Arıyorsun şimdi beni
Diyorsun ki; tut elimi
Unutmuşsun sen maziyi
Hatırlasaydın dönmezdin geri.
Diyorsun sessizce; geldim geri
Gerçek sandığım bir rüya gördüm ben
Rüyanın içinde ki sen
Amansızca kapılarak rüyaya
Senin için geçmişim kendimden
Koskocaman bir sahne yaratmışım
Yar ne oldu da bu kadar el oldun bana
Yoksa başka ellerde mi girdi aramıza?
Gidince hiç pişman olmadım mı sanıyorsun?
Kalbim kırılıp, gözümden yaş akınca,
hayata küskün yüreğim çarpınca,
odama kapanıp, en yalnız anımda,
o anda yetişir, işte benim babam.
Dünyaya pembe gözlükle bakıp, hata yaptığımda,
Vakit gece yarısı olur düşünürken seni
geceye mahçup olurum saklarım gözlerimi
inat yapar gibi gözlerim resmini arar...
yüreğim ağlayarak bir mum yakar
oturur dururum mum ışığında.
İçimdeki yangına bakarım gizlice
Bugün oturdum bir yere
düşündüm maziyi
sonra birden deniz çaldı hayalini
o an hissettim ki gözlerim nemli.
Tam terkederken geçmişi,
ortak bir arkadaşımız geldi
Güneş doğarken her sabah pencerene
bir türlü aydınlanamayacaksın
daralıp pencereyi açmak isteyecek
açsanda nefes alamayacaksın.
Her şeyden sıkılıp kaçmak isteyecek
Vazgeç diyorsun şimdi bana,
Düşünmeden, dinlemeden gidiyorsun.
Bırakıyorsun geçmişi,geleceği,
Giderse birgün biri senden
anlarsın o zaman beni
yakarsa elini ayrılık ateşi
bakarsın gözümün içine
yaşarsın beni...
ve başlar yalnızlığın hikayesi...
Yalnızım şimdi saatin sesiyle.
Güneş odama doğmuyor, o sıcacık sesinle.
Bu şehir çok soğuk, ısınmıyor nedense.
Kalabalık içinde yalnızım ANNE...
Derler ya: -Eller kıymet bilmez.- diye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!