Vefanın;
neresinde başlar vefasızlık.!
tanımak bilmek namusu,namussuzluğu;
Tüm iç hesaplama,hesaplaşmalara saygıyla baktığımızda,masumu,suçluyu nedenlerini görürsünüz.ve her şeye doygunluk ve olgunlukla bakarsınız.
Altını çizmek gerek SAYGININ.Anahtar sözcük.Sabırın S si-sırrın S si..saklananın,sığınmanın sevginin sürekliliğinin kendisi
.Her kapıyı açar da! her kapıyı açması da insana bağlı olur.Günümüzde maymuncuk gibi oldu,tılsımı anlaşılmaz yıpranık..A dan Zye..belirsiz muğlaklık.
Saygı bir boyut! Tüm soyutları biçimlendiren ve özelliğini koruma altına alan hacim.! Tek başına! sahra da vaha yaratan alan..Atmosferin üzerinde sınırsızlık sınırları belirleyen..Yaşama göz kırpan.
Aşkın özgürlükle kucaklaşması,devamını sağlayan yegane düzgün yol-yordam-yöntem.
Tereddütlere,önyargılara bencilliğe vurulan gem.
Başlangıç ve bitişteki huzur ve rahatlık.
Son un sonsuzluğa uzanan haysiyeti.Uygarlığın uysallığı gece karanlığının dinginliği ve esrarını oluşturan,gündüzün ışık aydınlık ve yoğunluğunu besleyen ikili ortaklık.Adına gün dediğimiz zaman ve zamanın içinde biz..yaşıyoruz sandığımız çeyiziyle birliktelik-(siz.) .!
Ne gece gündüze dil uzatır nede gündüz geceye.Her nesnenin,her varlığın,her insanın içinde kutsadığı,sakladığı,saklandığı her insanın kendi olduğu kendisi..Görülmeyen bu sırra saygı demekteyiz.Paylaşılsın öylece kabul olunsun ki farklılık; cevizin kabuğunun içindeki özü gibi çetin...Şeftaliyi şeftali yapan en içindeki çekirdeği değil mi? önemsemediğimiz ferahlık. Tadının cezbinde kendimizden geçtiğimiz..
Saygı; insanın kendini kendi tarafından yadsımasıdır, yontmadır..taş devrinden süregelen.. Zamanın ötesinde daha güzel lezzetle buluşturan tanıma alışverişi..Saygı kendini bir başka yerde görmek,bir başka yürekte kendini eliyle koymuş gibi bulmaktır.Kör karanlıkta ışık,ışığın içindeki el uzatmadır, gerçeğin gözünü kamaştırırcasına.
Emeğin erdeminde hakkın yerini bulmasıdır.Adil insan niteliğinde onura dönüştüren..,Saygınlık esvapları giydiren insana.Ayaklarımızı yere bastıran,iskelet ve kas sistemimizi ayakta tutan,içimizdeki nefes gibidir saygı.Öpmek öpüşmek gibi zaruri,ekmek gibi tarlaya tohum,fırından çıkan francala somun..Sıcak.ıscaçık.
Solunum içinde yeşerttiğimiz. Tüm duyu organlarımızla fark ettiğimiz farklılık.umuda bırakıvermek kendini dizgin(siz) doludizginlik.!
Saygısız insanların saygısızlığına maruz kaldığınızda hissettiğimiz sinir sistemimizin beynimizdeki etkilenmesini anımsayın..! Yaşarken değerini iletmedir insana.Bencilliğe haddini bildirirken bile; nezaket çerçevesi çizdirir insana.Saygısız tekiller,toz duman ve keşkelerle,yanılgılarıyla kalakalırlar; bırakın öylece dursunlar; hayata ve geçen zamana..insanın içine.
Saygı yengidir;
Uzun savaşta zafer(sin) iz…!
İz bırakılmalı
insan kadar tokalaşıp kucaklanıp dokunulası gerçek...Eli öpülesi..kısacası yaşam ve insan budur (sis) siz….! .
Sinmeli bu sevmeler ve AŞK..içimize (sin) meli ki;
Sırtını daya(malı) sevgiye
Rahat soluk almalıyız.hepimiz.! yari yamalıksız.! Yarım yamalak.yarısı sen,yarısı ben..
Kayıt Tarihi : 17.12.2008 20:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!