Kim bilebilir ki
Yaşanmamış yalnızlıkların özlemiyle tutuşmanın hüznünü?
Kim bilebilir ki
Ağıtların kilitlendiği yüreğin çırpınışlarını?
Kim çözebilir
Kelepçeli sevdaların gurup kızılı saç örgüsünü?
Son yolculuğun en güzel türküsünü kim söyleyebilir, kim?
Say ki aylardan ekim
Say ki
Kızıl bir yaprak düştü yol yorgunu bir çınarın dalından.
Ak saçlı bir ninenin
Anlatılmamış masalından
Söylenmemiş bir tekerlemedir son yolculuktaki sessizlik.
Kim duyabilir?
Bir şairin kendi şiirini
Kendinden daha sancılı
Kim okuyabilir?
Kime anlatabilir bu sessiz yolcu, yaşadıklarının tartısız ağırlığını?
Yaşayamadıklarının kulakları yırtan sağırlığını kime anlatabilir?
Belki de son yolculuğun en güzel türküsünü söylemektedir şimdi
Belki de bu sessiz türküyü dinlemektedir arkasından
Sonbahar hüznüyle gözleri çilenenler.
Belki de gözpınarlarında iki damla yaştır bu türkü
Belki de kara toprağa dikilen iki taştır bu türkü
Kim bilebilir ki?
Kim bilebilir ki?
Kim bilebilir
Kim?
Belki de aylardan ekim.
Kızıl bir yaprak konar toprağa
Ve bir yağmur damlası düşer kızıl yaprağa.
Yüreği çiğ damlası, bedeni yorgun mu yoksa?
Bedeni ilkbahar filizi, yüreği durgun mu yoksa?
Umutlarını mı bırakmış arkasında?
Kırgın mı yoksa?
Kalepark gecelerinde kabaran duyguları
Karadeniz’in hırçın dalgalarına mı kapılmış?
Karanlığın burgaçları
Saklı sevdalarına mezar mı yapılmış?
Neden türkülerin yanık ezgisinde susmuş bakışları?
Hangi gurupların balkımasıdır şimdi
Sonbahar yapraklarının
Saçlarına düşen kızıl nakışları?
Say ki aylardan ekim…
Bu giden kim böyle umutları paramparça?
Bu giden kim?
Not: Bu şiir; yazarının izni olmadan, hiçbir biçimde kullanılamaz.
Haydar BibinoğluKayıt Tarihi : 12.4.2009 23:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, bir öykünün bitişi...

GÜNEŞE SUNDUĞUM VEDALARIM
VE KİMİN UYKUSUNDA
KAN TER İÇİNDE BÖLÜNEN HÜLYALARIM
BIÇAĞAMI VURULDU SABRIN TÜKENDİSİ
BU NE GÖĞSÜME DOKUNAN İNTİHARLARIM ...YÜREĞİNİZE SAĞLIK SELAM OLSUN GÜZELLİĞE
Teşekkürler.
ve belki kısa bir süre sonra yaşayacaklarımızı?
Bazen sevinç doldursa da tüm benliğimizi
ve bazen kabına sığmaz kılsa da,
bazen acılara,
gözbebeklerimizden sel gibi boşalan gözyaşlarına,
ve isyana dönüşse de,
birbiri ardına sıralanan duygular..
Kimi zaman tarifinde zorlandığımız,
kimi zaman ise anlatmaktan utandığımız..
Kar beyaz örtüler
ve içinde ufalmış bedenler
eski değil,
eskiden çok farklı şeyler değil bunlar..
Cılız mı cılız,
beti benzi solmuş,
gözbebeklerinde anlamsızlık hakim..
Ne yaşanılmış olanlar,
ne de yaşanılacaklar teselli edebiliyor..
Yine gözyaşlarım kanadı..Duyarlı yüreğine saygılar değerli abim..
TÜM YORUMLAR (6)