eskiden,
hangi düşüncelerle yürüdüğümüzü anlardı sabah
varsa umutlar ve yıkandıkça yüzler tazelenirdi.
şimdi gördüğüm sen misin sorarım,
dışın hala sokakta için evde gibi…..
dizelerin içindeki
aşk tekerlemeleri rahat bırakır mı?
yap bozlar gibi
ne kadar da çok karalanmış sözcükler
kimisi hala dökülür karşı çınarın yapraklarından
büyürken de hatırlarsın
her geçişin hiç te öyle kolay değildi.
karanlığa düşen yeminler ten gibi sıcak.
tabutlar bilirim içlerine nice aşklar konmuş
kimi bebekken ölmüştür kimi çok sonra.
güz, içinden yapraklarını ayıklar önce
ardından da buhar olur renkleri
aslında hüznü en çok yaşayan çınardır,
en iyi de o bilir.
sayfa aralarından dökülen hikayelerdir işte,
görüyorsun dışarıda kalan her şey sapsarı
ne zamandır sonbahar hiç gitmez
ne buğdayları büyütecek topraklar kaldı,
ne de ağaçlarda ötecek cır cır böcekleri
toprak gerek, ağaç gerek…
aynı şafağı yaşadığımızdan beri ikimizin de
üzerine yağmurlar yağar
bilirsin, kırmızının içine önce bulutlar düşer
bulutların içinden de biz.
bu yüzden dayanır yüreklerimiz şimşek çakmalarına
birimiz tozlu raflarda saklasak da hikayeleri
diğerimizin gittiği her yer yeni hikaye.
bulutlar esir düştüğünden beri senin için simsiyah
bilirim, günü geldiğinde anlatacaktır gökyüzü
sayfalar sarı, harfler sarı, rakamlar sarı.. oysa
karanlığa düşen yeminler ten gibi sıcak.
Ağustos 2017 - Bursa
Refik Yeşil
Kayıt Tarihi : 27.8.2017 02:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!