Köyüm Seydinali, ilçem Gemerek
Yiğitlerin harman yerinden geldim
Vatan, din aşkıyla çırpınan yürek
Ben muazzam Sivas şarından geldim
Babam; Durdu Mehmet, rençperlik işi
Anam Döndü ile bir idi yaşı
Yetirip büyüttü altı gardaşı
Dünyaya namus u arından geldim
Dedem; Türkmen Beyi Havur’un Durdu
Çukurova, Halep kışlağı, yurdu
Uzunyayla derler yaylağı vardı
At sürüp yelinden, karından geldim
Sonra o yurtlara iskân diyerek
Türkmen’den gayrıya mesken diyerek
Özüme ateşten göynek giyerek
Göç denen cehennem narından geldim
Evvelce de göçtüm ilimden bazı
Demir dağ büyütüp emzirdi bizi
Gök yeleli börü açınca izi
Dağları eriten harından geldim
Selçuklu, Osmanlı alın yazımdı
Alparslan, Ertuğrul iki gözümdü
Eğilmeyen başım, çökmez dizimdi
Çağ açıp kapayan ferinden geldim
Dede Korkut bağışladı adımı
Kolca kopuz düşürmedi yâdımı
Dergâhından içtim fetih yudumu
Yesi’nin en ulu pirinden geldim
Soyumun tarihi daha öteden
Münezzeh tutulmuş şirkten, hatadan
Zülkarneyn denilen Oğuz Ata’dan
Saltuk Buğra denen torundan geldim
Muhammed Mustafa canım, habibim
Varlığın sebebi, gönül tabibim
Hilkat çamuruma üfürdü Rabbim
Âleme Mevla’nın nurundan geldim
Kayıt Tarihi : 20.2.2012 18:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!