en verimkâr yolculuğu umar birileri
zamanın rüzgârlı diliminden
en meşakkatli
yüreği büyüten en çok
yel alır değirmenimiz bir gün
unutulur yağmalanmış ıssız vadiler
çoraklığı unutulur derin acının
unutulur çağcıl hüzün garları
çığlık salınır vagonların ardından
nemli bir mendil yanılsama ânına
onurlu bir madalyon
Cervantes’li düşlerden kalma
anlamlıdır bozkırda yolculuk
ünlemin hazzını inkâr etmemiş bir çağda
post-modernizmin topal çoğulculuğundan ırak
çarpık labirentlerinden
zamanın ötesinden akseden
ses yalımıdır “Schumann Rezonansı”*ruhlara değen
amansız bir imgeye göçecekmiş gibi
destursuz atlarız böyle
geçmişe aralanan kapı eşiğinden
adımız “adsız”
sıfatımız “öteki”
hayli çetrefil bir yolun
sinyal lambasıdır el
dil
bin tonda
rengârenk ışıyan mermer
tüm devirlerin Don Kişot aynası
(*) DNA, ses tonları ile iletişim kurar ('insan' - 'insanın geçmişi' ve 'ses' bağlantısı…)
Ayrıca dünya, 7.85 hertz'de ses üretir. Buna “Dünyanın Schumann Rezonansı” (“zemin temel frekansı” veya “dünyanın kalp atışı”) adı verilir ki, zaman içinde 11-12’ye yükseldiği tespit edilmiştir.
Bizi çağıran geçmiş midir; yoksa gelecek mi?
Hiç bilemiyoruz ama “dil” biliyordur mutlaka!
(5 Ağustos 2005)
('ŞİKÂYETNAME', Hayal Yay. Temmuz 2010, Sayfa 80)
Kayıt Tarihi : 5.8.2005 11:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naime Erlaçin](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/05/schumann-rezonansi.jpg)
yoksa ibn-i haldun'mu?
kendi şiirmden bir dize geldi aklıma bir an
bizi çağıran geçmiş midir
yoksa gelecek mi?
kurgu ve yapı olarak bir birine çok benzediği için olsa gerek.
Şiiriniz güzel/di
sevgili Erlaçin.
yoksa ibn-i haldun'mu?
kendi şiirmden bir dize geldi aklıma bir an
bizi çağıran geçmiş midir
yoksa gelecek mi?
kurgu ve yapı olarak bir birine çok benzediği için olsa gerek.
Şiiriniz güzel/di
sevgili Erlaçin.
TÜM YORUMLAR (11)