Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
yaprakla yağmurun aşkı meselâ
kim olsa serpilen coşturuyor bizi
imreniyoruz başkalarının mahvına.
Yağmur mahvoluyor çarparak
kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında
yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
19 MAYIS YOKSA ŞİİRİ NE YAPAYIM..
afiyet olsun....
Şu, 'Sebeb-i Telif' başlıklı saçmalıklar yumağı, postama günün şiiri diye geldi. Aslında böyle tip yazıları okumuyorum. Eskazâ okusam da, suratımı buruşturup geçiyorum. Ama, bu yazının sahibi ''Ünlü şairler'' kategorisinde bilindiğinden, ve benim de buna canım sıkıldığından, bir kaç cümle yazmaya karar verdim.
Beyefendi'nin hayatı başkalarının aşkıyla başlıyormuş! Başkası dediklerinin aşkı bozuk aşk olmuş herhâlde ki, alt satırda, başkasının mahvına imrendiğini belli ediyor.
Dirimle irkilttip mağrur ettiği yaprak acaba hangisi? Cehennemdeki zakkum ağacının yaprağı mı yoksa? Biz yeryüzünü şenlendiren bitkileri ve yapraklarını nazlı bildik ama mağrur bilmedik. Onlar, çoğu insanın karakterini taşımadı hiç bir zaman. Onları, mahcup, Yaratanı'nın karşısında acziyetini bilen, kıpırdanışlarıyla ''Ya Rahim'' zikrini terennüm ettiğini bildiren varlıklar bildik hep.
Beyefendi, Königsberg'i bilmiş, fakat Kur'an'dan haberi yok. Yazıya, O'nun 'üstümdeki yıldızlı gök' sözünü koyacağına, Kur'an'ın ruhlara cevher oluşturan yeri, göğü, güneşi ve yıldızları tasvir eden âyetlerinden bir söz koysaydı, yazdığı şu yazıya benden, sadece bir puan alabilirdi.
Şiir, kişinin iç dünyasını yansıtır derler. Beyefendi de iç dünyasını yansıtmış, ''Yer etmedi adalet duygusu içimde benim'' diyerek.
Edebiyat sayfasında, böyle kelime yığını oluşturan birinin, kendi başına kalması umuduyla...
İbrahim Faik Bayav
''Başkalarının aşkıyla başlıyor hayâtımız''...
Başkaları dediği ; babalar ve analardır ...
Şâirin de mutlaka babası , anası vardır ...
Başkaları mıdır onlar , bu ne bozuk masaldır...?
İşte böyle saçmalar dolu , EDEBİYATIMIZ ...
''Yaldızlı göğü altımda görmek istedim'' de ne...?
Eminim , bu otlar ; kızıl tarlada biten nâne ...
Belki şimdi bunları okurken bir hicap duyar ;
Kuzey / güney rüzgârları , bu kaosa bahane ...
''Zorla yazılan aşkın'' ilişkisi de yoz olur ...
Bu ; anlamsız bir sözdür ki , reklamlarla SÖZ olur ...
Karmakarışık bir rûh , poyrazda kaldığı belli ;
Bu söylemler , KIBLE YÖNDE eriyen bir buz olur...
Şiir mi?
Roman mı?
Öykü mü?
Makale mi?
Neticede güzel bir paylaşım/dı
Tebrikler İSMET ÖZEL
Şiir mi?
Roman mı?
Öykü mü?
Makale mi?
Neticede güzel bir paylaşım/dı
Tebrikler İSMET ÖZEL
Şiir mi?
Roman mı?
Öykü mü?
Makale mi?
Neticede güzel bir paylaşım/dı
Tebrikler İSMET ÖZEL
Fena bir makale değil ama, günün şiiri sayfasına kim koydu, onu anlayanadım. Zannedersem zamanlama hatası ya da postacının suçu. Zaten onlar bunları hep yapıyorlar. Canım her suçu da Antoloji yöneticilerine yüklemiyelim. El insaf yani!?
Merhaba dostlar, Üsküdar nire, sabah ne zaman oldu ki? Esenlikler dileğimle...
İsmet Özel hocamız hayranlık uyandıran bir şair...
güzel şiir, ne demeli.
belki dilimi çözer,aşkımı başlatırım
aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
adımı aşkın üstüne kendim yazarım.
İsmet Özel
İşte budur.Oku bir daha,olmadı bir daha.
Kalem o kadar ustaki insan yazacağını unutuyor.
Tabi bu durumda şiir konuşuyor.
Ben köşeye çok yakıştırdım.
Üstada saygı ve sevgilerimle.
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta