Yine hal-i intizar
Rüveyda bu bedende,
Bu hub-ı şeyda gecesinde…
Bir süveyda ki
Her zerresi kararmış,
Bekler sâl-i hal içinde.
Yine bir çığ düştü yüreğime
Heyhat!
Sönmedi alevim,
Koydum aklıma seni
Almadı,
Kalbime sordum doymadı.
Sebeb-i intizar’ım yine sen,
Ab-ı hayatsın sarmış efkârın.
Ömrümce bilirim ki
Şeb-i yelda’dır bu gecenin adı,
Aşkın baharına açılan kapı,
Bir Nergis muştular ki,
Yoldadır Cemreler.
Zahirden dönsen aşikâre
Sâl-i hal’dir artık vakti,
Değil Cemre
Bir sen düşsen ömrüme…
Yirmibir Aralık 2018
Metin EgeliKayıt Tarihi : 17.1.2019 02:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
BİLİNMEME İHTİMALİ OLAN SÖZCÜKLER: Sâl-i hâl: içinde bulunduğumuz yıl Şeb: Gece Yelda: Uzun Şeb-i yelda: 21 Aralık yılın en uzun gecesi Süveyda: Kalpte sevginin merkezi olan siyah nokta Rüveyda: Yavaş yavaş, adım adım. Hoş, nazik. Heyhat: Ne yazık ki. İntizar: Ümitle beklemek. Hub-ı şeyda: Çılgın ve güzel olan sevgili Ab-ı hayat: Hayat veren su, kan. Zahir: Görünmeyen Aşikâr: Açık, aleni görünen. Muştu: Müjde, güzel haber
![Metin Egeli](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/01/17/seb-i-yelda-19.jpg)
"Aşk, "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup mana olarak da; sevenin sevdiği kişiyi- tıpkı sarmaşık bitkisinin kendisine payandalık yapan ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim Metin bey.
Teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (5)