Sana şiir değil
Destan yazsam azdır
Şarkı olsa
Çalınan bir kırık sazdır
Sayın bakkalım
Çoğu gün dert dinledin
Geceleri yatmadın
Sevinçlerine katıldın
Sırlarını satmadın
Kimsenin karısına
Kızına bakmadın
Bir lokma haramı
Boğazına tıkmadın
Hani nerdeler
Yine de
Hangi markete
Gidiyorlar diye sormadın
Borç defterleri
Dolaplara sığmıyor
Günlük borçlar
Yıllar oldu.Bitmiyor
Karşı mahalleden
Birine borç vermişsin
Sanki buradakiler
Yetmiyor
Betim benzim soldurdun
Sayın bakkalım
İki market açıldı
Biri açılıyor
İkisi yer arıyor
Bu nasıl iş
Mahallede gömümü var sanılıyor
Sayın bakkalım
Hani hatırlar mısın?
Babamın öldüğü yıl
Vitrinler tuz diyordum
Yine boşalmıştı yaa
Bir müşteri sözüm ona
Espri yapıyordu
Vitrinleri tuzla mı?
Kapatıyorsun diye
Tuzcu gelmedi
Vitrinler boş kaldı
Sayın bakkalım
Beni dürtükleyip
Duruyorlar
Evlendir diye
Kelin merhemi olsa
Başına sürer derler
Hem özellik
Hem güzellik
İstiyorsun
Ben nasıl bulayım
Sayın bakkalım
Senin istediğin gibi olsun
Hayırlısı olsun
Geç olsun güç olmasın
Sayın bakkalım
Söyle iki bardak içince
Kapatalım mı?
Kapatmayalım mı?
Sora sora
Kafamı yedin
Sayın bakkalım
Devam edelim
Gittiği kadar
Sabrımızın,enerjimizin
Yettiği kadar
Bir gün az
Bir gün çok
Yine de şükürlerle
Kapatırsan
Bağkuru nasıl öderiz
Sen yine de boş ver
Sen değimlisin?
Yıllarca tatilsiz çalışan
Ekmeğini taştan çıkarırsın
Olmasın tasan
Sayın bakkalım
Son duyduğum haberi
Vereyim mi?
Bir müşteriden
Market masrafını
Kurtarmıyormuş
Onca masraf
Onca çaba
Mahallede ki bakkal
Kapansın diye mi?
Değildir tabi.
Bize ne
İşimize bakalım
Baba yadigarı
Bitsin deyince
Bitmiyor ki
Hem sen nostalji
Bakkal oldun
Nostalji seven gelsin
Sayın bakkalım
Bütün bunları söyledim
Kızma darılma bana
Sayın bakkalım
Jale KESKİNKILIÇ
30-11-2011
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla