Satranç tahtasında birkaç oyuncu kaldı.
Bu ilk değil ama bil ki son olacak.
Bile bile yenileceğim sana.
Nalburun demire vuruşunu biraz da sen dinle!
Gün gelipte tüm sıfatlar mânâsını yitirdiği zaman
bu çölün yüreğine sor buhranlarını.
Temiz kalmak bir lütufmuş meğer.
Taşkın bir derya kalbimi yoklasa da
Şimdilerde yazmayı bırak
Mürekkep kâğıtın,
Zarf pulun boynunda bir değirmen taşı...
Ne kendimle konuşacak mecalim
ne de kelimelere itimadım kaldı.
Sabrın inceldiği bir yer varsa işte tam da burası!
Çekilen sınırları ihlal ettim.
Biraz daha aldırmaz
Biraz daha vurdum duymaz…
Bilir de bilmezden gelirim.
Görür de görmezden gelirim.
Yenilgiymiş ne gam!
Çember tamamlandı.
Say ki yıkıcı bir damardım; söküp attın!
Say ki tuzaktım; uzaklaşarak kendini kurtardın!
Say ki bu zamanı geçmiş bir itiraf,
uzlet neredeyse kıblem de o taraf.
Aynada gördüğüm yüz bana biraz daha yabancı...
Her geçen gün biraz daha durgun...
Senden öncesi ve senden sonrası diyebiliyorsam hala
hayatıma dokundun demektir.
Ben aynı yerde kalamadım.
Ben yoruldum da sen hala durulmadın!
Kayıt Tarihi : 12.2.2022 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Say ki tuzaktım; uzaklaşarak kendini kurtardın!
Say ki bu zamanı geçmiş bir itiraf,
uzlet neredeyse kıblem de o taraf.
TÜM YORUMLAR (2)