Dağlar, taşlar ağladı sebt gecesi,
Bulutlar, topraklar gözyaşı döktü.
Çöl rüzgârları havada nefret taşıdı,
Karıncalar ateşte boğuldu sebt gecesi.
Filistinli bebekler paramparça oldu,
İhtiyarların asaları tabut oldu,
Hastane perdeleri, sargı bezi oldu,
İnsanlık kan ağladı, sept gecesi.
Elektrikler yok oldu, ameliyatlar durdu,
Telefonun şarjı bitince makas damarı kesti,
Doktorlar bir telefon ışığına boyun eğdi,
Işıklar keslince hayat durdu sebt gecesi…
Uykularında vurulanların cesetleri yatakta,
Parçaları ise toplandı, bir bir sokakta,
İsrailoğulları kan kustu, rahat koltukta,
Analar yavrularını şehit verdi sebt gecesi.
Çalışmayacaksın, öldürmeyeceksin sebt gecesi,
Hele hele masumlara hiç dokunmayacaksın,
Sana silah kaldırmayana elini uzatmayacaksın,
El yerine bombalar uzandı sebt gecesi.
Hz. Musa, Yakup, Davut ve Süleyman,
Böyle bir ümmet mi istemişti sahiden,
Yüce yaratıcı kitabında böyle mi yazmıştı,
Ölümler aralıksız kan kustu sebt gecesi…
03.01.2009
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 15.12.2009 23:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!