Sayın Çetin Altan/Dışardan Gazel Okumak ...

Sayın Çetin Altan,
Sizi okurum.Yazılarınızdaki anlatımda ustalık vardır,takdir ederim.Derinlik de katıyorsunuz okuyucuya.Hani her yazarın insana kattığı çeşni vardır.Sizinkine
bakıyorumda hiç de olumlu değil.Yazılarınızda kıyas vardır.Batı insanının çok teknik,çok zeki olduğunu,onların yönetcilerinin bilimsel davrandığını,harika
hizmetler getirdiğini yazıyorsunuz.Özellikle Türk politikacıların çok yeteneksiz olduğunu bunun da Osmanlı'dan geldiğini Osmanlı'nın da tebasını kandır dığını vurgular durursunuz.(Haksız değilsiniz ama sergilemek güzel de çözüm yollarına hiç değinmiyorsunuz ya da çözmek için önder olmuyorsunuz sace konuşmak,o kadar) İnsanları negatif yüklersiniz.Birde tipik Türk aydını nın kendini beğenmişliğinin argo kelime ya da deyimleri vardır ağzınız
da:
-Enseyi karartmayın.
Siz Osmanlı'yı ve Türk politikacılarını Avrupa ile karşılaştırırken hiç kendinizi de Avrupa aydınlarıyla da kıyasladınız mı? Siz acaba bu ülke insanına ne kadar moral aşılamışsınız,güç vermişsiniz ve ne kadar sinerji yaratmışsınız. Negatif yükleme ile ne kazandırdınız, neler kaybettirdiniz? Topu topu bu ülke insanına söyleyeceğiniz tek olumlu gibi görünen Türk insanına Türk aydını ol dukça şımarıkça, üstten baktığının delili olan tek söz:
'Enseyi karartmayın.'
..........Derimki size her tarafımızı kararta kararta bir ensemiz mi kaldı onu da bize ihsan olarak bağışlıyorsunuz ve hepimizi 'Aptal' yerine koyarak 'Enseyi karartmayın,diyorsunuz.
........Var ya siz öyle güzel ahkamlar kesiyorsunuz ki...Hiç de Güneydoğu ya da Doğudan ya da Türkiye kırsalından bahsetmezsiniz.Yaptığınız bir şey var.Türk politikacısını eleştirmek ve Köyceğiz.Tipik burjuvalık.İki evlat yetiştir mişsiniz.Allah bağışlasın.İkisi de ikinci cumhuriyetçi,sanırım.Onlar da Türk halkını negatif yüklüyor.Aslında bu,Türk insanının başında hep kuzgunlar tur atar.Hani ABD ve AB ülkelerinin turlarını anlıyorum da bu kendi ülkemizin kendini beğenmiş aydın mı değil mi olan insanlarını anlamıyorum. Türk insa nına caka satmasına şaşıyorum.Ahkam ki ne ahkam.
.........'Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.'demişler ya,içkinizi yudumlayın,Köyce
ğizler'de tatil yapın siz tatil yaparken sabahleyin sıcak fırından çıkan ekmeğiniz için ,fırıncıyı, kuru fasulyeyi pişiren ahçıya tarlada çalışan Konya'nın çiftçisinin tarlada dudaklarının çatladığını görmezden gelerek bir de ona afra tafra.
.........'Bu Cumhuriyet kimlerden çekmedi ki Sayın Altan.Devletin en üst kademelerine gelip ama aslında develete ve Türk milletine düşman olan başbakanlar mı dersiniz,gazeteciler mi dersiniz hele hele işadamları mı dersiniz,işte gördüğünüz gibi ABD,AB dışarıdan ve kendini beğenmişlerle bir de içimizdeki gizli düşmanlar içerden vursa bile 'Yıkılmadık,ayaktayız.'
..........Bu ülkede sağcı,solcu,dinci,dinsiz olsun derim, ben.Olsun da hepsi vatansever olsun.Olsunda hepsi ilkeli olsun.Olsunda hepsi çalışkan olsun. Olsun da hariçten gazel okuyup kolumu kanadımı kırmadan görevini yapsın. Bu ülke insanının kolunu kanadını kırın,Kuvveyi maneviyesini sıfırlayın ve son ra ayağınızın altına bir tabure koyun yüksekten şöyle bağırın:
Ey Türk milleti bakın ben size söylemedim mi ta Osmanlı'dan bu yana siz yeteneksizsiniz,bir şey beceremezsiniz,icatlar yapamazsınız,siz bir hiçsiniz
ve konuşmanın sonunda neyse neyse o kadar da aptal değilsiniz, benim gazetede kalmam kadar,Köyceğiz'de kuru fasulye yemem kadar da bana fırsat tanıdığınız için de o kadar da aptal değilsiniz.Ensenizi karartmayın.Yıllar
ın verdiği tecribe ile yalnızca Türk halkına verdiğinize bakın:
'Enseyi karartmayın.' Her tarafımızı kararttınız moralimizi bozdunuz,bize siz hiçsiniz ey Türkler dedikten sonra ensemizi ne yapacaksınız bırakın ensemizde kararsın.Ensemize binmişsiniz de size yer ayıralım diye mi karartmayalım ensemizi? Merak ediyorum acaba Avrupalı,Amerikalı ve de Japonyalı gazeteciler de vatandaşlarına siz hiç bir şey olamazsınız, sinek kadar aklınız yok deyip de sonra 'Enseyi karartmayın mı, diyorlar?
.......Derim ki sayın Altan yazma tekniğiniz dört dörtlük.Yazma zekanız dört
dörtlük.Olayları sentez ve analiz etmeniz dört dörtlük.Dünya edebiyatını çok
iyi biliyorsunuz.Ama sıfır olan bir yanınız var ve bu çok önemli insanları üretim den asıl alıkoyan,ellerini,kollarını bağlayan moralini bozan bir tutumunuz var. Sizin kadar zeki bir insan bunu bilmemezlikten gelemez. Sanmıyorum. Ço cuklarınız da aynı.Söyler misiniz.amacınız ne? Asıl neye hizmet ediyorsunuz? Gizli ve yürürlükte olan amacınız ne? Artık madem biz AB ye gireceğiz Türk toplumu laboratuvara alınacaksa bir de sizleri alalım bakalım ne vermişsiniz bu ülkeye? Hangi katkıyı hangi sinerjiyi vermişsiniz bu ülkeye.Köyceğiz'de sıcak ekmekle, kuru fasulyeyi kaşıklarken,siyasilerimizin tatavalarını kalema alırken Konya Ovası'ndaki çiftçimin dudakları çatlarken gelin bir de sizin tutumunuzu analiz edelim,ne dersiniz?
........Güzel ülkemin aziz insanları size şunu derim.Hiç kimseye hiç kimseye
üst yapımızda olan şeyleri teslim etmeyin.Ne dinini,dilini ne kültürünü,ne bilimi, ne ticareti,ne tarımı,ne eğitimi,ne sağlığı...Her şeyi her şeyi kendini beğenmiş senin emeğinle sana hava atan gazeteci, işadamı, politikacı, bü rokrat,tüccar her kim varsa, kendini onlara ihaleye verme.Kendine sahip çık.Kendin ol.İçimizde hiç de haketmeyen insanlar,ülkeye kazanç sağlaya mayan insanları,sırça köşklerde oturanları, her şeyi karalayan beğenmeyen leri bir incele bak ki yaptıkları nedir,yıktıkları nedir? Orduna sahip çık. Musta -fa Kemal 'Yurtta barış,dünyada barış' demiştir.Bu söz bu ülke insanlarının tabiatına uygundur.Ama dünya öyle olmuş ki, öyle vahim ki Ormandaki aslan bir günlük yiyeceği için ava çıkar; dünya kapitalistleri 40 yıl öncesinden diş lerini bileğiler.Ve yerli işadamıyla,yerli politikacıyla,yerli gazeteciyle,yerli dincisiyle,yerli bürokratıyla kısacası işbirlikçileriyle, misyonerleriyle seni çembere alır.Uyan,en yakın insanları bile süzgeçten geçir.Artık bu ülke bün yesindeki cerehatleri sırtında taşıma. At üzerinden kendine gel.Bu kadar saf ve temizlik ensemize bindiriyor art niyetlileri.Yeter artık biraz da kendimize değer vermeliyiz.Kendimizin olmalıyız.
Dostlarıma sevgilerle.
Delta S X
25.10.2007