Sonbahara düşmüş bir yaprak gibi
Sararan bir yüz kuruyan gözler
Rüzgarın her çarptığında 
Darbelerle parçalanan bir beden
Ne acılar varmış bilmediğim
Ne beklenmeyen kahroluşlar
Hepside ard arda bıktırdı bu gidişler
Bileklerimde kahredici bir kelepçe
Germişler de çarmıha ayaklarımda bir çivi
Kan sızar sızısından habersiz yüreğime 
Saplanmış tam göğüs kafesime hançer
Oracıkta kala kalmışım çırıl çıplak tek başıma
Sonbahar oniki ay 
Bir yıl hep sonbahar
Kıpırdamaz kalbim ilkbahar aşkları yaşayamaz
Hoşlanmaz bir sevecen çocuğun bakışından
Beklemez ki mutluluk bekleyemez zavallı
Bilir ezelden beri sonbahar rüzgarlarını
Yıkılır gürültüler altında toz duman içinde beden
Depremin şiddeti ölçülemez geçmişten
Bir ömür geçip gitse de  sonbahar hazanında
Biçare perişan yok elimde bir derman
Ey seslenemediğim sizler 
Olmayan sizler 
Bana bir ilkbahar birde 
Bir de kanamayan yürek verin
Istırgan otlarıyla dağlanan ellerimi
Tutupta  gülümseyin
Güneşi getirin bana yeşilin tüm tonunu
Maviye sarın da beni şaşırsın kara uyku
Bana bir beni verin 
Birde benli geleceği
Bıkılmış olan yaşamdan güzellikleri seçsem
Bir güne eşit olur yahut yirmi dört saat
Bana bir gülüş verin 
Verin ki dolsun günüm 
Huzuru bir saat yaşayıp 
Bir anda öleyim 
Sonbahara bir saat ilkbahar diyeyim
F.A. 02.01.2006
Figen AydoğmuşKayıt Tarihi : 2.1.2006 13:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


TÜM YORUMLAR (1)