SAYGI ŞİİRLERİ

SAYGI ŞİİRLERİ

Orhan Yılmaz

hayatlarında; saygı duyulacak karakter ve kavramlardan yoksun olan insanlar
özel isimlerinin önlerine ünvan ekletme egosuyla tatmin olup avunurlar
..

Devamını Oku
Deniz Gülyüz

Ne istediğini bilmemek, sadece aciz insanların işidir;
mesleğinize saygı duyuyorum...
..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

Bu sabah yoktum diye, sanmayın ki unuttum,
Yüreğimden dostlara, saygı sevgi uçurttum.
..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

Kendine saygı duymayan, başkasına duyamaz,
Çamurlaşsa kişiliği, onu da yıkayamaz.
..

Devamını Oku
Vehbiye Yersel

Efendim neden üzüntünüzü şiirlere döktünüz.Mardinli,Erzurumlu,Sıvaslı olmanın üzülecek bir yanı yok.Gurur duymalıyız.Biz kültürümüzde yaşıyoruz.sevgiyle hasretle. 
 Gönlünüz daim olsun.Güzel şiiriniz için tebrikler.Bu mesajınızı okurken,size gerçekte,insanlarımızın sizin düşündüğünüz gibi olmadığını kısa bir örnekle anlatayım..Apartmanda bana herkes sevgi ve saygı gösteriyor, 
 hareketleriyle,bana yaklaşımlarıyle anlıyorum..daha doğrusu öğle sanıyordum..Ta ki Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur Bey efendi ile,kadın dernekleri başkanları,beni evimde ziyaret ederek,2010 anneler gününde,Narlıdere ilçesi yılın annesi seçtiler.Bana verilen herhangi bir ödül, arsa, altın, madalya yok.sadece bu ziyaret ve gazetelerde adımın duyurulması beni mutlu etti.Apartman sakinlerinden, beni sevenler,kapımı tıklatıp tebrik etmedikleri gibi,bana karşı cephe aldılar.herhalde,benden beklemiyorlardı.veya hakir görüyorlardı.bu konu beni çok düşündürüyor,ama inanın üzülmüyorum.kendilerini belli ettiler.ne mal olduklarını anlamış oldum.selamlar,11.06.2010 
 
 
 Vehbiye Yersel
..

Devamını Oku
Galip Kemali Günay

Resmi nikahlıyız dünyayla...................... be zümrüt kız......................sözümüz ona.......... özeti sana........sümsük sümsük muta ordusu............er geçinirler.......... zümrüt kız.......................................kanma...................kızlar okuyacaklar.....anlayacaklar...............iş de o zaman zümrüt kız şıh. feto ve de izoş kalmayacak ortalıkda...kastım şu ki zümrüt kız.......kimseye kul köle olmayacaksın........ara sıra karışsa da aklın.... çalış, çabala, sor sorgula sordur......özgür ol. zümrüt kız..........sözün özü zümrüt kız.............takacaksın canını dişe...meydan okuyacaksın.......................am ma saygı ile geçmişe...........ki..........saysınlar seni........küçücük bebeler...................... öğretmenim diye
..

Devamını Oku
Mahmut Edip Kuğucak

Oruç,Namaz,vaiz,dinleriz boşa,
Hakk’a isyan değil,bendeki haşa,
Sitemim huysuza,yobaza şaşa,
Bitmiş saygı,sevgi,yıkık biranı,
Bayramların bende,yok heyecanı.

Cıcıklı,bıcıklı,giyerdik önce,
..

Devamını Oku
İsmail Atak

Ve gördük ki,
biz acı duyarken,
duygularımız,
bir çocuğun yalnız senfonisinde,
yolunu kaybetmiş.
Kaybederken,
Cezar Mendoza'nın
..

Devamını Oku
Sevginaz İnal

Gözleri çivit mavisi mi
yosun yeşili mi yurttaşın
görmedim ki yüzünü
ne bilirim kaç yaşın

Ağlıyorsa yüreği Filistin'e
Kanıyorsa üç yaşındaki Rozarin'e
..

Devamını Oku
Mehmet Emin Kılıç

KOÇ – KOÇ

Koç burcu güçlü karakterli ve girişimcidir. Aynı şekilde bir o kadar dışa dönük ve hareketlidir. Bu çok ateşli bir birliktelik olabilir. İlişki çok yoğun bir şekilde yaşanacaktır. Tarafların birbirine üstünlüklerini kabul ettirmeye çalışması önemli bir sorun olabilir. Bu durumda ilişki çok da fazla sürmeyecektir. Eğer her iki taraf da anlayışlı olursa bu ilişki biraz daha uzun sürebilir. Seksüel anlamda uyumludurlar. Beklentileri hemen hem aynıdır. Başlangıçta çok ateşli olabilirler, fakat daha sonraları aşırı kıskanç davranışlarla birbirlerini kısıtlamak isteyebilirler. Bu da çiftlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına neden olabilir.

KOÇ – BOĞA veya BOĞA –KOÇ


..

Devamını Oku
Cemalettin Turan

“Başkalarının canı, malı, namusu, şan ve şerefi ile hak ve hukukunu en az kendisinin ve ailesininki kadar koruyup kollayan ve saygı gösteren, özü sözü bir, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan, her zaman ve her yerde doğrunun yanında yer alıp tavır koyan, haksızlık karşısında asla susmayan ve boyun eğmeyen yani olaylar karşısında eğilip bükülmeyen daima dik duran, emaneti namus bilen, ayrıca sır tutan, sözünün eri olan asaletli insanlara "omurgalı adam", diğerlerine de "omurgasız adam" denir.
Halk arasında omurgalı adamlara, saygın, kişilikli,adam gibi adam, şayet erkekse delikanlı, beyefendi adam, bayan ise hanımefendi insan denir. Omurgasız adamlara ise insan müsveddesi de denir.
..

Devamını Oku
Yakup Icik

7
Tanımadığın birine, öz eleştiri yapmadan önce kendine saygı duyup duymadığını sorgulamalısın ki, haklı iken haksızlığa düşmeyesin.
..

Devamını Oku
Osman Demircan

Özgürlük kişinin özgür iradesiyle kendi siyasi görüşünü belirleyebilmesi ve o partiye oy verdiğini rahatlıkla söyleyebilmesidir. Gel gör ki Türkiye'de en çağdaş en demokrat en özgürlükçü geçinenlerin yanında bile hangi siyasi partiye oy verdiğinizi söyleyemezsiniz. Söylerseniz ne olur; zavallı, kör ve buna benzer ithamlarla karşılaşırsınız. Ayrıca Bu nasıl aydın? Aydın dediğin doğru da olsa haklı da olsa sağcı bir partiyi övmez, övemez sözleriyle karşılaşır; bağnazlıkla, yobazlıkla suçlanırsınız. Dışlanır ve aşağılanırsınız.
Türkiye Cumhuriyeti'nde her vatandaş kendi özgür iradesiyle kendi siyasetini belirleyemez mi? Ben şu partiye oy verdim diyemez mi? Hayır diyemez. Derse önce anne ve babası tepki gösterir. Sen nasıl evlatsın der. Sana verdiğim emeğe yazıklar olsun gibi bir sürü laf eder. Demek ki özgürlük ilk önce aile içinde başlar, sonra topluma yayılır. Bizim aile yapımızda baba ne derse o olur. Böyle olunca herkes kendi siyasi görüşünü diğerlerine dikte etmeye çalışıyor? Benim gibi düşüneceksin diyor? Bu mu düşünce özgürlüğü?
Örneğin bir siyasi liderin her şeyini beğenmek zorunda değilsiniz. Yarısını beğenmeniz yeterli bence. Çünkü ortalıkta hiç beğenmediğiniz o kadar siyasetçi dururken, bir siyasi kişiliği yarı yarıya beğenmeniz, ona oy vermeye kafidir bence. Türkiye demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerdeki uygulamalardan canı çok yanmış insanlar var. Bu yüzden siyasi fikrini açıktan açığa kimse söyleyemiyor. Söylemek demek, linci göze almak demektir. Çünkü birileri çıkar, sizi andıçlar. Takip edilirsiniz. Açığınız yakalanır sonra rezil edilirsiniz. Oturup dürüstçe muhasebe yaparak düşünen herkes aynı sonuca varır; ancak taraf olduğunuzda gerçekleri zaten göremezsiniz. Bu yüzden tarafsız olmak gerekir. Başka düşüncelere de saygı bunu gerektirir. Takım tutar gibi bir partiye bağlı olmamak için taraftar gibi davranmayı bir kenara bırakmak lazımdır. Yaşam tarzlarına duyulan saygı, siyasi görüşlere saygıyı ortaya çıkarır.
Bir arkadaşım İngiltere'ye gitmişti ve bir ailenin yanında aylarca kalmıştı. Dikkatini çeken şey bir aile içinde hem Müslüman hem Hristiyan hem de Budist bireylerin olmasıydı. Kimse kimsenin inancına karışmıyormuş, kimse kimseyi inancından dolayı aşağılamıyormuş.
Oysa Türkiye'de Alevilere karşı bile tahammülümüz yok. Onlar da din ve vicdan özgürlüğünü savunan sol partilere oy veriyorlar. Yaşam biçimleri siyasi görüşlerini belirliyor. Aslında buradan Alevilerin özgür iradeleriyle siyasi görüşlerini ortaya koyamadıklarını anlıyoruz. Sadece mevcut düzen içinde taraf olmak zorunda kalıyorlar. Bu durum türbanlılar için de geçerli. Acaba türban takanlar, gerçekten kendi özgür iradeleriyle mi türban takıyorlar. Böyle bir durum mevcutken sol partiler de onlara yobaz, geri kafalı diyerek çember takıyor. İçine düştüğü bu durum onu emekçi olsa bile, ezilenden yana, yoksuldan yana olsa bile sağ partilere itiyor. Özgür iradesiyle örtünenler arasında samimi bir şekilde sosyalist görüşe sahip olanlar olabiliyor. Ama gel gör ki sol partiler hayır sizi istemiyoruz diyor. Onlarla aynı karade yer olmak istemiyor. Şehit analarından dahi başı açık olanları seçiyor. Türkiye'de herkes yaşam tarzına göre bir siyasi anlayışa taraf oluyor. Rakı içenler bir yana, su içenler bir yana, Kürt olanlar bir yana. Kimse özgür iradesiyle siyasi görüşünü belirleyemiyor. Türkiye'de özgürlük yaşanmıyor.
..

Devamını Oku
Hüzünlü Gözler

Seni sevmek; huzur demek,içtenlik demek Samimiyet,saygı,aşk,güzellik demek. Yanına kedi gibi kıvrılıp yatmak demek Okşanacağını bilmek,sıcaklığını hissetmek demek. Sevmek demek; sen ben bensin ben senim demek. Elmanın iki yarısı değil iki yarının bir bütün olması demek.
..

Devamını Oku
Münire Çetin

Antoloji.com'un kapatılmasına dair.........Bu site milyonlarca insanın yüreğinin sesini yine milyonlarca insana duyurmaktadır...Bazıları belki ağızdan çıkan sesi durdurabilir fakat; hiç kimse yüerek sesini susturamaz...ve nitekim öyle de olmuştur...bize emek veren Antoloji.com çalışanlarını ve tüm antoloji dostlarını saygı ve dostlukla selamlıyorum...Antoloji yolumuz daima açık ve aydınlık olsun..............
..

Devamını Oku
Adem İmdat Kesici

Deryalara dalıyorum
Böyle ilham alıyorum
Dertlere saz çalıyorum
Allah'ın bir kuluyum ben;
Sevgi saygı doluyum ben...

Her gün yaşlı gözler bende
..

Devamını Oku
Ümüt Güngör

Baharı bitirdik yazdan haber ver,
Tavuğu yitirdik kazdan haber ber,
Memleket kokusu çoktan almadık,
Bizim elden çalan sazdan haber ver.

Töreler değişti saygı kalmadı,
Nefiste fazlaca kaygı kalmadı,
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Doğamız Soframız Bizim

Dünyamız evimiz bizim
Saygı duyalım dünya ya
Bilim emeksiz olamaz
Dünyamız bilgemiz bizim

..

Devamını Oku
Su Gibi Şiir Grubu Şairleri


Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
Hüseyin Sığırtmaç_
Kayseri-Pınarbaşı doğumlu olup ilk,orta ve lise öğrenimimi Pınarbaşı'da tamamladım. Kayseri Eğitim Enstitüsünü bitirerek Sınıf Öğretmeni olarak göreve başladım. Erzurum, Malatya ve Bursa'da çeşitli okullarda Sınıf öğretmeni ve yönetici olarak çalıştım. Halen Antalya İlindeki bir İlköğretim Okulunda Sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktayım.

Edebiyata çocukluğumdan beri ilgi duyarım. Şair ve Ozanlar yüreğimde hep yer alır. Müzikse hayatımın vazgeçilmezi. Özellikle otantik Halk Müziği.

..

Devamını Oku
Suat Tutak

Seçim sona erdi, “ GEÇİM “ derdine devam. Seçim maratonuna başlarken; on-on iki partinin adayları ekibiyle birlikte, Sökelilerin önüne, görücüye çıktılar. Bir ay, yirmi gün boyunca Sökelilere yapacaklarını anlattılar. Ekipleriyle bir çalışma maratonuna girdiler. Maratonun sonunda, “CHP” Söke’de ipi göğüsleyerek, yarışı birinci olarak bitirdi.
Sökeliler hafızalarındaki “ YABANCI ADAY “ imajını silemediler. Sökeli olarak iyi tanıdıkları aday olan, ya da öyle olduğuna inandıkları “Necdet ÖZEKMEKÇİ” yi tercih ettiler. Buradaki tercih, siyasi partiye yapılan tercih değildir. Partiden ziyade, ağırlıklı olarak, Özekmekçi’nin şahsına ve ismine duyulan güven ve de sevgidir. Başkalarının yaptığı değerlendirmelerin detayına inmeden, Sökelinin belki yüzeysel, belki de özel değerlendirmesi bu oldu…Olumlu sonuç verdi. Bu sözüm yanlış anlaşılmasın…Bu benim gözlemim. Tespitim. Herkesin değerlendirmesi farklıdır. Gözlemleri, tespiti de farklıdır. Uygar insanlar olarak, hepsine saygılı olmalıyız. Tüm Sökelinin kabul ettiği gibi (oyları ile de bunu kanıtladığı gibi) Necdet ÖZEKMEKÇİ centilmen bir kişidir. Sanıyorum ki, samimi yaklaşımı ile de dikkatleri çekmiş, Sökelinin oyunu almıştır. Bu sözlerimi de Necdet’e övgü olsun diye yazmıyorum. Ondan bir gelecek ve çıkar beklediğim için de yazmıyorum. O benim, çocukluğundan beri tanıdığım, ailesini de iyi bildiğim bir genç…Benim partimin insanları belki beni yanlış değerlendirebilir. Ama ben; aynı zamanda bir yazarım, gazeteciğim. Sonuç, her ne olursa olsun, başka insanların kafasında her ne düşünce uyandırırsa uyandırsın. Gerçekleri, gözlemlerimi, tespitlerimi yazmak, insanları yanıltmamak benim görevim. Onun için bunları yazıyorum.
Bir başka etkenlerden biride, CHP Ana muhalefet partisidir. Sol çizgide, sol partilerin Lideri görünümünde olan partidir. Ayrıca; parti içi kutuplaşma ve bölünmeler olmayan, seçime bir bütün olarak katılmış olan tek partidir. İyi bir organize ile seçim maratonunu götürmüş, aynı uyum içinde seçime girmiştir. Bölünme olmayan, birlik, beraberlik v e uyum içinde yapılan her işte “BAŞARI” kaçınılmazdır. Sonuç olarak: “ CHP “ yi başarıya sürüklemiş, Söke’de Birinci parti yapmıştır. Belediye yönetimine getirmiştir.
Bu sonucu değerlendirirken; üzülmeye, ağlamaya, dövünmeye gerek yoktur. Kazanan parti tarafından da, diğer siyasi kuruluşları ve de üyelerine sataşmaya, üzmeye, kırmaya, kavga etmeye gerek olmadığı gibi, “ Küçük görmeye” de gerek yoktur. Centilmence bir yarış olmuştur, ayni centilmenlikle, karşılıklı sevgi, saygı ve anlayışla ilişkiler devam etmelidir. İtidal içinde davranmak, seçimin sadece bir yarış olduğunu unutmamak gereklidir. Seçimlerin amacının, “ insana hizmet” için olduğunu bilmek önemlidir.
Seçim, ekip çalışmasıyla kazanılır. Sonuç ise; seçmenin, halkın “ Tercihi “ dir. Suçlu aramak, ya da kaybeden partilerin birilerine, fatura kesmesine de gerek yoktur. Doğrusu olan şudur ki; kazanan ekibi önce centilmence kutlamalı, yardımcı olmalı, “ Halk İradesine “ de, saygı duymalıdır. İnanıyorum ki; bu seçimden hangi parti olursa olsun, bir başka partide, Milliyetçi Hareket Partisi de kazanarak çıkmış olabilirdi. O durumda; Necdet Özekmekçi’de, partisi de aynı centilmenliği yapardı. Önemli olan bir noktada birleşebilmektir. O da, Söke’nin geleceğidir. Kutlarız…Söke’miz için hayırlı olsun.
..

Devamını Oku