımı kapattığım odamın bekçisini?
alın işte bıraktı! bıraktı hepsini...
bak aynalara esmer delikanlı
ne kadar da aksın oysa
dünyanın esmerliklerinin yanında
gel...
yasla başını ak göğsüme
dinle içimdeki kuş cıvıltılarını
Hiçbir şey acı vermemişti bana
Gidişini kabullenmek kadar
Eee kolay mı
İlk misafirini uğurluyordu gönlüm...
Geldiğin gibi tertemiz gidiyordun işte
Ne ellerimi tuttun bir kez
Bugün yine gecenin başını tutuyorum
Saat sabaha karşı
Üç'ü göstermekte
Ve ben,
Gidişinle yerinde sayan kalbimle
Seni düşünmekteyim...
Aslında gideceksin biliyorum
Hep bir yanım korkak bekliyorum
'Hoşçakal' diyeceğin günü...
Ama ben nasıl
nasıl hoş kalırdım senden sonra
kırgınlıklarım,
büyüdükçe bu dünyada
şikayet ederken başkalarını
bir de bakıyorum her şeyi kirletme çabasına
ben de düşmüşüm istemeden
Bir çift siyah inciye odaklıydı
Tüm varlığım
Kapandı mı gözlerin
Dünyam kararırdı
Ta ki sen açıncaya kadar
Doğmazdı güneş
Her sabah aynı karanlığı yırtmak gibi sen
Sen ve seni sevmek
Bir narı dağıtmadan soymak, soyabilmek sen
Kimse kimsenin yerini dolduramaz
Herkes birbirinin boşluğudur
Mevsimi geçen bir çiçeği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!