Sazımın tellerinde, bin yıllık sitem gizli
Gecenin zifirinde, yankılanır bitmez dem
Dokundu mu parmaklar, uyanır çalar sözlü
Duyarsa garip ozan, çöker derin bir matem
Yedi tellidir yârim, bam teli kalın sazım
Alt tellerim incecik, söylerim halim nice
Kara düzen çalarım, malumdur benim yazım
Mızrabım elden düşmez, yoldaşım yolum yüce
Bağlamam cevizdendir, gövdesi dut ağacı
Eski bir usta bacı, Nağmelere can verir
Göğsüme basarım oy, dertlerimin ilacı
Çalınca dile gelir, ağlar gönüller erir
Notalar perde perde,bin yıllıktır gardaşım
Bazen Karacaoğlan,bazen Dadaloğluyum
Çektiğim her bir derde,mızrabımdı yoldaşım
Çalmasan deli olur,çalsam sevda doluyum
Her mızrap vuruşunda, ömrümden ömür gider
Kara sapında saklı, adınla dolmuş özüm
Tuttururum ararım, bulsam bir tek sen yeter
Bu bağlama değil ki, benim ebedî gözüm
Veysel çalar sazını, âmâ gözler nur saçar
Hak yolunda er kişi, aşk közüyle kavrulur
Aşıklar meydanında ,meşk ile dolar taşar
Sazın teli yakar da, gönül külü savrulur
Çapraz kafiye
05.12.2025
Kayıt Tarihi : 7.12.2025 00:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sazı ve ozanları anlatan bi şiir




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!