Seçilir bir bir,seçilesiceler!

1)
Canım ağabeyim,Necip Fazıl K.'in kendi sesinden Sakarya türküsü dinlerken gel de senin muazzam 6+5 hece ölçülü şiirinle kendimden geçmeyeyim,mukaddes davamıza canım feda etmeyeyim,TÜRK tarhinin şanlı yarınlarına şimdiden yaldızlı senaryolar üretmeyeyim?
Cümle hücremiz secdeye durmuşken sonsuz rahmet ve merhamet sahibi rabbime,kan dökerken sancılı didelerimiz,kutlu ve son peygamberimiz aciz variyetimize kılavuzken,serhaddimize adresi bellisiz hain kurşun kirlice doluşur mu? Nur ile kir bir/beraber dolanır mı bir çelik bedende? Biz nuru seçtik rabbimin izniyle,kirlenen mevcudiyetler ise inşallah hakkınca muamele görecektik rabbimin izniyle....Bu zorlu imtihanları elbet verecektir yüce TÜRK MİLLETİ,alnının akıyla,helel edip verdiği tertemiz SER'iyle.....
Elbet bir sabah ve ötesindeki tüm sabahlar yırtacak kara derili ellerin ar damarı yırtılmış karanlıklarını....Kendi yollarında düşecek toprağa henüz hayatta iken çürümüş-çürütülmüş bedenleri....Elbet var olmasa da gelinecek tüm TÜRK illerine ve dikilecek sancağım,sonsuza değin dalgalanmak üzere :))))
Saçılacak kara toprağın bağrına belki benim-senin afif bedenin lakin çocuklarımız ALBEYAZIMIN altında dualarla ruhlarımıza huzurla Fatiha gönderecek! ! ! Uyruğumuzun kudsiyeti ile övünecek ve yüceltecek inşallah evlatlarımız rabbimin izniyle,benliğimizi/birliğimizi/hürlüğümüzü...
Çilekeş analar beklemeyecek kınalı kuzusunu gözü yaşlı....Davul-zurnalarla şölenler kurulacak TÜRKİYEMİN garbından şarkına her bir köşesinde,tüm aydınlık yarınların şerefine :))))
KAHROLSUN TERÖR,PKK! ! ! !
Lanetler dökülsün tepesinden tırnağına,cümle kirli düşüncelilerin! ! !
Canım ağabeyim,üstadım,yine çalkadın tüm mevcudiyetimi :)))) Öperim o tertemiz yüreğinden ve ellerinden :)))
Rabbime emanetsin :) (11.10.2007 22:10:00)
2)
Üstadım,canım ağabeyim,gözlerim kamaştı ve ürperdi bedenim. Funda Arar'bu sabah güneş doğmuyor' şarkısı dinlerken okudum ya,yılankavi bir hüzün,esir etti kendine, benliğimi...
Tüm aylara dem vurulmuş ya hareli zaman dilimleri nahoş bir esintiyle savurdu cümlelerimi....
Uçukladı dudağım,parmaklarıma ilişen bir ahh ki dilimden savrulur boylu boyunca.Tek kelime ile (maşallah) mükemmel.....Hem 'SEN'sizliği böyle içten hissettiren,hem de bir sanat şaheseri olabilmiş bir başka şiir daha yok! ! ! !

Üstadım,inanın,beni en çok bu iki kıta etkiledi :)))

'Yaramıyor denmesin toprağını kardelen,
Şubatın ayazında buzla sınıra gelen,
Boynu bükükken bile beyaz atlası delen.
Uzansın maviliğe bitsin artık yakarış,
Güneşe hasret başın toprağından bir karış...

Karış bir toprağından vuslatın rüzgârına,
Seni martın çiğdemi selamlasın yarına,
Benim gibi içlenme şükreyle baharına!
Güneş aktı geceye kimin ufku kararmış,
Hicran ateşi kimin bedenini sararmış? '

Gidenin ardısıra kalan nim bir yürek,yalnız kalan yolcunun duamsı sözleri,saçlarına doluşan akların bedeliymişcesine can yakan bir yakarış.....
Fasılasız haykırışların imgelerle süslenişi de yerli yerinde ve büyüleyici :))
Fotografik bir geçit söz konusu şimdi kulaklarımdan :))) Bilmem kaç kez tekrarladım aynı kelimeleri,dizeleri,kıtaları,şiiri :))))
Hisli ellerinden damıtıp yüreğini,sevda imbiğinden didelerimize süzüşün takdire şayandı canım ağabeyim :)))) Kanatsız hatıralar çarpar durur kendini,kalbimin her bir lobunda, her okuyuşumda.....Kendimi buldum seni kaybettim içerisinde canım ağabeyim :)))) Muhteşemdi :))
Kocaman yüreğine sonsuz sevgiler&saygılar :))
Rabbime emanetsin :)))
Tebrik ve teşekkürlerimle :)))) (12.10.2007 14:45:00=)
3)
Sevgili şairim,sanki masalsı dizelerin ardında iki dudak arasından bambaşka sözler çıkacakmış gibi hissettim....Adet olduğu üzere,şairim saklanmış dizelerde,o kendi değil,o 'ben' dediği değil....
Sadece güzel olanları aklınca ve dileğince sıralamak istemiş şairim :))) Belli ki ezana dek umutla bekleşen gözlere yine merhem olan yüreğini ve ekmeğini bölüştüğü ulak kuşlar :)))
Hani bir dirhem acı sokulur da taaa yüreğin en kuytu köşesine,semirdikçe semirir her akan gözyaşıyla sessiz ve kimsesiz..............İşte öyle bir acı duydum okurken şiirini....Sadece örtülü bir kaç laf işte umut kovalamacası :)))
Hayata tutunuşuna hayran kalmamak ne mümkün,lâkin affına sığınarak belirteyim,eminim gerçek seni bizlerle paylaşırsan yüklü bir duygu frtınasına kapılmamamız imkansız :))))
Heyecanlı ve net bir ses eşlik etmiş bi sürü şiirine :))) Acele ağızdan çıkması şiirin,zannımca oturmamış :)) O yumuşacık/kırılganlığına inat direngen ve sıcacık ses,birer birer dökse idi dilinin ucundakileri,inan esrik bir gürleyişin adı-tadı olacaktı en basit şiir dahi :))))
Yeni doğmuş bebeğin kokusunu ve sarıp sarmalayan mutlulukla karışık korkusunu çok iyi bilirim :))) Hem teyze,hem de halayım :)))) İkisi de ilk kucağıma verildiğinde,onlara ben değil onlar bana umut verdi :))) Ağlamaktan bakamadığım için bebelerimin gözbebeklerine :))) Tertemiz ve tarif edilemez bir esaret olsa gerek,umut :)))) En yokların varlığına bile tahammülde sırtımıza bitiveren :)))) Ne batan güneşleri doğuran,kocalmış yangınların dahi bir lezzeti olduğuna adeta inandıran,yerinde ve zamanında kandıran-kanan,sabır çiçeklerini incecik göz altı çizgilerine itina ile serpiştiren,ellerimize hiç kopmamasına sıkıca bağlanmış bir mesnet,belki de tir tir titreyen dudaklarımızdan çıkı çıkıveren bir hareketli/ruhumuzun tüm kırıkarını bir an için de olsa unutturuveren melodi,gerdanımızda/sol yanımızda gururla taşıdığımız masmavi bir ziynet :))
Burnumuzu ve gözlerimizi kızıla bürüyen,bir çift dideden istemli istemsiz aşağıya süzülüveren,her bir katresinin yana yakıla zebil oluşuna dur diyemeyemediğimiz kan dökülüşüne bile tesellidir işte :))))
Yine lal olan dillerim susmak bilmez şimdi :))))
Temasından olsa gerek :)))
Sevgili şairim,inşallah umuda bulananan/bulanmak isteyen ellerin,hep daim umudu taşır orijininde :)))
Gülen:yüzün,gönlün olsun :))
Kalemin daim olsun :)
Rabbime emanetsin :))) (12.10.2007 13:39:00)
4)
ŞİMDİLERDE HALA KİRADA MI HATIRALAR? YORGUNSAM Bİ ÇAY KOYAR,ALIRIM ESKİ RESİMLERİ ELİME.ÖYLE ÇOK Kİ,TAAAA 27 YILLIK Bİ YAŞAMIN BELGELERİ. ÇOK KEZ DE RESİMLER BİTMEDEN YA BEN DALMIŞIMDIR ÇAYIM SOĞUK,YA DA GÖZYAŞLARIMLA MAZİME DALMIŞIMDIR,Bİ ÇAY DAHA KOYUP :))) BENSE DEĞİŞMEYEN TEK ŞEYİN GÖZLERİM OLDUĞU KANAATINDAYIM. HALA ÇOCUKSU VE HINZIR GÜLÜŞLER,HALA GÜLÜNCE İP MİSALİ DÜZLEŞEN MİNİK ÇEKİK GÖZLER :))) HIMMM Bİ DE DEĞİŞMEYEN UZAMAYAN BOYUM :)))) SAÇLARIM Bİ UZUNMUŞ Bİ KISA,BAZAILARINDA ŞARKILAR SÖYLEMİŞİM AĞZIM AÇIK,BAZILARINDA İSE SER VERİP SIR SAKLAMIŞIM. ORTAK OLAN İSE RESME YANSIYANLARIN SADECE GEÇMİŞTE KALMASI...DERİNDEN ETKİLENDİM VE BÜYÜLÜ Bİ RESİM SEVDASINA TUTULDUM.HEMEN ÇIKARIP YAD ETMELİ O CÂNIM ESKİ GÜNLERİ :)) KALEMİNİZE SAĞLIK (SATIRLARI DELİP ULAŞTI BEĞENİ MERKEZİME :)))) SEVGİ VE TEBRİKLERİMLE :))) (04.02.2006 21:01:00)
5)
'Ve anlıyorum ki senin rengini beyaz adını bahar koyan yanlarım
Tüm gerçeklerini görmezden gelen aşık yanımmış
Kapkara sevdanın ardından adının yanında kalan
Ne bahar ne de beyaz
Adın ……..
Yok senin adın'
Yitip gitse de aşık yanımızın adlandırdığı,kapı dışarı edemediklerimizden biridir hayatına tutunduğumuz... Hala deniyorsa konmamış adın sayısız sancısı,aç umut; bulgur aşına sallasın kaşığını...O başaktı sarı sarı savrulan güneşe,o yandı,kırıldı ve zamanın ellerinde pişti ustaca... Sonra da doldu yüreklere,kaşık-kaşık,kase kase...
UMUT,tükenmeden ayak uçlarından yakaladığımız umut :)))
Kararan sadece gecenin söz dinlemezliği... Amma gece de büyür ve söz dinler...ne zaman? tabi ki hayrı sabaha karşı gelince :))
Güzel yüreğin, sabahın elçisine salınsın :))) Aya,güneşe :))
Tebrikler :))) (09.03.2006 00:25:00)
6)
Hançerin kahrına soyunan eller,karalar giyerken; imdadına yetişir mi ki bi beyaz bayrak? Can kardeşim,gidişler salla-sarkıtır gönlü dağların zirvesinden inemeyeceği enginlere...Gidişler kordandır yakar zeytin gözleri ve sızısıyla hareket dahi edemez gözdeki fer. Çakılı kalır beden acıya,saplanır nabız çürümüş dünlerin kokusuyla gidenin ardında bıraktığı küle....Bastıran yağmur şiddetle devrilir kendine kalakalana...Tarumar bahçenin gülü bülbüle de küser ve değdirmez dalını dahi, ne yele ne bülbüle....Amma bu kış idi mevsimlerden. Dahası var yıl içindeki zamanın....Bak şimdi benim memleketimde benim en sevdiğim meyve:şeftali çiçek açtı erkenden...Erikler ve kirazlar da dalları basacak az kaldı...Ya çilek,valla bak onu kendi elcağızımla toplamaktayım....Hadi şimdi bahara taşı tinini ve tenini ser baharın rüzgarına...Alkışlıyorum yürekten üstadımı,canım kardeşimi :)))))
Tebrikler ve dua ile :) (09.04.2006 16:38:00)
7)
Yarınların saklı koynuna bırakılan ezgiler,yağmur bulutundan ağırdır gökyüzüne....Tutamaz içinde ayrılıkları sevdalı yürek.Uyur amma uyanamaz bir daha aynı hayale....Yatalak bir yüreğin hasretlik çatlağından sızar içerisine,akıtamadığı gözyaşları ve iner perde ellerinden göğsüne kayıp usuldan....Muvazenesini dağıtır ayn'ına küserken bahar,ağlamaklı teni yaprak döker maviş maviş ya da kuru yeşilden....İçe içe iremlerine dolan denizini,kavrulur yokluğunda gönül sevdanın-sevdalının,öteki yarısında....
Yüreğinize sağlık)) (15.05.2006 22:43:00)
8)
Rah'ın mavisidir yelken açtığımız,yoluna sevdadan tak kurduğumuz ve üşenmeden günleri-geceleri sarkıttığımız gökkubbeden göğüs kafesimize....Tuale bezeriz hiç durmadan, aksayan yanlarına inat cümle güzellikleri,paletimizdeki onlarca rengiyle düşlerimizin.....Ya da Çekeriz gözlerimizi üzerinden bembeyaz sayfaların seyrine dalmaktan vazgeçip idrak edebildiklerimizin....Tüm gerçekler bir anda yalan,tüm yalanlar belki gerçek olur o sayfalar ellerimizde tutuşmaya başladığı anda,bilmem duyabilir misiniz?
Yangınlardan kavrulmadan çıkan veyaz çıkacak olan yegane isimdir ANNELER :)))
Her girdiği kapıdan aydınlığını karanlıklara bir sağanak misali salan,girdiği gönle mıh gibi çakılan,dualara-yakarılara başlatan,can yanınca da mevlamdan sonra imdada çağrılan,en mucizevi anlara bulandığımız beraber, yine bu isim değil mi? Herkes için aynıdır değeri.Sadece onların annesinin kendilerine bıraktığı isim başka yani onların annesinin onlara seslenişi...Amma bizim seslenişimiz aynı...ANNEM,CANIM ANNEM....
Biliyor musunuz,ben anne olmadım amma tek yumurta ikizim sayesinde olmuş kadar oldum....Ben de karıştım karıştırdım amma şimdi yeğenim beni ayloş annem diye sever.Ona göre annesi ikiymiş ve ben de onun annesiymişim...Yeğenim henüz 2,5 yaşında amma şükür ki hemen herşeyin ayrımına varabilmekte....Ya öğrencilerim,onlar da benim hayata bağlandığım en güzel sebeplerimden.... Öyle ki,öğrencilerim dün boynuma sarılıp beni saatlerce öpe koklaya kutladılar günümü...Ne de olsa onlara hitabım hep ve daim'annecim' olmuştur.....Onların da bana ah annecim :)))) (Okulda ders saatlerimiz dışında tabi :))))
Bir maviş annenin düşüne uyudum ve uyanışım da yine 'annem kokuşlu' mısralarda oldu.......Bu vesile ile sizin, anneler gününüzü en içten dieklerimle kutluyor ve apak ellerinizden hürmetle öpüyorum......
Tüm annelerimiz,Her gün sizin gününüz,bizimle oluşunuzun kutlu gün dönümü her gün....İyi ki varsınız ve mevlamın yarattığı en özel varlıklardansınız :)))
EY ANNELER! ! ! !
BİR GÜNE SIĞDIRALAMAYCK KADAR ÖZEL VE DE GÜZELSİNİZ,ÇÜNKÜ SİZ MİNİK YÜREKLERİN AK HEVESLİ ESENLİĞİSİNİZ :)))
(Ayşenur Hanım,inşallah anneler, dünyaya gelişlerine ve kendilerine biçilen o mukaddes göreve liyakat konusunda bizleri hazana uğratmazlar....Kimin canı yanmaz bir can parçasına el ya da dil kaldırışta? Kimin canı yanmaz şahlanışında can acıtmaların bir gün içerisinde gümbür gümbür? İnanıyorum ve biliyorum ki sadece dünyaya getirmek değil analık.Tüm emeğini sevgisini sabrını ve cümle güzelliklerini nakış ilmek işlemektir o minnacık bedene analık,ta ki topraktan gelen toprağa dönene dek! ! ! ! !))))
Yüreğinize sağlık :)))) O bembeyaz elleriniz inşallah daimiyetle beyaza boyasın sayfaları :) (15.05.2006 00:10:00)
9)
Diriliyorken ayaklarına günce,bir uslanmaz sabahın; kalkıp gürleyecek umuda,rengi mavi bir tebessüm...Dağılacak bulutların karası ve geriye yağmur damlalarının anısı kalacak.Salacak ışıklarını avuç içine bir gözbebeğinin en nadide hayat ve bir ak papatya yollara düşecek inançlı zaferle,doğduğu ılık ayazlardan....Kahvenin,hem de denildiği gibi sadece bir fincan kahvenin hatırına uğuldayan gökyüzü,gülümseyecek bir minik kız çocuğunun sağ yanağına tesadüf etmiş gamzesinde,sol yanındaki yüreğine usulcacık dukunarak...Ellerini açacak asumana bir çifte kavrulmuş esmer tenli kız çocuğu,iki dudağının arasında sevda huzmeleri şakıyacak,ardında bıraktığı onlarca ilkbahara inat.....Deli mavi süzülecek gözyaşları şükre sebebinden delice çırpınan yorgun kalbine,titrek katrelerin kuşağını saracak o incecik beline,ak papatya misali dağ başı ayazlarına mahkum kalmışlığından sıyrılagelip....Bir kız çocuğu uyanacak zifir karadan yırtınan sabaha uzanıp dünlerine,yarınlarına sevdayla umut taşıyacak o terleyen avuç içleri....
Değerli Ayşenur Hanım,
'....bir sabah -ki çok yakında - 'demişsiniz ya,yakaladı yüreğimden yarınları,dünlerimin esrarı....Bugünlerin bağını çözdü parmaklarım,eskitemediğim sayfalara...İnşallah o sabah çok yakındır hatta ne kaldı şunun şurasında,kimbilir bu esmer kız çocuğu için de o sabah:yarın sabahtır :)))
Yüreğinize sağlık :)) 09.05.2006 20:00:00
10)
Bilincin uyumayı kâr sayacağı satırlarda üşümek bile muhteşemmiş...
Bir acının ve acılara mahkum mektubun bu denli bıçak sırtı anlatılabileceğine ilk kez şahit oluyorum..............
Gelmesin kara haber diye kapı duvar kilitlenen bir kocaman yürek, ele geçen bir beyaz kağıttan süzülen zifir siyahların damak tadını yansıtan sararmış bir yaprak....
Dinginleşen göz pınarlarına binaen, durul bir çehreye kazınmış yosun kokulu özlemler..............
Kahrani göndemeler ve satır aralarında ırgalanan kelam............
Acıyla kurşuna dizilen bir yürekli umut.........
Yok,Yok,Yok.............
Yüreğinize sağlık Asım Bey...Öyle keyif aldım ki tazecik filiz veren mısralarınızdan,bir kaç kelamla çokkkkk güzel bir anlatımı yakalayabilen güzel yüreği tebrik etmek istedim.....
Yüreğinize sağlık.......... 26.05.2006 22:05:00
11)
Gülay dan 'Takvimlerden haberin yok mu' dinlerken üşüştü yâdıma bir yorgun seramoni.....Kutlarız ya hani her geçmek bilmez an,adavetle dövüşe-sövüşe kapkara gecelerden çaldığımız meltemsi yüze yüz sürmüşlüğümüzü,o hesap işte canım ağabeyim :)))
Aynımıza değdiği ilk andan beridir ötelere sürüyemediğimiz,fâni bedenimize bir ömürlük nefes üfleyenimize şükre sebebimiz......Kırılgan ellerimize kopmamacasına bağlanmış iki avuç içi.Bir yudum sudan alıp kerameti,yazıp serip göğsümüze,ummanlarca taşagelen bir sevda! ! ! ! Ne geçilir kendinden ne de canı CANDAN GEÇİRİR! ! ! !
Muamma ki söylevler hep amiyane....Çilekeşliğe bile amenna dedirten beklenenler gönülde yerini tez ala değil mi abim :))
Asi gelecek/can yakacak soyka yarınlara bulanmadan,bugünden ikrarına tutunma vakti,yârin :))))
Gönüle her tohum düşer lâkin diyeceğim ebrar ile haşır neşir olma temennisiyle :))))
Kan uykusundan uyanmak ile tadına doyumsuz sevdalara bir-beraber uyumak ne lezizdir ki soyunmalı per-perişanlıktan ve sail umulara kuşatmalı en mavi tebessümleri....
Canım ağabeyim,öperim ellerinden,kocaman sevgiler....
(Yine yaktın bu kızının ciğerini taaa derinlerinden ya hadi madem öyle olsun bakalım,cancağızın sağolsun canım abim :)))) 16.09.2007 13:36:00

12)
Mustafa Demirci den 'Güllere vurgunum 'eşliğinde avuçlarım semaya yol buldu sevgili şairem...

'Ben bunda seyr eder iken, aceb sırra erdim ahi
Bir siz dahi sizde görün, dostu bende gördüm ahi
Bende baktım bende gördüm, benim ile BİR olanı
Suretime can vereni, Kimduğini bildim ahi

İsteyuben bulamazam, o ben isem ya ben hani
Seçemedim ondan beni, bir kez o oldum ahi
Maşuk benimledir bile, ayrı değil kıldan kıla
Irak sefer bizden kala, dostu yakın gördüm ahi

Munim oldum yoksul iken, benim oldu kevn-i mekan
Yerden göğe magrib meşrik, yere göğe doldum ahi
Nitekim ben beni bildim, bu oldu ki HAKKI buldum
Korkum onu buluncadı, korkudan kurtuldum ahi
Yunus kim öldürür seni, veren alır tatlı canı
Bu canlara hükmedenin, kim olduğun buldum ahi'

Yunus Emre'nin bu satırlarına dem vurmadan geçemedim satırlarını :)))
Yaşama sanatını hakkıyla ifâ edebilen için korku yoktur ziyadece.O kokar burcu burcu güller timsali,o akar gönüllere çağan ırmak misali...
Geride bırakacağımız bir tek adımız,o da inşallah en güzel haliyle en güzel sıfatlarla beraber anıla! ! !
İki uç nokta dile gelmiş lâkin (Doğum ve ölüm) bunun arası ile öncesi ve sonrası mevcut....Mühim olan nihayetin rengi.Ak mı,kara mı?
Okuduğum makeleden bir/birkaç kesit :)))
'Kimi otörlere göre mü'min ölümü tattığında kendisi için bir berzah olmayacaktır. Salih amel işlemiş olan kulların 'gelinler gibi' uyuyacağı belirtilmektedir. Bu tefsiri ve değerlendirmeyi - kendi adıma - çok analitik bulmuyorum. Yine Dehlevî, berzah sürecini şöyle anlatmaktadır: Bu âlemde insanların (ruhlarının) sayılamayacak kadar çok tabakaları vardır. Fakat, bu tabakalar başlıca dört (ana) sınıftan oluşur. Birincisi; uyanıklık (yakaza) ehli olanlar ki, iyiliklerinden veya kötülüklerinden dolayı taltif veya azâb görecek olan ruhlardır. İkincisi; tabiî uyku hâlinde olup rüyâ gören, rüyâ ile ferahlandırılan veya azâblandırılan ruhlardır. Üçüncüsü; behîmî (hayvanî) ve melekî yanları zaif olanlardır. Dördüncüsü; Fazilet ehlî olan ruhlar ki, bunlar melekî bir hayat sürerler. '

'Berzah Âlemi'nin âhiret'ten ve dünyâdan farklı bir âlem olduğunu belirten otörler olduğu gibi, Berzah Âlemi'nin, Âhiret'e âid bir süreç olduğunu söyleyen otörler de mevcuddur. Buna nazaran; Ruh, Hz. Azrail vasıtasıyla 'Âlem-i Berzah'a götürülür. Ruh, latif bir gılaf (kılıf) ile kuşatılmıştır. Berzah, ya cennetten bir bahçe veya cehennemden bir çukur olarak anlatılır hadiste. '
Serpentin-Yılankavî-berzah denen yolda emin adımlarla yürüyebilecek salih ameller işlemek temennisiyle....

Bi-Zâr(muzdarip) bir yaşama sırt dönebilmek için bast'a soyunabilmek ve iktisap çok mühimdir.Hiç bir dünyevi ve ticari amaç gütmeksizin atılan her adımın karşılığının yalnız mevlamdan beklenmesi ve O'nun rızasını gözeterek yapılması! ! ! ! !
Sevgili şairem,ruhaniyetime tasvir edemeyeceğim lezzetler kattı hece şiirin...Çok sevdiğim Şemsettin ağabeyim ve Mehmet nacar ağabeyimden de muhteşem dörtlükler iliştirilmiş ya sonuna,ne mutlu bizlere ki sizleri okuma fırsatı verdiniz bizlere :)))
Kaleminiz daim olsun,2 cihanda mevlam yar ve yardımcımız olsun :)) MEO :)))
Teşekkürlerimle...Sevgiler şairem :))) 16.09.2007 11:12:00
13)
Kanser, kocaman yüreği olan ve polyanna nın Türkiye şubesi bir maviş kız çocuğunu bile umuttan/hayattan koparmaya muktedir bir illet! ! ! !
Ne yaşa başa bakar,ne arkada bıraktığı alabildiğine gözü yaşlılara! Yakıştırır ölümü,yapıştığı ademoğluna! Yazık eder bir gencecik ömüre,arsızca çoğalan kapkaranlık hücreler! ! Söndürür ışıklarını bulaştığı insanın gözbebeklerinde,boyar yetiminin dört bir yanını karaya! ! ! Bitmez sanılan savaş,tükenir bir musalla taşında,elleri bağlıdır gidenin,yumulu gözleri! ! ! Annedir,eştir,evlattır aslında yok olan,giden....Kansere yenik düşenin bir zamanki gülüşleridir geride kalan! !
Sevgili üstadım,ben bilirim geride kalmayı düşünmeyi.Ben bilirim ellerimden birşey gelmezken boğazıma kadar umutsuzluğa gömülüşü ve girmeden toprak altına bir beden,diri diri hayata ölüşü! ! ! ! Anneciğim Rahman ve Rahim olan rabbime şükürler olsun ki tercih etmedi beni,o mel'un hücreye,mevlamın izniyle...
Yüce rabbim,sabırlar versin ardında kalan evlada,eşe,aileye! ! ! !
Üstadım,hassas yüreğinize kocaman sevgiler! ! !
MEO :))) 01.09.2007 22:16:00
14)
Mithat Körler den 'Güneşimi Kaybettim' şarkısı ve hemen ardından da E.Ziya Terzi den 'Kelebek Gibi' eşliğinde bir şahane etki bıraktı ki bu canda,şiirin,sevgili şairim! ! !
Hükmü geçersiz ne güneşler doğar sabah sabah her tene bambaşka yangınlar akıtarak.Kaybolur anılar dün çukrunda da silinir yarınlara dizi dizi yol almada olan bir hazin türkü,en yanığından ve uzunundan :) Tükürür alev alev acıyı,yüzüne,tüm umda duvananın......
Çıkarır kendinden 'sen'ini bir delişmen aşık ta içer sevdalısının bir dikişte gözlerini de içtikçe kanatır gözyaşı,usulca durulduğu çizik çizik yanağını.Terli anılar mahşer yeridir artık,şimdi akıtamadığı elleri de sevdiğine birer buz parçası....Donar hayalleri belki de güneş seçtiğinin,ellerinden ziyade! ! ! ! İçine dert olur hasretlik çekenin,alın yazısında adının yanına yakıştırdığının ama yazılmayanın!
Bakışlarına saplanıp kalır son tebessümü,yalaz bir hatıranın :))) Açar naçar yüreğini,serer kimsesiz ve itlere mekan olmuş sokak başlarına sevdalı da siler süpürür rüzgarı,sevdiğinden geriye kalan tek bir 'an'lık yağmurlu kokusunu...
Savurur ve ardına bırakır gögesini,önündedir kırık dökük b'sen'siz beleği......Keşkeler düğümlü boğazında,dokululmazlıktır cezası ellerinin,lime parça güneşine....
İçim acıdı ve kayboldum satırlarda şairim.Hece şiirinde mükemmel duyumsadığın belli hayatı.Başarılarının devamı dileğiyle sevgili şairim....
MEO :)))))
(Göz görmesin,gönül halvetinden bihaber olsun ne yazar,gönüllere sığmaz bir sevdaya dahil değil mi yine de ayrılıklar :))))) 25.08.2007 21:06:00
15)
Gözüne doğan bir kır çiçeğidir haylaz dağ başının...Devirir tüm henüz solmamış/dipdiri ulu çınarları bir fiskede,çaresiz kıvranan gözyaşları,arda kalanın.....Ağarmış saçların usulcacık değdiği gamzelere tuz basar küçücük yoldaşlar....Hain evrile kıvrıla gerdana dizilir kurşun misali de büker dudağını yapayalnız sabahlayan,nelere şahit yıldızların altında! ! ! !
Son bir resmeder şöyle hani geride kalan en doyulmaz tatları,tenine yol alır barak nağmeleri de yırtar gökyüzünü dört nala hasret karası....Kaşı gözü darmadağındır kendiyle kalakalanın,görmez,duymaz ve nefes dahi almayı unutur ecelin terli bedeninde,mecnunî! ! ! ! Nazeler yaman avaz,ne çıkar ne de çıkmaz çatallanmış sese mahkum boğazdan....Avuntusu da dalar en dönülmez uykulara......
Ağzı dili sensizliğin kekremsiliği......
YILDIZların kulağınıza fısıldadığı tüm sözler doldursun gözbebeklerinizi......
Kocaman sevgiler....
Mevlama emanetsiniz.......... 08.08.2007 22:51:00