Bir eğitimci saygı duyulmak istiyor,
Tecrübeli öğretmen seçiyor,
“Nasıl öğretmen olunur” diyor,
Tecrübeli konuşuyor,
İlk kez sınıfa giriyorsun,
En popüleri seçiyorsun,
..
Dünyada ve özellikle ülkemizde kadın olmak... Tüm insani özelliklerle birey olup kadınlığı hissedebilmek, yaşayabilmek... İnsan olarak değer görmek, kadın olarak kabul görmek... Doğal, gerçek yada sipariş üzeri sevgilerin yanısıra yada haricinde saygı görmek... Tüm kadınların aleni yada bastırılmış istekleri değil midir bunlar? Tüm kadınların, en azından insan olarak hakkı değil midir?
İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze süregelen bir misyonlar çerçevesi... Kadın doğurgan, kadın fedakar, kadın yuvayı kuran dişi kuş... Zaman ve tabularla kadın namus bekçisi, kadın namus timsali, kadın namussuz... Kadın baskı altında, kadın ezik... Kadın öğretilmiş, kadın sindirilmiş.... Kadın kadınlığından habersiz... Kadın kadınlığının inkarında... Yada kadın isyanda ve hatalı yansımalarda... Kadın baskılar altında patlamış, kadınlığını kirletmiş... Özetle kadın kişilik karmaşasında, kimlik bunalımında ve kendini arayışta...
Kadın tüm karmaşasında, bunalımında ve arayışında bölük pörçük... Üzerine giydirilmiş, belki bir boy büyük yada bir boy küçük gelen görev ve misyonların altında... Kadın başkalarının yazdığı senaryolarda baş kahraman, aslında figuran... Kadın, hayatının iplerini elinde tutmaya çalışan ama bazen görünmez iplerle bazense somut iplerle başkalarının ellerinde...
Kadın cinsiyet etiketinin altında.... Kadın damgalı... Kadın çok isimli... Tüm dillerde, tüm dinlerde... Özellikle ülkemizde, özellikle dinimizde... Baş tacı görülen, yürekten sevilen ama yine de insanlık ve kadınlık hakları çiğnenen... En ufak bir ‘yanlışında’ uçurumdan sürüklenen... Göreceli yanlışlara kurban edilen... Kadın terkedilen, kadın aldatılan, kadın cinsel bir objeymiş gibi kullanılan... Kadın destekleniyormuş gibi görünmesine rağmen kösteklenen... Kadın bir eksik etek... Kadın eli hamurlu... Kadın tekdüze misyonlu... Kadın kalıplı... Kadın kalıpları kırınca kötü...
..
Sev küçüğü dostum sevgin incelsin
Sevgiyle, saygıyla duygun yücelsin!
'Kendinden büyüğe el kaldırma! ' hiç,
Saygı duy, olgunlaş, ruhun yükselsin!
..
Dostun ellerinde hasret yangını,
Hoşça kal demeden edâsı yakar.
Ayrılık ne fenâ sorma dengini,
Bir oftur derinden vedâsı yakar.
Henüz akşam vakti yolum ecelî,
Âhım canı aldı gece mecali,
..
Yeşili sev, çiçeği sev, gülü sev!
Gerçeği haykıran sesi, dili sev!
Saygı göster, hizmet sunan insana,
Yardım eden öpülesi eli sev!
..
Sevgi saygı güvenmidir.
Tükenip eriyip bitenmidir.
Arkasını dönüp gidenmidir.
Aşk biterse ömür biter.
Üzülmek aşka yakışır.
Aşkını mahşere taşır.
..
Selam durup önünde saygı ile eğil,
Milliyetçi gençler yiğitlerin hasıdır.
Kim ne söylerse söylesin önemli değil,
Ülkücüler bu ülkenin sigortasıdır.
..
İnsanlarda bir vurdumduymazlık var. Zamanın değiştiği kesin ama örf ve adetlerimize herzaman sahip çıkıyor muyuz acaba? Türkiye Cumhuriyetinde müslüman bir toplum olarak yaşayan bizlerin, unutamayacağı tek şey sevgi ve saygı olmalı. Gördüğüm kadarıyla bu değerler de yitirilmek üzere. Bir Türk vatandaşı olarak da bu beni inanılmaz derecede üzüyor.
Taşıtlarda gözlemlediğim olaylardan biri de gençlerimizin duyarsızlığıyla ilgili. Yaşlılar, hamileler ve çocuklu kişilere yer verilmiyor. Uyuyor pozisyondalar herzaman. Birkere uyardım bir genci..
--Çocuğum sen gençsin. Bak yaşlı bey ayakta zor duruyor yerini versene. Bana ne dedi biliyor musunuz?
--Ben de yorgunum ayakta gidemem.
Ne diyeyim sana dedim içimden. Büyüklere saygı herzaman çocuklukta, anne ve babanın verdiği terbiyeyle başlar. Alamamışsın çocuğum, alamamışsın birşey işte. Belki ailen de senin gibi. Derler ya '' üzüm üzüme baka baka kararır ''
Tabii aile de görülenler çocuğun, büyüdükçe kişiliğini oluşturur. Sevgisiz büyüyen bir çocuk ne verebilir topluma? Onları vatanımıza kazandırıp hayırlı bir evlat olmasını sağlamak ise yine ebeveynlere düşüyor. Bir de şu yönden bakmak gerek. Türk toplumununda hâlâ okuması yazması olmayan insanlarımız var. Cehaletle yoğurulan kişilerin, çocuklarından ne bekleyebiliriz? Ya kaçıp büyük şehirlere geliyorlar ya da kötülükleri, kendilerine mesken ediniyorlar.
..
Tanrıya minnetarım içime aşkı kattığı için.
Hayat sana borçluyum kanatlarımı kırdığın için. İmkansızım benime acıyı yaşattı, bende beni buldurdu. En güzeli umuttu. Kendime saygı duyuyorum uçmayı denediği için. Toprağa düştüm, yıldızları geçtim.
Şimdi toprak ne o toprak, yıldızlar ne o yıldızlar, ne ben o ben. Bir daha dünyaya dönemem. Etiket bilgilerini hiçe sayan bir deli yürektir tahtdaki.
..
Yeniden yazın Türkçe sözlüğü
Merhamet,saygı,sevgi,hoşgörü kelimelerini çıkarın içinden!
Son sayfasına bir dip not yazın
''Eskidendi O''
..
Benim gözümde çocuğa gösterdiğin saygı,
Vereceğin (sendeki) terbiyenin ikiz kardeşidir..
eylül
2015
..
Para;
Değer,İtibar ve sayğı görmenin en kestirme ve en değersiz yolu.
Ocak
..
Bir zamanları Sivas’ın köylerinden birinde yaşayan bir Don Kürşat varmış…Zavallı anacığı ona Kürşat adını koysa da, bizim Kürşat paçalı don giymekten büyük zevk aldığı için bunu fark eden yörenin fingirdek dul ve genç kızları ona Don_Kürşat adını takmışlar…Gel zaman git zaman bizim Don Kürşat okuduğu Tommiks, Teksas ve Zagorların etkisinde kalarak kafayı tırlatmış ve kendini onlar gibi güçlü ve kuvvetli bir çizgi roman kahramanı sanmaya başlamış.. Sıska çelimsiz biri olduğuna aldırmadan başlamış önüne gelene kafa tutmaya…***Heyyt Var mı Leyn Bana Yan bakan*** diyerek herkese yan bakarak dolaşmaya başlamış…Önceleri anlayamamış konu komşu..***Ya bizim Hacer hanım bolca mesir macunu ve keçi boynuzu yedirdi de garibim birden kahraman kesiliverdi ne yapsak acep*** diye de birdenbire köy gündemine oturan Don Kürşat'ı çok kıskanmışlar…Köyde ne kadar keçi boynuzu varsa hepsi birkaç günde tükenmiş…Her evde mesir macunu kaynatılır olmuş..Ama ne yapsalar nafile …Hiç kimse Bizim Don Kürşat kadar iyi yan bakamıyormuş…Çekinmişler..Korkmuşlar…Bu iş Ne keçiboynuzu ne de Mesir macunu işi…Bu çocuğa galiba ***Geldiler*** diyerek herkes o günden sonra onu görünce saygı duruşunda bulunmuş …Nerde millet sıraya girse, bizim Don Kürşat orada yan baka baka bitiyor…***Var mı leyn bana yan bakan diye bağırıp çağırıyormuş**..Bir gün ekmek kuyruğunda beklemekte olan Şaşı gözlü Dul Sinem, Don Kürşat bağırmaya başlayınca …***Var leyn sana yan bakan…Ben varım*** demiş…Don Kürşat büyük bir hiddetle kıza doğru yürümüş…Yürümesiyle birlikte orada zınk diye durması bir olmuş…***Allahım bu da ne***demiş kendi kendine, ***gördüğüm en güzel yan bakan gözler***…O da Don Kürşat’ın pantolon paçasından bir ucu çıkmış, desenli uzun donunu görünce ***Allahım ne güzel çiçekler, hiç daha önce bu kadar güzel çiçekli erkek donu görmedim*** demiş…İki genç bir birlerine hayran hayran baka dursunlar kuyrukta sesler yükselmiş…Eeee Don Kürşat bak sana yan bakan çıktı ne yapacaksan yap demişler…Ben yapacağımı bilirim diyerek Dul Sinemi elinden tuttuğu gibi yel değirmenlerine götürerek bozuk olan değirmendeki bütün unları elekten geçirmesini istemiş…İşte o gün bu gündür Sivas’ın köylerinde unlar hep elekten geçirilir olmuş…Don Kürşat’la, Dul Sinem’e gelince…Valla Değirmenden çıktıktan sonra nereye gittiklerini kimse görmemiş..Bir gören olursa bize de haber versin :))))
..
Antoloji. Com Sitesindeki değerli, duygusal ve yüreği güzel insanlar, uzunca bir ayrılıktan sonra yeniden sizlerle beraber olmanın mutluluğu içinde bu günden itibaren eski ve yeni şiirlerimi yine sizlerle paylaşacağım.
Umarım, sayfalarınızda yer bulurlar.
En iyi dileklerim sizler için, saygı ve sevgilerimle
..
saygı yoksa temelinde
gerek var mı sevgisinden bahsetmeye..
2011
..
Allahın tercihidir benim kavmi kimliğim,
Mümin olduğum için buna saygı duyarım,
Yapacağım tercihler, boynumdaki ilmiğim,
Günahkar dahi olsam, yasasına uyarım.
..
Gel al sahiplen bu kalbimi,
İstediğin gibi dayayıp döşe,
Baş köşesine sen kurul,
Her noktasına,
Sevgi,saygı tohumlarını serpiştir,
Biz mutluluk meyvelerini toplayalım..
..
Öğretmenler ordusu; fedakârlıklarıyla, seferberdirler.
Yarının büyüklerine; gösterirler, nurlu, kutsal hedefler.
Vatan, bayrak, istiklal aşkıyla; fikri, irfanı, vicdanı hür...
Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır, nesil yetiştirirler.
Büyük önder Atatürk’te, kutsal saygı duydu, öğretmenliğe;
Cahilliği bilime boğdu; 'Hakiki Mürşit İlimdir' diye...
..
Sevgiler Gününüz Kutlu olsun
Sevdiklerinize verdiğiniz sevgi saygı size geri dönmüyorsa talihsizliği kutlayın.
Yavuz Bayram Çalışkan (Şiirhan)
..
Saçınızın rengiyle,özel yaşantınızla bakmayın hayata.
O kadar basit yaşamayın,basit düşünmeyin!
Doya doya acı çekin,ve doya doya sevin,sevilin!
Saygı başka türlü gelmez,sevgi başka türlü yerleşmez o kalbe!
..