Şu gönlümün engin denizlerinde,
Ömrümce batmayan sal olmalıydın.
Kalbimin enderin, sıcak yerinde,
Kök salıp yeşeren dal olmalıydın.
Ne bir sefam oldu, ne hayat sürdüm,
Gözlerim yoruldu, çok çile gördüm,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
hoş geldiniz. İyi geldiniz. Güzel şiirinizi takdir etmek, verilen güle teşekkür etmek gerekir. Tebrikler
şiirinize de hikayesine de (özellikle) hayran kaldım. bu türküyü çok seviyorum.aslında sanat musikisi severim ama arada bazı istisnalar yapabiliyorum:-)) bu türküyü çok sevdiğim biri kulağıma sözlerini değiştitrerek mırıldanmıştı çoook uzak diyarlardan çook uzun zaman önce .....
Beğeniyle okudum,kutluyorum.
Sazımda İnleyen Tel Olmalıydın...
Şu gönlümün engin denizlerinde,
Ömrümce batmayan sal olmalıydın.
Kalbimin enderin, sıcak yerinde,
Kök salıp yeşeren dal olmalıydın.
Ne bir sefam oldu, ne hayat sürdüm,
Gözlerim yoruldu, çok çile gördüm,
Yaşam duvarını acıyla ördüm,
Ağzıma tat veren bal olmalıydın.
Leylâ'nın sırrına erip gelerek,
Mecnunun gözünden yaşı silerek,
Çölün ortasından çekip alarak,
Karalı başıma al olmalıydın.
Seller gibi akıp, coşup çağlayıp,
Elini elime sıkı bağlayıp,
Kokunu salarak, huzur sağlayıp,
Hazan da açılan gül olmalıydın.
Işık saçmalıydın yıldızlar gibi,
Canımın cananı, bir tek sahibi,
Düştüm denizlere görünmez dibi,
Uzanıp tutacak el olmalıydın.
Güzümden içeri efkarla dolup,
Bağımdan otları kökünden yolup,
Şu bozlak dilime bir türkü olup,
Sazımda inleyen tel olmalıydın.
19 Haziran 2008 İstanbul
Mustafa USTA
Yüreğine saglık M Usta.Çok şey istemişsin sevdiğinden de sen ona ne vereceksin...?
Tek taraflı sevdalar bir tarafı yıkar bitirir be dost....Keşke bütün sevdalar karşılıklı olsaydı da .Ve ah edişlerde kalmasaydı arzular...Severken ne yaşını düşünüyor insan, ne dengim mi diye i Bir nokta iki satır aldanıyor gönül.Aldanan ne kadar saf ve aptalsa, bilmezmi ki aldatan da o kadar adi ve şerefsiz bir yaratıkdır.
Acısına vurulduğum aşkını,
Bir tokat gibi çarparak suratıma,
İmkansızlığı zehir gibi akıtarak ruhuma,
Çürümeye terk edilmiş bir tekne,
Yuvası darmadağın olmuş bir kuş, ,
çalınmış bir yıldız gibi.
Bırakmak, yakışırmıydı erkek adama yolun tam ortasında...
Senin şiirinde dediğin gibi :
Sen beni sevmeliydin...
Ben de yoluna ölmeliydim.
İşte bu kadar basitmiş seven yüreğe sevda denen güzel duyguyu yaşatmak.
Yüreğine saglık der,gerçek seven yüreklerle karşılaştırmak nasip etsin senidir dileğim.
Şu gönlümün engin denizlerinde,
Ömrümce batmayan sal olmalıydın.
Kalbimin enderin, sıcak yerinde,
Kök salıp yeşeren dal olmalıydın.
Ne bir sefam oldu, ne hayat sürdüm,
Gözlerim yoruldu, çok çile gördüm,
Yaşam duvarını acıyla ördüm,
Ağzıma tat veren bal olmalıydın.
Leylâ'nın sırrına erip gelerek,
Mecnunun gözünden yaşı silerek,
Çölün ortasından çekip alarak,
Karalı başıma al olmalıydın.
Seller gibi akıp, coşup çağlayıp,
Elini elime sıkı bağlayıp,
Kokunu salarak, huzur sağlayıp,
Hazan da açılan gül olmalıydın.
Işık saçmalıydın yıldızlar gibi,
Canımın cananı, bir tek sahibi,
Düştüm denizlere görünmez dibi,
Uzanıp tutacak el olmalıydın.
Güzümden içeri efkarla dolup,
Bağımdan otları kökünden yolup,
Şu bozlak dilime bir türkü olup,
Sazımda inleyen tel olmalıydın.
Kalemine yuregıne saglık cannnnnnnnn.Tebrikler.
İLK ÖNCE BEN GELDİM ..
HAYAL SEVGİLİ İYİDİR SENİ ALDATMAZ İHANET ETMEZ BIRAKMAZ.. BEN 30 YILDIR HAYAL SEVGİLİYE YAZIYORUM GÜL GFİBİ GEÇİNİP GİDİYORUZ:-))))
YİNE DÖKTÜRMÜŞ SÜN USTA KALEMİNE ZEVAL OLMASIN KUTLARIM EMEĞİNİ ELİNE SAĞLIK ZEVKLE OKUDUM.. SELAM VE SAYGILAR ESEN KAL..10-P
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta