Yillar yılı çekemen, El kahrını
El kahrını çekmek, inan zordur Oğul
Çile ile Yutkunaman, el zehrini
Bu zehirin, dermanı yok be Oğul
Ele çalışmanın, hiç kazancı olmadı
Simsiyah saçların, öze bulaşmış
Yel vurmuş sanki, bedene dolaşmış
Yüreğin sevdası, Yüze ulaşmış
Yürekli dostluklar, sende var BACIM
Sanalda halimi, görmüş gözlerin
Sevda bahçesinden, bir gülden gayrı
Gül derdimi anladı, sen anlamadın yar
Neyim kaldı, canımdan gayrı
Diken derdimi anlatı, sen anlamadın yar,
Kutsal sevdalar, hayra yorulur
İster insan, ister melek
Hak yolunda etme kelek
Yaktı bizi zalim felek
Felek elinden yanarım
Haktan başka doğru yoktur
Bak yine yetik bir gün, bak yine isyan,
Günümüz acı dolmuş, sevdamız üryan
Bu nasıl iştir kardaş, bu nasıl seyran
Şehit düştü Muhittin AKSOY POLİSİM
Hukuk çerçevesinde yapar işini
HİCRAN
Segi olsun gönlümüz
Hicran ile dolalım
Şu üç günlük dünyada
Sevgi ile coşalım
Insanın ezildiği, ortam olunca
Gülücükler atmak, öyle kolaymı
Ülkemde oluk oluk, kanlar akınca
Barıştan söz etmek, öyle kolaymı
Zengini konakta, nutuk atarken
Yıl bin dokuzyüz yetmiş bir, ne muhteşem bir şehir
Dolaşırken içinde, o günkü yaşım henüz on bir
Gezindim zaman zaman, bitmiyor şehr-i kebir
Surlarla kaplı çevreden, seyrettim Diyarbekir-i
Bu dünyada kavga, döğüş bitmeli
Kavgalardan uzak dur, sen oğul
Bu uğurda uğraş verdik, yetmedi
Birazda sen uğraş ver, be oğul
Aç gözünü biraz, etrafına bak
Bu yaşa geldik, hep çile çektik
Sabr eyleye eyleye, taş olduk gayrı
Kalplere aşkı, sevgiyi ektik
Yine yaranamadık, kimseye gayri
Kepazelik diz boyu, asrı zamana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!