Bir rüya görmüştüm gece
Cennetteydim, sanki bir köşkte
Şiirler okuyordum
Sen vardın her hecesinde.
Rahat durmuyor deli gönül
Rüya da olsa seni görmeden
Bir ara saz oldu, mızrap oldu dilim
Şarkılar besteledim isminden
Çığlık çığlığa söylüyordum
En yüksek perdeden.
Takılıp kalmıştım kırık plak gibi
Tutuldum sandım bir an
Susmak gelmiyordu içimden.
Ne kadar sürdü bilmem
Bir nehir kenarında buluyoruz kendimizi
Ab-ı hayat mı desem
Avuçlarından İçiyordum seni
Ne sen yoruldun
Ne de ben kandırabildim
Kavrulmuş dudaklarımı
Kavruldukça daha bir arzuladılar
Suyun her damlasını
Su dediğimse…
Sevgindi, ölümsüz aşkındı kaynağı.
Dilim sustu
Dudaklarıma düştün ardından
Bilmiyorum, saymadım
Kaç kere öptüm seni zerre zerre
Mahrum kalmasın
Gücenmesin hiçbir yerin diye
Dile gelmiş fısıldıyordu gözlerim
“Dudaklarımın dokunmadığı yer varsa söyle”.
Laf söyletmem bilirsin
Üstüne yok güzel gözlerinin
Sıcaklığı avuçlarımda hala
Sevdiğim ellerinin
Fırtınalı denizler gibi köpürüyor ruhum
fark etmiyor, gerçek ya da rüya
O ancak seninle durulur
Sen bilinçaltım, vazgeçilmez tutkum
Allah’ım bir rüya bu kadar mı güzel olur.
(Son çıkış)
Sami BağcıKayıt Tarihi : 23.1.2008 00:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eğer sevdiğiniz, değer verdiğiniz kişi bilinçaltınıza işlememişse ona dair duygu ve düşünceleriniz yeterince varlığınızda hayat bulmamış demektir. Uyku ya da gündelik telaşlar içinde, bir an aklınız, diliniz gafil kalsa bile, O sizin iradeniz dışında kendisini hissettirmelidir...