Boğaz tıkalı
eller bağlı
gözler sabit ve dolu, bir bekleniş ki
anlamsız, sonsuz olan.
kahredilir anlaşılan.
yetmiyor kelimelere
o haykıran can,
İnsafsızlik ve cahillik
değil mi onlar
bizi biz yapan düşmanlar.
Bir sorum yoktu sizi terkederken
öylesine gelip öylesıne hani,
bir şey istemeden doğanın hali.
Duyulan hep sizdiniz
sesler ve renkler sizin dizeleriniz.
Çözülebilenler gözümdeki yaşlar,
O bir sesti, nefesti
Beni bu kervana bas koyduran,
Karalari giydiren, giydirten
Hep bendi
Beni ondan ayiran
; beni olduren.
Bu gün yeniyken sen doğdun
Gözün görmesinden önce
Anlatmıştın o sahilleri,,
Taşın öncesini,
Bu gün benim günüm
Sahildeki taşın yosunu sildim,
Boğaz tıkalı
eller bağlı
gözler sabit ve dolu, bir bekleniş ki
anlamsız, sonsuz olan.
kahredilir anlaşılan.
yetmiyor kelimelere
Uzundur geçen vakit
Karanlık, vazgeçilmez bir hâne
Karmasık bir deneme;
Bir kaybolmama ürküsü
Bir çıkış türküsü dilimde...
Hep gözlerimize bakarak öldük
sanki bir zevk sarnıçında doğmuş gibi
her şeyin yeniden doğduğunu görmüşçesine
öylesine bir yaşam ki
taşı kıskanan ses
bizlere eşlik ederdi o şarkılarda..
Dönüş
Taşırken beni, son günümde
Gözlerim biraz sönükte olsa
Bırakmış, uzaklaşmıştım senden;
çizgiler portrenin aynası
dönerken tersi bile
gözlerinden ayrılamaz
bu iki hücreli hayal
sessiz yazılmayan
bir dilin mahkümuydu
bu göz kör
elimde değil inan,
seni olduğun gibi görmek.
elimde değil,
seni ancak olduğum gibi
görebiliyorum.
İtesim geldi bu devasal taşı,
üzgünü aradım bu incecik oyulmuş yerde.
Hüzünü aradım o küçücük heybetinde.
Bir değildin, yüzlerce yüzdün her siteminde.
Sarıldım her çizgine yuvarlağına,
güldüğün anları aradım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!