Abisler/
yakandan tutup bir anda içeri çeker.
Ayıldığında görürsün ki;
Bir batık geminin yosun tutmuş sandıklarında,
sahtekar gülüşlerle kilitlenmiştir/ Gölgeler..
..............................
..........Biliyordum. Uzunca süredir peşindeydi;
.................okyanusların, güneşin ulaşamadığı en derin yerleri
...............................
Ne var ne yoksa arta kalan
eski bir çuvala koyup sıkıca bağladım..
Hesap sordu / Habisler..
'Doğuşum olacak veda edişi' dedim,
tüm sevenlerim güldü, bir tek sen
kendinde eksilenlere ağladın...
..................................
...................Göz yaşlarını gümüş kaseye doldurup sunman boşuna.
................onlar sahte/onlar palavra..
...........................Bundan sonraki bütün sabahlar için tek isteğim;
................................Şapkadan bir tavşan çıkması
..................................................Ve sonrası..........Abrakadabra..
.
.
.
“ Ceplerime gizlice mululuk koyup kaçanla....
Begonvil bahçelerinde uzun bir moladır dileğim.
ve kulağımı dayadığımda deniz kabuğuna
bohem çığlıkları değil eklemlerimde saklanan sokak ço cuğunun;
Schubertin baladları olsun dinlediğim... “
Kayıt Tarihi : 26.3.2008 16:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
HABİS : Kabirde azap çeken kafir ruhu.
BOHEM : Kurallarını tanımayan, sanatçı hayatı yaşayan kişilere verilen isim.
SCHUBERT : Fransız Müzisyen.
BALAD : Güney İtalya halkının söylediği kısa dans şarkısı.
Entellektüel bir şiir..Anlatım ve ses ritmi mükemmel...Anlam derin..Bu sabah okuduğum en güzel şiir...Tebrikler...
Şiirde olmazsa olmaz ögelerin hepsi de mevcut bana göre. Ama bir gelin gibi sunulmuş bütün
bunlar... Yani önce ayakları kınalanmış, sonra elleri.
Ve yüzüne ressam Guin fırçasında bir tül çekilmiş.
sanırım şiirin gizi de buradan geliyor.
Birinci bentte olan kip kaymalarının diğer bölümlerde de devam etmesini isterdim.
Bazı dizelerin başına çekilen şu çizgilerin marifeti nedir bir türlü anlamıyorum ben. Bir bilen anlatsa da
faydalansam diyorum(!) Yani bence bir ağacın dallarına çabut bağlamak gibi bir şey! Bohem çığlıkları bu dikenli tellere takılmamalı...
Tebrikler Özge...
Scubert'in baladları sanki bir soyut anlatımlı klip izlenir gibi ....
Güzeldi , farklıydı , kutluyorum ....
Begonvil bahçelerinde uzun bir moladır dileğim.
ve kulağımı dayadığımda deniz kabuğuna
bohem çığlıkları değil eklemlerimde saklanan sokak ço cuğunun;
Schubertin balatları olsun dinlediğim... “
Farklı güzellikte bir şiir okudum yüreğine sağlık sevgili Özge
TÜM YORUMLAR (6)