Mahmûr, muzî, mâ-ı, derin bir şeb-i nîsân
Olmuştu nücûmiyle miyâh-î dile rîzân
Dallardan uçan ıtr-ı bahâr-î mütefekkir
Dökmüştü o solgun şebe hulyâ, emel ü Şi’r.
Sesler, gülüşür sâyede, sevdâ ile bî-hûş,
Bâd anları eylerdi nevâzişle der-âğuş.
Bir cism-i perestîdeyi kalb üstüne sarmak
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta