Gün battı, kuşlar döndü yuvaya,
İnsanlar bir bir evlerine gitmekte
Kimi sevdiğiyle kol kola,
Kiminin acelesi var;
Anlamadığım; neden böyle koşarlar?
Yürüyorum;
Yürüyorum beni yıpratan yollarda.
Hayallerim kaldırım taşları gibi
Aşınıyor her geçen günün ardında
Geceler karalar bağlıyor,
Bazen araba farları öylesine vurup,
Sonra yine kararıyor…
Acelem yok;
Aslında bir amacım da yok
Öylesine yürüyorum gölgem misali
Yine yağmurlar bastırdı; hay aksi.
Eskiden severdim böyle yürüyüşleri
Sevgi derdim beni yıkayan,
Beni okşayan…
Şimdi; yüreğim titrek
Düşlerimin çamurları bedenime yapışmakta
Sığınacak yerim yok, dost’um yok
Acıların gerçek yüzü kalbimi döverken
Yarına çıkacak gücüm de yok…
İşte yine kapı, yine karanlık odam,
“Girsem bir türlü”, girmesem;
Uzanırım koltuğa öylesine
Ağlarım yaşlı, yaslı bedenimle…
Bu şehrin ışıkları söner,
Sonra gönlüme dolarsın,
Elimde kalemim, Sana şiirler yazar,
Oturup el açarım Allaha
Gökler yarılır da avuçlarım yıldız toplar
Kalbim dayanamaz hasretine
Gözyaşlarım dua’lara karışır,
Haykırırım Rabbime:
“Ne olur dön gel Birtanem
Ve anlımı öper secdem”…
01/06/2005
Ali Fikri Karadeniz
Kayıt Tarihi : 12.6.2005 21:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!