/Hep kendi içine devrilendi her zaman ayakta görünen... /
Bakınca
Kaşının kırıldığı
O
Dayanılmaz
Çizgiden
Çiğ tanesi gibi saf
Şeffaf
Öyle masum gözlerin,
Eflatun nakışlı nağmeler süzen
/Ahh birde içinde kırılan renkleri görsen… /
Öylece,
Öylece kalsan yanımda
Hiç konuşmadan
Ayarsız zamanlar içinde
Zaman-sız-lığı kavrayan
Sükûn ile
Leyla makamında
Ağlayan
Keman
Gözlerin,
Hiç susmasa…
Muradına ermiş,
Erinci gözlerine hapsetmiş bir eda
Bir sena İle ben,
Hiç uyumasam
Bitince şeb-i yelda…
Gam değil bırak!
Kapansın gözlerim...
4.8.2011
İnci İnceerKayıt Tarihi : 4.8.2011 14:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bakma kaşlarının yazdırdığına Kalbim gibi kırılmamış olsaydı da hiçbir yerinden Yine yazardım sayısız nedenlerimin birinden, İlle de gözlerinden…
![İnci İnceer](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/04/seb-i-yelda-6.jpg)
Birol Hepgüler.
Divan edebiyatında işlenen bir konu olduğunu düşündüğüm ve yılın en uzun gecesi veya sevgiliden ayrı geçen gecenin uzunluğunun tasviri anlatım şekli olan 'şeb-i yelda'yı işleyiş tarzınıza hayran oldum.
Sanıyorum böyle bir roman da okumuştum fakat yazarını hatırlayamadım şu an.
Gönül'den kutlarken, sevgi yüklü saygılarımla derlediğim menekşeleri bırakıyorum engin yüreğinize.
+10
TÜM YORUMLAR (28)