duvar diplerine sığınan çocuklar
sevgi nedir
hasretmi sizce
yoksa
sıcak bir elmi size uzanan
tahta banklarda yatan çocuklar
o gece kapı çalındı birden
anamın dizinde uyuklarken
sorgusuz sualsiz bileğimde kelepçe
hoşçakal hoşçakal anne
hoşçakal
ayağım çıplak gözüm yaşlı gezerim
üç kişilerdi
yer sofrasında
iki dilim ekmek
dört zeytin tanesi
süleyman
necmi kurtbozan
sabahın erken saatlerinde bir martı çığlığı
ürperen yanlız ben değilim
kanaryam saksımdaki fesleğenim bile
bir an dinledim uzakları
mahmuzlanmış dört nala gelen bir tayın sesi
kulaklarımdan hiç gitmeyecekmiş gibi
bir intikam hırsı bürümüş yüreğini
bürümüşte yalın ayak dağlarda yürümüş
yağlamış doldurmuş babasının tüfeğini
zalimlerden öfkeni al oğlan
daha yaşı onbeş onaltı
anasının gözleri yollarda
ellerinde sopalar
tanklara karşı
yüreğinde bir değil
bin allah aşkı
yürüyor yürüyor
yürüyorlardı
az sonra güneş dağların ardından batar
az sonra şaşkın kardelenler bahar akşamında açar
sevincin belki damarlarından çıkar
yeter artık kış ortasında baharı yaşama
az sonra açılır gonca güller
az sonra yasa bürünür bülbüller
gün gelir insanların dudakları çatlar
gün gelir aşına katmak için analar
gözyaşlarını biriktirir
öbek öbek kazılır toprak
vur ha vur
bir yudum su çıka gelir
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!