Yadına düşersem gurbet elinde
Mehtaplı gecede aya sor beni
Sırma saçlarını meltem yalarken
Şakakta ağaran tüye sor beni
Dün gittik ziyaretine daha dün gittik,
Kars kapıda yatıyordu şüheda,
Dikmiş tabyalara sert bakışların,
Yüreğimiz burkuyordu şüheda,
TÜRK’ÜN ŞANI
Demir dağlarını yarıp çıkmışız
Amu deryasının suyun içmişiz
Hak yol İslam görüp onu seçmişiz
İslamla yücelmek şan olmuş bize
Yarım yarım
Otuz dört senedir koştuk birlikte
Gel dökme gül yüzün gül yarım yarım
Her türlü engeli aştık birlikte
Doldurduk kovana bal yarım yarım
YAŞAYAN ÖLÜ
Artık gazel döktü bende ki bağlar
Yüzüm gülse bile içim kan ağlar
Felek kement ile kollarım bağlar
Titriyor yüreği yaşlı gözleri
Yalnız tek başına bir yavru ceylan
Çaresiz koynunda kalmış elleri
Susmuş konuşmuyor lal olmuş ceylan
Yazamadım derdimi ne toprağa ne suya
Kapanmıyor gözlerim hasret kaldı uykuya
Çakallar yol kesiyor kurtlar düşmüş pusuya
Kırılan kollar artık kalmıyor yen içinde
Dört yanı sarmış alev yanıyor ciğerimiz
Ne arayan ne soran var
Yollar yorgun ben yorgunum
Saç ağardı azar azar
Yıllar yorgun ben yorgunum
Dosdoğru olmalı insan
Yunusa dost olmak için
Haddini bilmeli insan
Yunusa dost olmak için
Hayat başlar bir damlacık su ile
Dünyaya gelirsin üryan hal ile
Annen kucağında büyü naz ile
Zaman akar dünya döner durmadan
Bir yaşında i-kamete kalkarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!