Bu sabah hava erken aydınlandı ya da İbrahim’e öyle gelmişti. Yattığı yatağından doğruldu, etrafına söyle bir baktı. Etraf darmadağın olmuştu. Yatağından kalktı. Tek odalı evindeki küçük lavaboya gidip yüzünü yıkadı. Islak yüzünü kaldırıp aynaya baktı. Birden şaşırdı. Elleriyle yüzüne dokundu. Bu yüz benim mi dedi içinden; bu feri gitmiş, ağlamaktan şişmiş gözler, sararmış bu ten benim mi dedi? Odasına döndü. Camın önündeki kırık sandalyeye oturdu. İçinden pek bir şey yapmak gelmiyordu. Masadaki sigara paketinden bir sigara çıkardı. Etrafına baktı etraftaki birkaç bira şişesi gözüne ilişti. Başını avuçların arasına alarak başımın ağrısı geçmiş dedi. Sigarasını yaktı.
Dün akşam ne olduğunu düşünmeye başladı. Aklında onlarca soru vardı. Hangi sorunun cevabı dün gece yaşadıklarımın dedi. Dışarıda yeşilin bin bir tonu oynaşıyordu adeta doğayla. Baharın geldiğini fark etti. Penceresini açtı. Sert bir rüzgar çarptı yüzüne, bahar geldiyse hazan rüzgarı ne işin var dedi burada. Tekrar kırık sandalyesine oturup düşünmeye başladı. Dün akşam ne olmuştu. Beni bu hale getiren neydi diye düşündü. Serin rüzgar ve sigarasından çektiği birkaç nefes iyice kendisine gelmesini sağladı. Önce neden her sabah daha kalkar kalkmaz kahvaltı etmeden sigara yaktığını düşündü. Bundan zevk mi alıyorum dedi. Cevaplamadan asıl düşünmem gereken bu değil, dün gece olanlar dedi. Beni bu hale getiren neydi. Sigarasından bir nefes daha çekip küllüğe koydu. Şimdi hatırlamaya başlamıştı olanları.
Dün gece Ayşe arkadaşlarıyla dışarı eğlenemeye gideceğini söylemişti. İbrahim içten içe kızarken bir şey diyemediğini hatırladı. “Ayşe haksızdın” dedi kendi kendine. Aklına geçen gün okuduğu kitapta hoşuna giden bir şey geldi. “tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış” bu atasözünü daha önce duymadığını anımsadı daha yeni duyduğum bu söz bana ne kadar yakıştı diye güldü istemeye istemeye. Düşünmeye devam etti. Ayşe’yi kırmadığı halde kırmış gibi düşündü. Böyle düşünmesinin sebebini düşünmedi.
Şimdi aklında yeni bir soru vardı. Ne yapmalıyım da kendimi affettirmeliyim Ayşe’ye? Uzunca bir zaman düşündü bir sigara daha yaktı söndürdü. Yanına gideyim ona kahvaltı hazırlar gönlünü alırım dedi. Ancak düşünmeye devam etti daha iyi ne yapabilirim diye aklına başka bir şey gelmeyince üzerini giyinip evden çıktı.
Yolda yürürken aklına lavaboda gördüğü yüz geldi. Sararmış yüz, feri gitmiş gözler bu ben olamam dedi. Ama inandıramadı kendisine. Yolda yürürken Ayşe’ye kendisini nasıl affettireceğini düşündü. Nasıl konuşacağını nasıl özür dileyeceğini daha sonra nasıl onu her zamanki gibi güldürüp gönlünü alacağını düşündü. Ne kadar yürüdüğünü Ayşe’nin kapısının önüne gelince şaşırarak fark etti.
Bu şehirde en çok sevdiği kişiydi Ayşe ve onu kaybetmeye hiçte niyeti yoktu, bunu çok iyi biliyordu. Üstünü düzeltip zile bastı beklemeye başladı. Bekledi bekledi kapı açılmadı. Tekrar tekrar zile bastı. Ama kapıyı açan olmadı. Cebindeki telefonunu çıkarıp Ayşe’yi aradı. Uzunca çaldıktan sonra telefon açıldı. Ayşe: ne var? Dedi. İbrahim: senin yanına geldim, dedi.Ayşe: şimdi git akşamüzeri bir yerlerde buluşuruz deyip telefonu kapattı. İbrahim hiçbir şey diyemeden kaptı telefonunu. Sanki tüm kelimeler hükmünden çıkmış gibiydi İbrahim’in. Sustu. Evine doğru yürümeye başladı. Sanki başından aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissetti kendisini. Ne kadar kırıldığını anladı. Ama hiçbir şey yapamadı. Sadece Ayşe’nin son sözü aklındaydı ve bu söz beynine çok ağır geliyordu.’ şimdi git akşamüzeri bir yerlerde buluşuruz’ bunu tekrar ede ede yürüdü.
Şaşkınlığı üstünden atamıyordu çünkü bunu beklemiyordu. Şimdi aklında sadece tek bir soru vardı… Ben senin neyinim Ayşe dedi. Sevgilinim diyemedi İbrahim. Neyim! neyim! Neyim! diye bağırdı birden. Çevreden geçenler ne oluyor diye İbrahim’e bakınca utandı ve birden kendine geldi. Hızla oradan uzaklaştı.
FatihTUNA
Fatih TunaKayıt Tarihi : 8.7.2009 11:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatih Tuna](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/07/08/sebep-70.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!